Modern İnsanın Davranışı

Edebiyat

Modern İnsanın Davranışı

“Başkasının başarısı karşısında bozulma” şeklinde ifade edilebilecek bir “modern insan davranışı” var. Çok tanıdık geldi değil mi? Neden? Çünkü kimse kendi ışığına güvenmiyor, çünkü ben oldum kimse olmasın, ben yaptım kimse yapmasın, ben aldım kimse almasın, ben biliyorum kimse bilmesin… Nefis mücadelesi zor elbet, id ve süperego dengesini bulabilecek ego hak getire… Yine de kimseyi yadırgamamak gerekir; yargılarsak kimseden farkımız kalmaz zaten. Fakat aslında bizim milletçe ilerlememize engel durumlardan birinin bu olduğunu düşünüyorum. O sebeple konu önemli. Herkesin herkesi rakip görmesi, herkesin herkese derinlerde bir yerlerde hasetle karışık bir öfke beslemesi… Yüz yüze gelindiğinde bir garip tiyatro, sonrası kaçınılamaz tragedya… 

Hâlbuki hepimiz bu “ikinci sınıf insan” hâllerini bir kenara bırakıp birbirimizi gerektiğinde takdir etmeyi, motive etmeyi, desteklemeyi, tebrik etmeyi başarabilsek toplumsal bir söylem hâline gelen “biz adam olmayız” safsatası da kendiliğinden ortadan kalkacak gibi geliyor. Zira asıl dost, iyi günde belli olur itikadımca. Neden mi? Çevrenize şöyle bir bakıverin, kaç kişi yakınında yöresinde olan birinin mutluluğunu gözlerinin içi gülerek paylaşabiliyor? Kaç kişi yeni bir mülk edindiğinizde canı gönülden “hayırlı olsun” diyebiliyor? Kaç kişi bir başarıya ulaştığınızda sizi samimiyetle tebrik edebiliyor? 

Oysaki hiç zor değil birini takdir etmek, mesela teşekkür etmek bedava! Bir insanın sevincine sevinçle karşılık vermek paha biçilemez! Üstelik nezaket, incelik, kadirşinaslık gibi hisleri yaymak tamamen kendi elimizde. Hem diğer türlü yani başarıyı, güzelliği, sevinci, emeği görmezden gelmek o meziyetleri yok etmiyor. Aksine, söz konusu meziyetlere sahip kişiler gerçekleştirdikleri şeyleri büyük bir iç motivasyon ve inançla yaptıkları için “yok sayıldıkça daha çok var” oluyorlar. Farkında değil misiniz? Hırs ve öfke, ancak kişinin kendi benine zarar veriyor. Gençlik iksiri özünde botoks iğnelerinde falan değil, tebessümde; hoş görüde, kucaklaşmakta… Ayrıca evrensel bir değer bu; herhangi bir inanca, ırka, tabi değil… 

Şöyle hülasa edecek olursak adı modern insan olan ancak sözüm ona giyimini kuşamını, oturup kalktığı mekânları veya yiyip içtiği şeyleri asrın adetlerine uydurmaktan başka bir çağdaşlığı olamayan ve bu bağlamda “ikinci sınıf insan” davranışlarını olağanlaştıran kişiler, bir çeşit toplumsal zehir gibi görünmekte ruhlar için. İyisi mi biz, çevremizdeki insanları kutlamaktan, onların mutluluklarıyla sevinmekten; takdirde ve teşekkürde cömertlikten imtina etmeyelim. Dünya’yı güzelleştirmek güç değil, kalbimizdeki güzelliği beslemekse çaba gerektiriyor… 

Dr. Seda Artuç Bekteş 

 

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.