Sanatın Ticari Çarklarına Darbe

Görsel Sanatlar

Sanatın Ticari Çarklarına Darbe: Arte Povera Hareketi

İlayda Kepez*

1960’lara gelindiğinde sanat artık eski tavrının dışına çıkarak değişim göstermeye başlamıştır. Sanat eserinin aktarmak istediği fikir, kavramsal alt yapısı ve yapım süreci de eserin fiziksel varlığı kadar önem kazanmıştır. Sanatta materyal kullanımı gün geçtikçe değişim göstermeye başlamış ve sanatçılar sanat eserinin kalıcılığı ile ilgili sorgulamalar yapmaktadır. Bu süreçte tüketim kültürü hayatın birçok alanını istila ederek sanat piyasasında da kapitalist bir sistem oluşturmuştur. Sanatçılar sanat eserinin alınıp satılmasından rahatsız olmuş ve bu ticari çarkları kırmak için bir tepki ortaya koymuşlardır.

İtalya’nın Cenova kentinde, Galeria La Bertesca’ da Eylül 1967 yılında küratörlüğünü Celant’ın üstlendiği “Im Spozio” adlı sergi Arte Povera’nın başlangıç noktasıdır. Arte Povera savaş sonrası dönemde İtalya da tüketim kültürüne karşı olarak doğan politik ve özgürlükçü bir sanat akımıdır. Yoksul Sanat anlamına gelen hareket 1960’lı ve 1970’li yıllarının ekonomik gelişmelerini sanata katarak toplumun tüketim alışkanlıklarına eleştirel bir yaklaşımda bulunmuştur. Arte Povera insan-doğa-kültür ilişkisi üzerinde durmaktadır. Sanat eserlerinin ticari tüketim nesnesi haline gelmesinden rahatsız olan Arte Povera sanatçıları, neo-avangard bir tavır takınarak sanatın gelip geçiciliğini savunmuş, atık ve önemsiz malzemeler kullanmışlardır. Her ne kadar bu yeni dünya düzenine karşı çıksalar da bir süre sonra bu eserlerde ticari bir meta haline gelmekten kaçamamıştır.

Arte Povera sanatçıları deneysel bir tavır takınarak malzemenin süreç içerisindeki değişimini gözlemlemişlerdir. Yapıtlarında doğal ve doğal olmayan süreçleri izleyiciye sunarak alışılmış sergileme biçimlerinden farklı olan bir sanat deneyimi oluşturmuşlardır. Çeşitli doğa yasalarını izleyiciye yaşatmak isteyen sanatçıların her biri özellikle farklı olgular üzerinde durmaktadırlar. Bu durum karşısında Arte Povera akımın adını veren Germona Celant: “Hayvanlar, sebzeler, mineraller sanat dünyasındaki yerlerini alıyorlar” demiştir (Antmen, 2014, s. 213)

zorbatv

Birçok sanat akımından etkilenen Arte Povera kavramsal bir eğilimde göstermektedir. Aynı zamanda bu harekete dahil olan bazı eserler zaman içerisinde değişime uğradığı için süreç sanatıyla ortak yönleri olduğunu da söylemek mümkündür.

Arte Povera, kavramsal sanat eğilimi dahil çağdaş sanatın gelişimine katılırken, sanat eserinin somut bir tasarım haline dönüştüğü bit şiir sanatı ileri sürmüştür, bu da onun doğduğu yılların estetik ve siyasi ortamında daha uzun yaşamasını sağlamıştır. Günümüzde, dünya çapında tanınmasının ardından, yirminci yüzyılın en büyük avangard hareketi olarak düşünülebilir. (Tatlıcı, 2012)

1967- 1972 yılları arasında en parlak dönemini yaşayan Yoksul Sanat (Arte Povera) hareketi daha sonraki yıllarda da sanata olan etkisini sürdürmüştür. Ayrıca bu sanat hareketi İtalya’da büyüyerek kavramsal sanata büyük bir katkı sağlamıştır. İçinde bulundukları dönemden dolayı Arte Povera sanatçıları avangard bir tavır sergilemektedirler.

