Gastronomi Turizmi İçin Türkiye Bir Peynir Cenneti
Şefika Onur Akatay
Ülkemizde üretilen kaç adet peynir çeşidi sayabilirsiniz? Erzincan tulumu, Trakya kaşarı, İzmir tulumu, Ezine peyniri, Kars gravyeri, Mersin ham çökeleği... Hadi bakalım 10’u geçebilecek misiniz? Maalesef çoğumuz daha fazlasını sayamıyor. Oysa bu topraklarda tam 193peynir çeşidi var. Duyduğumda hiç şaşırmadım. Dört mevsimin yaşandığı, farklı coğrafi koşullara sahip ve bu denli zengin bir kültür içerisinde bu çeşitlilik gayet normal. Normal olmayan, İsviçre’den, İtalya’dan, Fransa’dan hiç aşağı kalır yanımız yokken, ülkenin kendi vatandaşlarının dahi bundan haberinin olmaması… Pek çok konuda olduğu gibi burada da bir tanıtım eksikliği olduğu ortada… Son zamanlarda büyük şehirlerde düzenlenen İl fuarları ile biraz biraz duyulmaya başladı bazı çeşitler.
Her yerel pazarda elbette ki o bölgenin peynirleri satılır. Ancak ulusal ve uluslararası arenada her biri ayrı ayrı değerlendirilip, itinayla vitrine çıkarılmalıdır. Türkiye’ye düzenlenecek gastronomi ve diğer turizm turları içerisinde bu peynir çeşitliliğinin de sunumu ve yönlendirmesi yapılmalı… Çünkü buna değecek seviyede bir üretime ve kaliteye sahibiz. Örneğin Konya’nın küflü tulum peyniri aslında bir tür rokfor peyniri. Hatta geçtiğimiz yıllarda Konyalı peynir üreticileri, akademisyenler ve uzmanlarla beraber Fransa’nın Belfort Bölgesindeki tesisleri gezmek için iki haftalık bir seyahat gerçekleştirdi. Amaç, ürünü daha da geliştirmekti. Bunlar umut verici çalışmalar.
Çoğunluğun duymadığını tahmin ettiğim pek çok çeşit peynirimiz var: Hatay testi peyniri (zahterli), İzmir kopanesti peyniri, Urfa topak peyniri, Mardin tecen peyniri, Niğde küp peyniri, Bursa dil peyniri, Sakarya füme peyniri, Trakya otlu peyniri, Trabzon koleta peyniri, Kayseri Çerkez peyniri, Şırnak pancarlı tulumu, Adana Kozan peyniri, Hatay sürk peyniri, Hakkari Şemdinli Herki peyniri, Muş Varto keçi peyniri, Diyarbakır Ergani salamura peyniri, Artvin İmansız peyniri, Muğla Fethiye Geyve Yörük peyniri…. Ve daha nicesi…
Peynirlerimizin tanıtılacağı organizasyonlar uluslararası boyutta yapılmalı…Kültür Bakanlığı ve gastronomi turizmi ile ilgili dernekleriş birliği içerisinde çeşitli projeler dahilinde etkinlikler ve yayınlarla bunu gerçekleştirebilirler. Bu tip çalışmalar işin sadece sanayi ayağını değil ülkenin gastronomi turizmini de besleyecektir.
Tabi ki tam anlamıyla bir normalleşme sürecine girdiğimizde…
Yeni yorum ekle