Fotografik Görme!
Şenol Zümrüt*
Bu yazıda amacımız fotoğraf makinelerinin kullanım kılavuzlarında yeterince açıklanan fotoğraf tekniğinden ziyade, fotoğraf çekmek için asgari sahip olmamız gereken kazanımlar ile doğanın bize bahşettiği güzellikleri görebilmeyi ve o güzelliklerden, bütününden eksilttiğimiz parçalardan anlamlı, eksiltildiği bütünden tamamen farklı olmayan ancak, farklı bir bakış açısı ile o bütünde gizlenmiş görüntüyü çıkarabilmek gayretidir diyebiliriz.
Görme, dünyayı algılamamızdaki ve bilgi toplamamızdaki en önemli duyu işlevlerinden birisidir. Anatomik açıdan veri toplama aracı olan göz günlük yaşamda milyonlarca fotoğraf çekerek beynimizde anlamlı bilgiler bütünü oluşturmamızı sağlar.
Fotoğrafçı ise bu milyonlarca görüntünün içinden bir tanesini yakalayarak tek karede en anlamlı olanı bir sanat eseri olarak topluma sunar ve fotoğrafçının gözüyle ölümsüzleştirilen bu görüntü her bir ferdin farklı bir şekilde algılamasını sağlayabilir. Bu da insanlara ‘bakmakla – görmek’ arasındaki ince çizgiyi daha keskin bir biçimde sunmaktadır. Herkesin görebileceğinin ötesindeki sıra dışı algıyı açığa çıkarmaktadır.
Aristo’ya göre başarılı bir sanat eseri izleyeni konu hakkında düşünceye davet etmelidir.( Barrett,2017: 49 ) Rudolf ARNHEİM, düşüncenin temel ortamının görme olduğu düşüncenin temelini oluşturan akıl içinse, dişil bir yapıya sahip olduğunu, akla bir şey vermeden geri alınamayacağını, akılın bilgi ile zenginleştirilmeden çalışamayacağını dile getirir. Aristo, birinin bir şeye güzel demesi için o şeyin ne olduğunu bilmesi gerekir derken, güzelliğin önce bilgiye , sonra güzel denen o şeyin görüntüsüne ve işlevine dayalı olduğunu iddia eder. (Barret, 2017,50),
Görme aslında tüm canlılar için ortak bir eylemdir, ama görmenin gözlere gelen imgelerden mi yoksa görüş nesnelerine gönderilen ışınlardan mı kaynaklandığı eğitimli insanlara göre hala belirsizdir. Gelgelelim sıradan insanların bu tür kuşkulardan haberi dahi olmadığını dile getiren Romalı filozof Boethius (M.Ö.500) görmenin seçici bir eylem olduğunu belirtir.(Arnheim,2015: 35)
Görmeyi şekillendiren, yönlendiren görsel algı burada devreye girerek bize bir bakış açısı sağlar. İnsan zihninin olayı nasıl yorumladığı algılamada önemli bir yere sahip olduğu ortaya çıkmaktadır. Bir algı kazanımı geçmişte yapılmış ve hafızamızda yaşayan sayılamayacak kadar çok benzer kazanımdan oluşan bir akışın son evresidir. Yani geçmişin deneyimleri geleceği algılamak için önceden insanları koşullandırır. (Arnheim,2015: 35)
Bir fotoğraf makinesi ile çekilen kare aslında izleyiciye bağışlanan bir bakış açısıdır(Bugin,2002:157) Ayrıca fotoğraf makinesi mekanik bir alet olarak düşünüldüğünde, arkasındaki bakanın, bireysel yararlılığı önemli bir hale gelir.(Price,2000: 28) Yine Price’ın dile getirdiği gibi makine düşünmez, her şey fotoğrafçıya aittir. Burada da fotoğrafçının kişisel özellikleri devreye girerek geçmişteki kazanımları, birikimleri eğitimleri ile görsel zeka ve algıdaki farkındalıkları belirleyici olmaktadır.
Herkesin gördüğü ama sıradan bularak göz ardı ettiği şeylerdeki güzelliği keşfetme bize fotografik görmeyi kısaca tanımlamaktadır. Zaten fotoğrafçıdan beklenen de, herkesçe alkışlanan ve insan eli değmiş harika yerler dahil olmak üzere, salt dünyayı olduğu gibi görmekten daha fazlasını yapmaktır. Yoksa fotoğrafın ilk yıllarında fotoğrafçıdan beklenen idealleşmiş görüntülerde olduğu gibi gün batımı, manzara gibi güzel bir şeyin fotoğrafını çekmek olmamalıdır, zaten amatörlerin de amacı budur ve doğa harikalarına aşırı heveslidirler.(Sontag, 2005: 108) Price’ın dediği gibi amatörler bol bol enstantane çekerken, profesyoneller fotoğraf çeker.
