Farkında mısın!

Farkında mısın!

Eliz Avaroğlu

Sen-ben diye iki'lediğimiz , kristal- indigo-x-y-z diye çok'ladığımız insan nesilleri ve dahi dünya üzerinde hüküm süren bütün "olmak'lar", aslında sadece tek bir Hakk'ikâtin suretleri; varoluşu seyr'eyleyen ve her hâlini deneyimleyebilen "şuur sahibi varlığın" sonsuzda yol alan idrâkinin çeşit çeşit deneyimleridir...

Biliyor musun?
Aslında sen'de ben'den, ben'de de sen'den pek çok izler mevcuttur; sonsuz bilincin ipleriyle örülmüştür varlıklarımız, dolanığız... Farkına varırsan eğer bizler, bir-i-bir'ini tamamlayan, sürdüren, çeşitlendiren, geliştiren, dönüştüren, yükselten akl'ın beden kalıbında dünyaya attığı imzalarız; âlemin göz nûru insan'ız...

Bedenlerin farklılıklarının ve değişik kimyalarının da, çeşit çeşit akıl türlerinin sonsuzlukta sonsuzu kavrayıp durmalarının da nihai bir'lik hissi nerededir diye sorarsan bana; "o, insan'ca samimi bir tebessümün, lâtifliğe ermiş diğer bir kalpte titrettiği 
sevilmek Hu'zurunun mutluluğundadır ancak" derim sana..
Sahiden öyledir; bir-i-bir'ini kavrayan, anlayan, sevebilen, dönüştürebilen, güzelleştiren kalplerin buluşmasının sevinç yaratan neşeli şarkısı, hem bedenlerin hem de ruhların gıdası, âlemde sergilenen "ahenkli varlık dansı"nın gösteri vasıtasıdır...

Nesiller boyunca süregelen bütün oluş'ların, bütün etme(k) ve eyleme(k)'lerin, bütün bilme(k)'lerin, bütün uyanış ve aydınlanışların en son durağıdır; dünyaya gelmiş bir ruhun kendini koşulsuz bir'lik içinde idrâki, bu güven ve Hu'zurla varoluşun neşeli dansına iştiraki ve bir'icik emsalsiz rengini âlem tablosunda özgürce ve özgünce sergileyişi...

Gel seninle an'laşalım, aynı an içinde uyumlanalım  şimdi...İlk iş, yırtalım bizi bir-i-birimizden kopartan, ayıran, ayrıştıran aramızdaki bütün zann perdelerini...Şuur'luluğumuzun armağanını alalım dünyadan; yükselen idrâkimizle, parçalarımızdaki tamamlanma kudretini kavrayalım da, eksik gedik ne varsa onaralım insanlığımızda...Tamam'lanalım...; Sen'li ben'li, kadın'lı erkek'li, x'li- y'li-z'li her nesilli, her 
türlü renkli -ama mutlaka SEVEBİLMEKLİ- bir dünya için harcayalım emeklerimizi ve orada yaşayalım "insan olma" hususiyetimizi...

Ayrı'mız gayrı'mız yok inan -ne farklı cinsiyette, ne de farklı bir nesilde-; Varlığın, kendisini daima "bir'ini, bir diğerinin bilinç seviyesinden seyreden vecheleri" olmak kadardır farkımız...
Ezel'den ebed'edir çeşitliliğimiz ve nesil nesil  dolanıklığımız...
Hepimiz...., Cenab-ı Hakk'ın eksiksiz nur'uyla hâlk'ettiği pek şerefli insan'ız...