Dünya’nın Gizli Gücü

Deneme

Dünya’nın Gizli Gücü

Sibel Ünal

Yaşadığımız bu büyük yıkım, yüzyılın felaketi karşısında bile, insanın hayata yeniden adapte oluşu, yaşama tutkuyla bağlanışı çok şaşırtıcı geliyor bana. Dirençli ve güçlü bir yanı var insanın; hep yenilenen hep ayakta kalan. Bu yönüyle büyüleyici bir varoluşa sahip. 
İzlediğim bir belgeselde, And Dağları’nda yaşayan ve İnka Uygarlığının mirasçısı bir yerli şöyle diyordu: Andları yaratmak için dünyanın kullandığı gücü hep hayal etmişimdir.
Ben de aynı şeyi Anadolu toprakları için düşünüyorum. Dünya’nın yeryüzünü şekillendiren o büyük gücü, Anadolu’nun kendini durmaksızın yenileyen tılsımın da ta kendisi aslında. O gizli ve dönüştürücü güç, onun taşında, toprağında olduğu kadar insanında da şifreli. 
İktidarların ya da otoritelerin aşağılayıp, ezip, hor gördüğü, ölümlerine dahi sessiz kaldığı bu insanlar, bir şekilde ayağa kalkmayı bilmişlerdir. Yıkımın yarattığı acı ve öfke sarmalından, tek başına bırakılmışlığın çaresizliğinden bir şekilde sıyrılmayı da başaracaklardır. Öteden beri yokluk, yoksulluk ağır bir demir halka gibi boyunlarına asılmış olsa da. Eski çağlardan, kadim uygarlıklardan beri bu böyle. 
 ‘Maraş Depremi’ Anadolu insanının o gizli, güçlü ruhunu bir kez daha uyandırdı kanımca. Ülkenin en ücra köşesinden Anadolu’nun kalbine doğru bir yol açıldı, bir yol aktı. Tek dertleri, tek tasaları, tek amaçları yardıma muhtaç olan o insanlara ulaşmaktı. Hiç tanımadıkları, bilmedikleri, görmedikleri ya da ezelden beri tanıdıkları, bildikleri, gördükleri…Bir anda binlerce insan bir büyüye kapılmışçasına o yola düştü. Hep birlikte ve tek yürek olarak. Anadolu’nun tılsımıydı bu, o gizli gücün uyanışı. Böyle insanları doğurmuş, beslemiş büyütmüştü bu topraklar. Aynı kardeşlik bağıyla bağlamıştı onları. Ne Türk’ü, Kürt’ü, Ermeni’si, Alevi’si, Sünni’si ne de ötekisi vardı artık. Bir ve bütündü hepsi. Aralarında sözleşmişçesine kenetlenmişti her biri.
Bir tek yol vardı Anadolu’nun kalbinde düğümlenen; kardeşlik yolu! En vicdanlı, en içten, en sevgi dolu, en merhametli, en şefkatli…
Hiç geçilemez boğazlardan, tünellerden, kuytuluklardan, sarp dağlardan, uzak diyarlardan geçerek köprüler kurduk birbirimizle. Hayat hiç beklemediğimiz, ummadığımız yerden gelen bir fısıltı, bir kıpırtı, bir sesle yeniden yeşerdi. Her duvarın her yığının her bloğun ardında çarpan bir kalp, bir nefes vardı. O her birimizin kalbi, her birimizin nefesiydi. Ortak sevinçler yaşattı enkazdan çıkarılan her çocuk, her kadın, her yaşlı, her genç, her yetişkin. Beton yığınlarının altından çıkarılan her can için aynı sıcak gözyaşını döktük. ‘Umut’ bir kez daha ekmeğimiz oldu o an! 
Bir kez daha birbirimizi seçtik! Fay hattı boyunca bağlandık birbirimize; kutuplaştıranlara, zorbalara, bizi bize düşman edenlere rağmen. Hayatlarımıza, zihinlerimize ekilen bütün kötülük tohumlarını bir bir söküp attık çorak toprağından. Dünya’nın haksızlıklarla dolu, Tanrının sağırlaştırıldığı bu yeryüzünde sevgiyi, kardeşlik bağını bir kez daha keşfettik. Ağır bedeller ödedik bunun için. Ne de olsa, farkındalık deneyimin bir sonucuydu. Yaşadığımız acıların, zorlukların, felaketlerin kaynağı dünyanın kendisi değildi; fayların ya da levha hareketlerinin de suçu yoktu. Ne ki; yeryüzü barındırdığı bütün canlıları kendi yasaları gereği beşiğinde sallıyordu sadece. 
Anadolu nice kadim uygarlığın beşiği; ulu anaların, tanrıçaların kucağıydı. Kendinden çıkanı, doğurup- beslediğini bir şekilde sarmalamayı bilmiştir o. Karnını doyurmuş, karlı dağlarından akıttığı suyu içirmiş, en güzel yiyecekleri bahşetmiştir evlatlarına... Gücü, bereketi, şefkatini vermiştir ona. Tıpkı bir ana gibi. 
Şimdi dünyanın merkezinden, ta en derinden gelen o uğultunun, o gizli gücün sessiz diliyle bize söylediği bir şey var; uyanmak ve kendimizi yeniden inşa etmek zorundayız! 

sblunal34@hotmail.com
    


  


 

Yorum

Uğur Yalçın (doğrulanmamış) Çar, 15 Mart 2023 - 10:35

Anadolu topraklarını ve halklarını öyle güzel anlatmissinki herkesin okumasını oneririm

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.