Sinema,
SİYAM BALIĞI : “Akvaryum İçinde Son Bulan Hayatlar”
Tolga Oskar
Yönetmen: Francis Ford Coppola
Senaryo: Francis Ford Coppola
Görüntü Yönetmeni: Stephen H. Burum
Oynayanlar: Matt Dillon, Mickey Rourke, Diane Lane, Dennis Hopper, Nicolas Cage, Laurence Fishburne, Chris Penn, Tom Waits, Sofia Coppola
Ülke: ABD
Tür: Aksiyon, Dram
Süre: 94 Dk.
Yapım Tarihi: 1983
Siyam Balığı, Francis Ford Cappola tarafından Susan Eloise Hinton isimli Amerika'lı yazarın 1975 tarihinde yayınlanan aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmıştır. Filmin senaryosu, bir hikaye ortaya koymaktan çok, izleyici üzerinde bir hissiyat oluşturmayı amaçlamış, gibi görünmektedir. Filmin geçtiği yer Amerika’nın şehirden uzak bir yerleşim yeridir. Bu yer, bilinmemektedir. Bilinen şey; bu yerin tehlikeli bir yer olduğudur. Bu algıyı oluşturansa filmdeki karakterler ve yaşadıkları yerde yaşananlardır. Karakterler: içen, sevişen, kavga eden, serseri tiplerdir. Filmin başkarakteri Rusty James de bunlardan biridir.
Rusty James’in annesi evi terk etmiş, babası da alkolik olmuştur. Rusty’nin abisi, Motorcu Çocuk ise: yaşadıkları bu yerde, başta kardeşinin olmak üzere bütün gençlerin örnek aldığı bir rol modeldir. Ancak Motorcu Çocuk, burayı terk etmiş ve şehre gitmiştir. Geride kalan tüm bu agresif gençler, akvaryumda hapsedilen Siyam balıkları gibi birbirleriyle savaşmaktadır. Rusty James de, abisinin şehirden dönmesini beklemekte ve bir çetenin lideri olmayı istemektedir. Rüştünü ispat etmek isteyen gençler, bir kavga düzenlerler. Rusty James de arkadaşlarıyla birlikte bu kavgadadır. Rusty, öncesinde karşı çetenin temsilcisini döver ama sonra, hiç beklemediği bir anda karnından bıçaklanır. Tam o esnada Rusty’nin abisi, Motorcu Çocuk ortaya çıkar ve motosikletini, kardeşini bıçaklayan çete üyesine doğru savurur. Sonra yaralı olan kardeşini alıp eve götürür. Motorcu Çocuk, şehirden dönmüştür ama eskisi gibi değildir. Bir tür aydınlanma yaşamış ve çete yaşantısından vazgeçmiştir. Yani kardeşinin örnek aldığı biri olmaktan çıkmıştır. Rusty, abisinin bu tutumunu beğenmez ve kafasına koyduğunu yapmaktan geri durmaz. Bir sahnede, Rusty, bir arkadaşıyla karanlık, ıssız bir sokakta yürümektedir. Önlerini kesen birkaç soyguncu, paralarını istemektedir. Rusty, bu soygunculara kafa tutar ve bunun sonucunda soygunculardan biri elindeki golf sopasını Rusty’nin kafasına vurur. Rusty, kanlar içinde yere yığılır. Bu sahnenin sonrasında ruhu bedeninden çıkar ve takıldığı yerlere doğru uçarak kendisi hakkında konuşulanlara tanık olur. Sevgilisi onun ölümüne ağlamakta, yas tutmaktadır. Bilardo salonundaki arkadaşları onun anısına kadeh kaldırmaktadır. Aslında Rusty, ölmemiştir ve ruhu bedenine geri döner. Bu sahnede yönetmen, özel efekt kullanarak karakterin ölümle burun buruna gelmesini ve bunun neticesindeki düşünce dünyasını yansıtmaktadır. Rusty’yi soyguncuların elinden kurtaran yine abisi, Motorcu Çocuk olacaktır. Motorcu Çocuk ve Rusty, balık satılan bir dükkana girerler. Buradaki bir akvaryumda filme adını veren Siyam balıkları yüzmektedir. Balıkların birbirine zarar vermemesi için aralarına engel koyulmuştur. Motorcu Çocuk, kardeşine balıkların özelliklerinden bahseder. Sonra bir ayna çıkarır ve aynayı balıklara tuttuğunda kendi kendilerine zarar vermek istediklerini söyler. Daha sonra polis içeri girer ve Motorcu Çocuk, balıkların nehre salınmalarını, böylelikle birbirlerine zarar vermeyeceklerini söyler. Burada; yaşadıkları yerdeki gençlerin aynı yere tıkıldıklarından birbirlerine zarar verme eğiliminde olduklarını kastediyordur, aslında.
