Sonbahar Ekinoks Sembolü

Şifa ve İyilik


Sonbahar Ekinoks Sembolü

Aynur Miraz Yüce

zorbatv

Yüzyıllardır insanlar doğayı gözlemleyerek yaşamlarına yön vermektedirler. Hayatta kalmak ve güç toplayabilmek için güneş, ay ve tüm doğa insanlığa kılavuz olmuştur. Dünyanın güneş etrafında dönmesi sonucu yılda iki kez gündüz- geceye eşit olmaktadır. 23 Eylül ve 21 Mart ekinoksu gündüzün geceye eşit olduğu zamanlardır. Yılın bu tarihleri, gündüz ve gecenin birbirine eşit olması dışında da önemli birer semboldür. Ekinoksların insanlığa fısıldadığı aslında aşırılıklar arasında denge kur, evrenin uyulması gereken yasalarına uyumlan ve mesajlarını al. 

Yaşlı ve eski insanlar, sonbahar ekinoksunu tüm doğanın kendi içine çekilmesi ve öze dönüş olarak yorumlamışlardır. İlkbahar ekinoksuna kadar tüm doğa, insanı da içine alarak dinlenmeye ve demlenmeye çekilir. İnsanın ve doğanın iç dünyasına dönüşerek, dengeye gelmesini de temsil eder sonbahar ekinoksu.

Ekinoks ritüelleri insanlığın var oluşundan beri kültürden kültüre değişiklik gösterir. Ancak hepsinin özünde ‘arınma’ vardır.
İnsan yaşamında var olan negatif enerjilerin, sıkıntıların, darlıkların arınma ile dışarıya atılmasının mümkün olduğu bilinmektedir. Ekinoks dönemleri, enerjik süreçlerin en belirgin yaşandığı ve arınma dönemleridir.

Sonbahar ekinoksu ile birlikte, güneş ışınları daha da azalır. Gaia, değerli tohumları ilkbahar ekinoksuna kadar bağrında tutar ve onu koruyup, gözetir. İlkbahar ekinoksu ile birlikte güneş ışınları daha da artar ve gaia besleyip gözettiği tohumları tekrar yeryüzüne çıkartır, yeşertir ve can verir. İşte burada da bir sembolden bahsetmek mümkündür. Sonbahar ekinoksuyla beraber içimizde büyüttüğümüz tohumlara eğilip bir bakmamız gerekmektedir. Erdem ve evrensel yasalara uygun olmayan fikirlerin büyümesinden ziyade iyiliğin tohumlarını yeşertmeyle ilgili bir süreçte olduğumuzu bilmek gereklidir.

Ekinoks denilince, Yunan mitolojisinden bir mitosa gönderme yapılır genelde. Ekinoksun sembolü Yunan Mitolojisi’nde Demeter ve Persephone mitosu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu mit Bereketin, tarımın, mevsimlerin ve anne sevgisinin sembolü Demeter’in kızı Persephone ve yeraltı Tanrısı Hades ile ilgili mitolojidir. Yer altı Tanrısı Hades, Persephoneyi gördüğü anda ona aşık olur. Hades, ağır başlılığın ve ölümün sessiz bilgeliğini temsil etmektedir.  Karanlığın ve kimsenin gitmek istemediği bir yerin tanrısıdır ve isteyerek kimsenin gitmeyeceği bir yere hükmetmektedir. Persephone bir gün çiçek toplarken, çok parlak ve muhteşem güzellikte bir Nergis görür çiçeği koparırken, yer yarılır ve karanlığın efendisi Hades, tanrıçayı yerin altına çeker. Persephone kaçırıldığı için çok üzgündür. Hades ona ziyafet hazırlar. Ölüler diyarında bir kural vardır, ölüler diyarından herhangi bir şey yiyip içen kişi, oraya bağlanarak ayrılmak istemez hale gelir. Kendine sunulan nara hayır diyemeyen tanrıça aslında Hades’in gerçek sevgisine hayır diyememiştir. Narı yemek persephoneyi sonsuza kadar ölüler diyarının bir parçası haline getirmiştir. Yeraltı dünyasında bunlar yaşanırken, Persephone’un annesi, bereket ve hasat Tanrıçası Demeter, kızının çığlıklarını duymuş ama onu kurtaramamıştır. Çılgına dönen Demeter, üzüntüden 9 gün boyunca yaşlı bir kadın kılığında kendini diyardan diyara atar. Burada bir sayı sembolü daha karşımıza çıkmaktadır. 9 sayısı. 9 sonun, bitişin, ölümün ve bilinmeyen diyarların sayısıdır. 

Her yere gider ancak yeraltına kaçırılan kızını bulamaz. Tüm bereketini dünyanın üzerinden çeker ve tanrılara sırtını döner. Küserek yas tutmaya başlar. Dünya ve tabiat kuruyup zarar görmeye başlar. İnsanlar bu duruma isyan etmeye başlarlar. Dualar Zeus’a ulaştığında, Demeter ile konuşarak onu ikna etmeye çalışır. Demeter ikna olmaz. Persephone ise Hades’in sakin ve yüzeysel olmayan aşkına inanmıştır. Tanrı Zeus doğa için, bir orta yol bulur. Hades, Persephone ve Demeter ile bir anlaşma yapar. Doğayı ve tüm yaşamı dengeye yeniden getirmeyi başarır. Persephone mevsimin bir kısmını yer altı diyarında geçirecektir, bir kısmını ise yer üstünde. 

Antik Yunan mitlerine göre, bahar ve yaz boyunca Persephone Dünya üzerinde gezerek annesinin yanında kalır. Sonbahar ekinoksunda tekrar yer altına Hades’in yanına geri döner. Dönüş Demeter için yas demektir. Yas boyunca kış gelir tüm Dünya’ya. Yeryüzüne Kış gelir ama yer altında aşıklar buluşur.  Bu bir döngüdür.

Sonbahar ekinoksuyla birlikte, eril enerji ölmeye başlar. Eril dişil enerjinin yani toprak ananın rahmine çekilir. Bu yeniden doğuş için tohumun bir güç toplama zamanıdır. Kış boyu enerjisini toprağın altında saklayacak ve yeniden doğacak gücü bulacaktır kendinde. Bu mit ile yaşam ve ölüm arasında bir denge olduğuna da vurgu yapılmaktadır. Doğa olayları dünya var olduğundan beri vardır. Doğanın bir varlığı olan insanın da bu döngüleri her daim hatırlayarak bu bu döngülere uygun yaşamaları gerektiğine işaret etmektedir.

Aydınlık ve karanlık bir taraftan dengelenirken, insanoğlu geçirdiği fırtınalar ile köklerini sağlamlaştırarak kışa teslim olmayı da bilecek. Teslimiyetin başladığı yerde de huzuru ve dengeyi yakalayacaktır.  

Yorum

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.