Avangard; yerleşik, geçerli ve egemen olana karşı siyasi, felsefi, sosyal bir karşı duruşu temsil eder. Toplumsal ve kültürel sınırların, devrimci biçimde ihlal edilmesini çağrıştırır. Avangard, toplumdaki memnuniyetsizliğin ifadesidir. Toplumdaki bütün değerlere ve baskın kültüre savaş açarak, geleceği yeniden şekillendirmek için verilen mücadeledir. (Çimen, 2010)

Bu kavram sanata şu şekilde yansımıştır:

Sanatçılar, sanatın tarafsızlığını tersine çevirerek, politikanın ve sosyolojinin, gündelik hayatın ve kültürün alanına yönelmiştir. Dünyanın değişmesi yönündeki taleplerini yüksek sesle haykıran, geleneksel değerleri reddeden ve mevcut iletişim biçimlerinin dışına çıkmaya çalışan avangard sanatın eleştirel tavrını, 1960’lı yıllara gelindiğinde Situasyonist Enternasyonal grubu devam ettirmiştir. (Aksoy, 2008)

Arte Povera’yı temsil eden birçok sanatçı bulunmaktadır bunlardan en önemlileri, Micelangelo Pistoletto, Mario Merz, Giuseppe Penone, Giovanni Anselmo, Jannis Kounellis gibi çoğunluğu İtalyan olan sanatçılardan oluşmaktadır.

İtalyan sanatçı Micelangelo Pistoletto küçük yaşlarda babasıyla tablo restore etmeye başlar.1950’li yıllarının sonuna doğru resim yapmaya başlayan sanatçı 1960’ların İtalyan sanatından etkilenmiştir. Ancak zamanla bulundu sanat ortamının ötesine geçmek isteyen sanatçı 1962’de yaptığı resimleri keserek parlak çelik yüzeylere yapıştırarak sergilemeye başlar. Bu sayede en önemli sergisi olan Ayna Resimleri’ni hayata geçirir. Bir süre sonra atık malzemelerle ilgilenmeye başlayan sanatçı 1967 yılında “Paçavraların Venüsü” yapar.

Görsel kaldırıldı.

Görsel 1 Micelangelo Pistoletto, Venere Delgi Stracci (Paçavralarn Venüsü), 1967-1974, 130x45x45 ve renkli paçavralar, 280x150x100 cm, Tate Modern Londra

Kaynak: 1https://www.vice.com/en/article/nz4pex/see-new-work-from-the-italian-master-michelangelo- pistoletto (Erişim tariki: 23.07.2023)

Eski ile yeniyi, değerli ile değersizi bir araya getiren sanatçı tipik bir Arte Povera örneği sergilemiştir. “Tarihsel süreçlerini düşündüren “Paçavraların Venüsü” bir bakıma İtalya’nın zengin sanatsal mirası altında ezilen çağdaş sanatçının çıkmazını akla getirir” (İrgin, 2016). Zamanında izleyicide hayranlık uyandıran Venüs, sırtı izleyiciye dönük bir şekilde önündeki paçavralara gömülmüştür. Pistoletto bu girişimle akademik kurallara karşı gelerek bir yığın paçavrayı sanat eserine dönüştürmüştür.

Kaynakça

Çimen, Ö. (2010). 1950'lerden Günümüze Sanatta Avangad Olgusu. İstanbul.

Aksoy, Ö. (2008). Sitüasyonist Ensternasyonel ve 1960 Sonrası Sanatta Başkaldırı. İstanbul.

Antmen, A. (2014). 20. Yüzyıl Batı Santında Akımlar. İstanbul: Sel Yayıncılık.

İrgin, S. (2016). Nesnelerin Sanata Dönüşüm Sürecinde Bir Anlatı Olarak Yoksul Sanat.

Tatlıcı, G. (2012). İtalya'da 1960'larda Arte Povera Hareketi Ve Çağdaş Türk Sanatına Yansımaları. İstanbul.

 

  • Heykeltraş, Sanat Yazarı

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.