Sanatın Büyüsüyle Yaşamak Bir “Kırmızı- Beyaz” Masalı

Felsefe

Sanatın Büyüsüyle Yaşamak                                                 

  Bir “Kırmızı- Beyaz” Masalı

Ümit Yaşar Gözüm*

 

Renklerdir gözlerimize erişen ışık, sevinç ve hüznün gözyaşlarımızdaki yansıması. Bir düş cambazı gibi boyarken tuvalini ressam, izleyicinin ruhunu sarmalayan estetik kaygıya döner kompozisyon. Alır götürür insanı kendi evreninin dışına. Duygu yüklü bulutların altında fırça sallamaktır, başkalarının düşlerine girmek.

İnsanlık alemi denen kaosta mutluluğu temsil eder yedi ana rengin asil olanı kırmızı. Anadolu coğrafyasında beyazla buluştuğunda doyumsuzlaşır ve üstün ruhu temsil eder. Tıpkı Kırmızı ve Beyaz temasında olduğu gibi.

Türkçemin  büyük ustası Nazım Hikmet gelir aklıma. Dilimden

“Ne güzel şey hatırlamak seni;                                                                                                                                                      bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin                                                                                                                          ve saçlarında vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının…                                                                                    İçimde ikinci bir insan gibidir  seni sevmek saadeti…”

mısraları dökülür.

Zorbey’in Düşlerine dokunurum; bazen Maveraünnehir’de at koştururkenbazen Kocatepe’de bir savaşın ortasında ama çoğunlukla yedi tepeli kentin geçmiş zaman masallarındaki siluetinde bulurum kendimi.

İbrahim Çallı’nın tuvalindekiTürk Topçularını, Hikmet Onat’ın Siperde Mektup Okuyan Askerlerini hatırlarım,içimi tarifsiz bir hüzün kaplar.

Halil Dikmen’in İstiklal Savaşında Cepheye Mermi Taşıyan Kadınlarını izlerken içimdeki umudun kaynağını yeniden hatırlarım. Hüseyin Avni Lifij ’in Kara gün ve Akgün resimleri özetler Kurtuluş Savaşını ve Büyük Zaferi. İstiklal Caddesinde yürürüm kol kola. Yeni yıla ramak kala tuvale düşen, resimleri izlemek ve güzel kadınlarını selamlamak için Deniz Müzesine yürürüm Taksimden. Acısız ve bereketiyle gelmeli yeni yıl bu kadim topraklara .

Anadolu Kadınımdır, Ruhu Bin Yıllık Vatanım…

Sanatın aydınlığında yol alırım gelecek düşlerime.  “Dünyada her şey kadının eseridir. Aforizmasını öğütlerim kızıma. Bedeninin yarısını yok sayanla eşdeğer bulurum, kadının üstün yaratma gücünü görmezden gelenleri.

Cumhuriyet kadınlarının ruhunda; cepheye mermi taşıyan onurlu anaları görürüm, vatan savunmasında ilk kurşunlarını atan Nene Hatunları, Satı Kadınları. Tıpkı binlerce aydın ve sanatçının Türkiye sevdasının ardında durdukları gibi.

Gökyüzünün mavisi iner Anadolu mahşerine de kızıllığa bürünür dağ taş. Karanlık geceyi yaran  ay, bir hilal gibi düşer bu mahşerin üstüne. Adı kazınır spatulalarla gelinliğini giymiş tuvale.

Şimşeklerin çaktığı yer İstanbul, yıldırımların düştüğü yer Çanakkale’dir…  Orta Asya steplerinden iç Avrupa’ya uzanan bir büyük rüyanın gerçeğine uyanmak için, bir ağustos gecesinde zafere sürer atlarını  süvariler.

Her yıl büyük zaferi anmak ister ülkemin aydınlık yüzleri. Göktürk yazıtlarından Dedem Korkut’a oradan Mustafa Kemal’e uzanırlar ironiyle bütünleştirdikleri Kırmızı ve Beyaz Masalıyla

Zorbey Haykırır: Ressam fırçasıyla akar tarihe, yazar cümleleriyle.

Post-modern zamanların da ötesi gelecek insan kardeşlerim, makam ve mevkilerin aslında kalıcı olmadığını anladığımızda, zamanın kaçınılmaz akışında sanatla var olacak toplumlar, sanatla yaşayacak büyük idealler ve sanat aydınlatacak yeryüzünü tıpkı Skolastik Çağı aydınlattığı gibi.

Türk sanatının tarihsel seyrine baktığımızda ne mutlu ki, artık daha fazla kadın gerçeğini hissediyoruz. Alaylılarımız da artık mekteplilerimiz gibi sanat yapmak için ortak aklı yaratmaya çalışıyor.

Sanatın birleştirici ve geliştirici gücünün ışığında ayırımları ortadan kaldırarak yeni hedefler yaratmak ve ulaşmak söylemin başladığı nokta. Hamasetten arındırdığınız zaman ortak değerleri vurgulamaya hizmet eder söylem ve edimlerimiz. Önemli olan hepimizin sınırlarını özümseyerek durması gerektiği yeri bilmesi.                

Sevgi ve sanatla kalın.

 

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.