Bir fotoğraf çekilirken teknik faktörler açısından yetenek ve beceri eksikliği varsa, çekilen fotoğrafın ,fotoğraf olarak değerlendirilmesi bir hayli güçtür. Ancak, fotoğraf tekniği olarak tüm yapılması gerekenler yapılıp çekilen fotoğraf yine de yalnızca ilgili nesnenin kopyalanmasından ibaret oluyorsa ona fotoğraf demek pek güç olacağı değerlendirilmesi yapılabilir. Kısacası bir fotoğraf çalışması her şeyden önce neyin fotoğrafı ise onun basit bir kopyası asla olmamalıdır, aksi durumda sanatsallık nitelendirilmesi bir hayli zor olacaktır. Fotoğraf makinesinin ardından bakan, bize neye, nasıl bakmamız ve ne görmemiz gerektiğini farklı bir bakış açısı ile göstermelidir.(Gülalp,www.academia.edu. 2018)
Fotoğraf gerçekliği keşfetmek için kullanılan bir araç değildir sadece, makineyle görülen doğa, insan gözüyle görülen doğadan farklıdır. (Freund,2006 :176)
Fotoğrafı çekmeden önce zihnimizde canlandırmamız ve çekilen şeyin daha önce görülmesi gerektiğini Sontag (2005) ünlü eserinde ısrarla belirtir. Ansal ADAMS’ın dile getirdiği gibi “Bir fotoğraf, öylesine çekilen bir şey değildir,bir anlayışın ürünüdür’’ ya da ortaya çıkartılacak çalışmanın zihni hazırlığını daha önceden çalışılmış olması gerektiğini çok iyi şekilde ortaya koyan Michelangelo’ nun “İnsan beyniyle çizer, elleriyle değil’’ sözleri durumu çok net bir biçimde açıklamaktadır. Minor WHİTE’ın “Sırf pratik olsun diye, gördüğüm her şeyin aklımdan fotoğrafını çekerim” (Sontag, 2005 : 80 ) sözü zihni hazırlığa güzel bir örnek olarak verilebilir.
Yolda yürürken,bir yerde beklerken, çalışma odasında iş yaparken, araç ile seyahat halindeyken bir manzara için aracı durdurup o anı belgeliyor, çevremizdeki nesnelerden, gölgelerden, v.b. gibi şeylerden bir görüntü oluşturuyorsak, artık fotoğraf bizler için bir hobi olmaktan çıkmış ,bir yaşam tarzı olmuştur demektir,iddialı bir söylem olmaktan çıkmıştır artık.
Daha öncede belirttiğimiz, bu konuda bir çok kuramcının da üstüne basa basa açıkladığı gibi fotoğraf çekmek için bir makineye ve bir göze ihtiyacımız var. Ancak bu gözün sahip olması gereken bakış açısı, fotoğrafik görme, algıda seçicilik, farkındalık yaratmak,olmayanı çekebilmesi için, dişil bir yapıya sahip olan, yani almadan bir şey veremeyen zihnimizi kullanmak,onu kullanırken de, yapması gerekeni yapabilmesi için de beslenmesi gerektiği bilinen bir gerçektir. Ansel ADAMS “ Fotoğrafı yalnızca fotoğraf makinesi ile gerçekleştiremezsiniz. Fotoğraf etkinliğine, gördüğünüz tüm resimleri, okuduğunuz tüm kitapları, duyduğunuz müziği, sevdiğiniz insanları taşırsınız” diyerek fotoğrafçının geçmiş birikim ve yeteneklerini çektiği kareye yansıtabildiği oranda sanat üretebileceğini ifade eder. (Gülalp, 2015)
Araç kullanmadan yapılagelmiş bir sanat dalı olmadığından öncelikle fotoğraf üretimi için gereksinim duyulan bir makine ve onu kullanacak yeterli bilgi birikimine sahip, donanımlı bir fotoğrafçının işbirliğine ihtiyaç vardır. Uyumlu ve tamamlayıcı bir işbirliği ile fotoğraf üretmemek için hiçbir sebebin de bulunmadığını söyleyebiliriz.
Kaynakça
1. ARNHEİM, Rudolf, 2015, Görsel Düşünme, Metis Y. ,İst.
2. BARRETT, Terry, 2015, Neden Bu Sanat, Hayal Perest Y., İst.,
3. BARRETT, Terry, 2017, Fotoğrafı Eleştirmek, Hayal Perest Y., İst.
4. BUGİN , Victor , 2013, Fotoğrafı Düşünmek, Espas Y. ,İst.
5. FREUND , Gisele , 2006 , Fotoğraf ve Toplum, Sel Y. , İst.
6. Karar Anı. Henri Cartier Bresson, www.ealfokfotoclup.blogspot. ( 28. 05. 2018)
7. GÜLALP ,Haluk Naci, 2017, Somutta İçkin Soyutu Fotoğrafla Çıkarmak, www.academia.edu. (25.05.2018 )
8. GÜLALP, Haluk Naci, 2014, Estetik Açıdan Fotoğraf, www.academia.edu (25.05.2018)
9. GÜLALP, Haluk Naci, 2015,Fotoğraf Sanatı ve Sanat Fotoğrafı Üstüne Bir Tartışma, www.academia.edu , (‘9.05.2018)
10. SONTAG , Susan , Fotoğraf Üzerine , Agora Kitap , İst.
11. PRİCE , Mary , Fotoğraf, Çerçevede ki Gizem , Sanat ve Kavram Y. İst.
Yorum
Metin hakkinda
Aciklayici bilgilendirici bir makale olmus ..kaleminize saglik Senol Bey..
Fotograf
Senol'un yazisi enfes..
"Fotoğrafta her zaman önemli olan gözdür, makina değil.." yazının òzeti Yani cok ucuz ve basit bir makina ile de cok etkileyici fotograflar cekebilirsiniz..
"Price’ın dediği gibi…
"Price’ın dediği gibi amatörler bol bol enstantane çekerken.."
Belki de bu olması gereken bir basamaktır :)
Yeni yorum ekle