Sanat Yarışmaları İçin Acil Liyakat Aşısı

Deneme

Sanat Yarışmaları İçin Acil Liyakat Aşısı

Gözde Atlas

Liyakat sözcüğünün gündemimizden ve dilimizden düşmediği günlerden geçerken, Napolyon nedemiş hatırlayalım “herkes kendinde olmayanı arar”. Ben de bu yazımda sanatçı ve sanat eğitimcisi olarak kendi sektörümüzde bulamadığım liyakati arıyorum. Bunu üç soruluk anketimle birlikte arayalım. Çünkü konu hakkında herhangi bir anket çalışması da halihazırda bulamadım. Demek ki bizler güveni her sektörde sorgulayıp ararken, kendi düzenlediğimiz sanat yarışmalarında güveni hiç sorgulamamışız. Üç soruluk anketim şöyle:
1.    Sanat yarışmalarında jüri olabilmenin herhangi bir kriteri, standartı var mı?
2.    Yarışmanın duyurusu gerçekten duyurulmaya çalışılmış mı?
3.    Yarışmayı bir şans eseri duyduk gördük,  başvuru şartlarına kolayca ulaşabiliyor muyuz? 
Soracak soru çok ama bence bu üçüne verdiğimiz yanıt bizim acilen liyakatsizlik virüsüne karşı aşılanmamız gerektiğini gösteriyor. Çuvaldızı önce kendimize batıracağız sonra inşaat sektörüne de bir el atar konuşuruz. Verdiğiniz cevaplarla sadece ilk soruyla bile durumun vaziyetini ve VAHİMİYETİNİ görebiliyor musunuz? Yoksa her vaziyeti normalleştirmekten bu apaçık aleni tuhaflıklar görmezden mi geliniyor.
Yine normalleştirdiklerimizden “intihal” yani sanat eserinde fikir hırsızlığını, kopyacılığı yarışmalar üzerinden irdeleyelim.  
Geçen yıl çok duyulan üzerine zaten çok konuştuğumuz , kurumsal bir yerin prestijli sanat yarışması skandalı patladı. Artık isim vermeye de gerek yok hangisiydi anladınız; ne de olsa çok var böyle intihal skandalları ama benim kastettiğim yarışmada bir gazeteci durumu ortaya çıkarmıştı. Ödül alan resmin tıpatıp aynısını, yabancı ve isim yapmış bir ressamın işinden baka baka çizildiğini, sadece interneti kullanarak tespit etmiş ve yan yana yayımlamıştı. 
Birincilik ödülü ise kazanan şahıstan kurum tarafından geri alınmıştı. Ödülü geri alınan geleceğin ressamı olur diye seçilen vatandaşımız da zaten pek üzülmedi bu duruma “benim okuduğum bölüm sanat ama bu alanda ilerlemeyi zaten düşünmüyorum”dedi. 
Jüri ise “çok katılımcı olunca gözümüzden kaçmış” gibi bir yaklaşım sergiledi. Halbuki sadece kazananın işini bile araştırsaydılar bu vahim durum engellenebilirdi. Evet bazen böyle ufak tefek kusurlarımız yetkili şahıslarla oluyor sayın jürim. Olmadı helallik istersiniz. 
Dürüstçe kendini ifade edebilen gençleri kalabalıktan göremediniz demek ve belki de intihal bir işe verdiğiniz ödülle, kendin olmaktan vazgeç sen de kopya iş yap mesajı verdiniz yeni nesle bu gayet normal? 
Siz de çok enkaz vardı denetleyemedik diyorsunuz yani? 
Halbuki sadece google kullanabilen herhangi bir vatandaşa resimleri tarattırsaydınız, size saniyede on versiyonunu bulur,hepsini jüri karşısına çıkmadan önce elerdi. işinizi de kolaylaştırırdı. Ben zaten bu işi yapmak istemediğimi sonradan anladım diyen gencimizin de suçlu olduğunu düşünmüyorum, aksine o bir mağdurdur. Çünkü ona mezun oluncaya kadar neden bu bölümü okuduğunun amacı anlatılmamış. Daha ilk yılında sanat eğitimi veren kurumdan gencin mezun olma amacı belirtilmemiş. Hemen önüne birkaç örnek resim ve ressam koyup, al buna bak yap zihniyetinden öteye gidemedi. Ne öğrettiyseniz onu anladı ve yaptı.
