5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü
Av. Aslıhan Barış
Dünya Kadın Hakları Günü, her yıl 5 Aralıkta kutlanır. 5 Aralık 1934 yılında Mustafa Kemal ATATÜRK öncülüğünde Türk Kadınlarına seçme ve seçilme hakkı veren yasanın kabulü ile bu gün “Kadın Hakları Günü” olarak kutlanmaya başlanmıştır. Dünya Kadın Hakları Günümüz Kutlu Olsun.
”Dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir “ veciz deyişi ile Dünya’ ya seslenen Mustafa Kemal ATATÜRK Türk Kadınına verdiği değeri bu cümlesi ile en açık şekilde ifade ettiği gibi 1934 yılında Türk kadınına dünyadaki örneklerinden çok önce seçme ve seçilme hakkını vererek bu alanda da DÜNYA LİDERİ çizgisine uygun hareket etmiştir. Gerçekten de Türk kadınına verilen bu hak öncü olmasının yanında hem Ülkemizde hem tüm Dünyada adeta eşitliğin ve özgürlüğün tarihinin yeniden yazılmasına neden olmuştur.
Artık o günden sonra tüm Dünya Kadınları geri dönülmez bir şekilde her türlü hakları için mücadele eder olmuşlardır. 2022 yılı Ekim ayına geldiğimizde İran’ da Mahsa Amini’ nin ahlak polisi tarafından öldürülmesi üzerine başlayan harekette dahi hala Atatürk’ ün bundan yaklaşık 100 yıl önce tohumlarını attığı eşitlik ve özgürlük mücadelesinin ayak sesleri çok net duyulmaktadır.
İşte Atatürk Cumhuriyeti’ nin evlatları olarak biz kadın hakları mücadelesinde hep deriz ki ; “Kendi için ayağa kalkan bir kadın aslında tüm kadınlar için ayağa kalkmış olur ! “ Öyleyse oturmak yok, her türlü eşitsizliğe, hukuksuzluğa, haksızlığa karşı bu günün anısına kadın erkek demeden haydi ayağa kalkalım !!
Peki SEÇME ve SEÇİLME HAKKI KONUSUNDA DÜNYADA tarihi süreç nasıl işlemiştir kısaca bakacak olursak ; ta Fransız İhtilalinden itibaren ( 1789 ) hak ve özgürlükleri için en mücadeleci toplum olan Fransa’ da 1944, İtalya ‘ da 1945, Yunanistan’ da 1952, Belçika’ da 1960, hala Dünya’ da modernitenin merkezi sayılan ve Medeni Kanunumuzu bile aldığımız İsviçre’ de ise ancak 1971 yılında kadınlar “ seçme ve seçilme” hakkına sahip olabilmişlerdir.
Dönelim Tekrar Türk Kadınının 1934’de Kazandığı Seçme ve Seçilme Hakkına ve Kazandırdıklarına:
Söz konusu kazanım, birçok Avrupa ülkesinden çok önce hayata geçirilerek o günlerde eşitlikçi ve demokratik toplum inşasının temeli atılmak hedeflenmiştir.
O yıllarda Cumhuriyetin kuruluş sürecinde demokrasinin tüm kurumları ile benimsenmesi ve çağdaşlaşmanın hızla gerçekleşmesi için kadın haklarının toplumca benimsenmesi için kadın hakları alanında adeta bir şahlanış süreci yaşanmıştır. Kadın her alanda erkeğin yanında ve toplumsal hayatın bir parçası olarak Atatük’ ün öncülüğünde önde tutulmuş topluma örnek olunmuştur. Her alanda bu öncülük sürmüş kadınlar kendini iktisadi hayatta, sosyal ve kültürel alanlarda da göstermeye başlamışlardır. O günlerde Mustafa Kemal ve arkadaşları her alanda kendi yaşamlarında kadına değer veren , kadın haklarına insan hakkı boyutu ile bakan yaklaşım ve uygulamaları ile toplumsal bilincin oluşmasına önemli katkılar sağlamışlar bu katkı ülkemiz kadınlarının ticari hayat , sosyal hayat ve iş hayatında varlık mücadelesini ta 2000 lerin başına dek taşımıştır.
Gelelim Günümüze;
1920’ li ve özellikle 1930 lu yıllardaki kazanımlar yukarıdaki gibi iken özellikle 2010 yılından itibaren kadın hakları anlamında elde edilen hukuki kazanımlar başta olmak üzere kadınlar lehine var olan birçok düzenleme tartışılmaya açılmaya başlanmıştır. Özellikle kadının aile hukukundan kaynaklı nafaka ve tazminat gibi temel hakları tartışmaya açılmakta ve Medeni Kanunumuzda düzenlenen kadın lehine olan bu haklar zayıflatılmak veya kaldırılmak istenmektedir. Atatürk Cumhuriyetinin evlatları olarak KADIN ALEYHİNE OLAN bu söylem ve tartışmalara katılmak mümkün değildir.
Zira kadınlar, toplumun en önemli kurucu unsurları ve bileşenleridir. Sadece ev içinde görünmez bir emeğin parçası sayılamaz, evlere hapsedilemez, bilinçli bir şekilde sosyal hayattan uzak tutulamazlar. Kadınlar olarak yıllardır bu topraklarda verilmiş olan hak mücadelesi sonucu Medeni Kanunumuzla elde edilen haklar nelerdir kısaca değinecek olursak ; bunlar esasen doğumla başlayan ölüme dek devam eden bir dizi hak olsa da başlıcaları ; nişanlanma hakkı , resmi nikah isteme ve evliliğin devlet kayıtlarında güvence altında olması, tek eşle evlenme zorunluluğunun getirilmesi, boşanma hakkı, çocuğun velayetini alabilme hakkı, nafaka hakkı, boşanma ile usulünce evlilikte kazanılan malların paylaşımını isteme hakkı, tazminat hakları, mirastan kız ve erkek çocuklarının eşit pay hakkı, kadın ve erkek arasında ekonomik ve sosyal alanda eşitlik sağlanması amacıyla kadına verilen çalışma hakkı ve bu bağlamda sağlanan sosyal haklar olarak özetlenebilir.
Bir Cumhuriyetçi Atatürk Kadınından Sonuç Bildirgesi:
Bizler; uygar, demokratik, eşitlikçi ve her yönden hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda uzun yıllar boyunca mücadele vererek elde etmiş olduğumuz haklarımızdan vazgeçemeyiz. Bu toprakların kadını mücadelecidir ve Atası’ nın bu mücadele ruhunu görerek ona tüm Dünya kadınlarından önce verdiği bir hak olan sadece seçme ve seçilme hakkı değil bunun dışındaki tüm Medeni kanunla kazandığı haklar ve özgürlükler için sonuna kadar mücadele edecektir ! 5 Aralık Kadın Hakları Günümüz kutlu olsun !
Yeni yorum ekle