Başka bir sahnede, iki kardeş, bu balıkların satıldığı dükkana girer ve Motorcu Çocuk, balıkların olduğu akvaryumu çalar. Niyeti söylediği gibi balıkları nehre salmaktır. Ancak polisler o bölgeyi denetim altına almışlardır. Burada Motorcu Çocuk’u görünce şüphelenirler ve peşine takılırlar. Bunun neticesinde ateş ederler ve Motorcu Çocuk’u öldürürler. Elindeki akvaryum yere düşer. Rusty, koşarak abisinin cesedinin yanına gelir. Üzgün bir şekilde akvaryumu yerden alır. Nehre gider ve abisinin yapmak istediğini yaparak balıkları nehre salar.
Film, baştan sona siyah-beyaz çekilmesine karşın filme adını veren balıkların göründüğü sahnelerde balıklar, renkli olarak gösterilmiştir. Bunu sembolik olarak anlamlandırabilir ve karakterlerle ilişkilendirebiliriz. Siyam balıkları, yanına başka bir balık koyulduğunda, hatta kendi türünden bile olsa onunla ölümüne bir savaşa girer, ya kazanacak ya da kaybedeceklerdir. Filmde, sokak çetesi diyebileceğimiz iki grup vardır. Akvaryumdaki balıkların bazıları mavi, bazıları da kırmızıdır. Bu iki renk, bu iki sokak çetesini simgelemektedir. Aynı zamanda Mickey Rourke’un canlandırdığı Motorcu Çocuk karakteri, uzun bir süre sonra yaşadığı yere geri dönüyor ve Siyam balıkları düşünüldüğünde, akvaryumuna geri döndüğünü ve dolayısıyla ölümüne bir mücadeleye girişeceğini, ya kazanacağını ya da kaybedeceğini söylemek yanlış olmaz! Motorcu Çocuk’un kardeşi, Rusty James(Matt Dillon), abisine özenmektedir ve abisinin yaşadığı yeri terk etmeden önceki hali gibi saldırgandır. Yani girişeceği mücadele abisini de etkileyecek o da tüm yaşananlara müdahil olacaktır. Bu iki karakterin saldırgan olmaları da Siyam balıklarının özellikleriyle uyuşmakta ve sembolik olarak karakterlerin bu özelliklerini de simgelemektedir. Motorcu Çocuk, akvaryumdaki balıkları nehre salmak niyetindedir. Akvaryumu yaşadıkları yer, içindeki balıklarıysa birbirleriyle savaşan, didişen gençler olarak düşündüğümüzde ve Motorcu Çocuk’un artık agresif olmadığını düşündüğümüzde, balıkları nehre salmanın sembolik olarak temsil ettiği durumu da anlamış oluruz. Motorcu Çocuk, büyük şehre gitmesi neticesinde bir aydınlanma yaşamış ve agresif yapısından kurtulmuştur. Nehri büyük şehir olarak düşünürsek, yaşadıkları yerdeki agresif gençlerin de bir aydınlanma yaşamaları için hapsoldukları bu yerden çıkmaları gerektiğini söyleyebiliriz.
tolga_oscar@hotmail.com
Yeni yorum ekle