Amaçsızlık bizi bir yere götürmüyor, çoğu yarışmanın amacı belirtilmediği gibi sanki kimse duymasın diye de sosyal medyada bulmak ayrı bir mesele, buldun diyelim sanki başvurmadan vazgeçsinler gibisinden oraya buraya atılmış dosyalar vesaire...
Amaç sorguluyorum? Böyle bir yarışmadaki amacınız nedir?
Sanat bir inşaat işidir. Geleceği inşa ederken mühendisinin yetkinliği sorgulanmalıdır. 
Önüne geleni jüri yapamazsınız. Acilen buradan başlanmalı. 
Sonra katılımcıya dönüt verilmeli. Kaç puan aldı yaptığı iş? Belki birkaç puanla birinciliği kaçırdı bunu bilmeli. Cesareti kazanamadı diye kırılmamalı, bu jürinin samimiyetini de ölçer. Aslında gittiği yol doğruydu ama birkaç puanla kaçırdı ise bu sebep de bir cümleyle belirtilmeli. Jüriye türlü zorluklarla iş taşıyıp başvuran bu insanlara bir karşılık bir öneri verilmeli.
 İşinde intihal olduğu anlaşılana da neden elendiği belirtilmeli ki bu öneriyle yanlışını öğrensin. Lakin vakit yoktu iş çoktu kusura bakmayın artık haklarını helal etsin sayın yarışmacılar demek kendi sektörümüzde de neleri normalleştirdiğimizi ve artık ağzımızdan çıkanı kulağımızın duymadığını kanıtlıyor. 
Ben burada siz en aydınlarımıza bunları mı anlatıyorum şimdi gerçekten bu işler böyle mi? 
O sorduğum üç soruya farklı bir yanıt verebildiniz mi? Yazık. Fikir hırsızlığı, kayırmacılık, jürideki liyakatsizlik işte en aydınlarımızın normalleştirdiği şeylere dur demek de bana düşmüş demek. 
Bundan önemli bir meseleniz mi var? Türkiye’nin gelişmesi için bir yüz yıl daha var demeyi bırakın artık, biz öldük cehaletten, liyakatsizlikten, sanata bile bulaşmış kayırmacılıktan neslimiz tükeniyor. Yüz yıl sonra kalmayacak bir nesilden umut edip uyuşmayın. Uzmanı olduğunuz noktadan başlayarak ekstra vakit ve güç ile işinizi yapacaksınız; fikir çalmayı adet edinmeyen bir nesil yetiştireceksiniz ve bu işi üstlenecek yetkin adamlarla jüri kriteri belirleyeceksiniz.  
Jüri yarışmacıdan daha vasat olmayacak mesela! Kendisi intihal yapan bir adamı jüriye koymayacaksınız çünkü artık vaktimiz kalmadı. Ülkenin aydınlanması için yüz yıl daha vakti var diyenlere söylüyorum bu işin ucunda ölüm var . Liyakatsizlikten toplumca ölüyoruz. Ölmez de sağ kalırsak yeni bir nesil bırakırız. 
İntihal meselesi memleket meselesi diyoruz, acilen sanat yarışmalarında hayati bir mesele olduğunu kavrayarak siz uzmanlardan liyakat aşısı bekliyoruz.
 

Yorum

Düşünen Kadın Gamze (doğrulanmamış) Per, 16 Mart 2023 - 18:12

Juriler ve huriler önemli sorunu sanatimizin ve edebiyatın. Herkes kendine yontuyor. Oysa okura yol açacak eleştiri ve kurumsallaşma yok. Önce bunu başarmak gerekiyor Kanımca.

Düşünen Kadın Gamze (doğrulanmamış) Per, 16 Mart 2023 - 18:12

Juriler ve huriler önemli sorunu sanatimizin ve edebiyatın. Herkes kendine yontuyor. Oysa okura yol açacak eleştiri ve kurumsallaşma yok. Önce bunu başarmak gerekiyor Kanımca.

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.