Dinlemekten Vazgeçmediğim Şarkısın Sen Napoli!
Eylül Özsoy
Ritim maddenin en üst halidir bence. Bir insanın ağaç gövdesinden ömür boyu dayanan mobilyalar çıkartması misali bir evrimleşmedir, melodi. Dinleyicisine bir şey anlatır. Hayatımda şarkılar hep bir duygunun veya bir yerin resmini çizmiştir zihnimde. Belki şarkılardaki özel güç tam da budur. Yaşlı kâinatın hafızasıdır onlar bir yandan.
İtalyanca şarkıları dinlerken bir an gelmişimi geçmişimi unutup şarkının geçtiği zaman ve mekâna dalarım. Kim bilir hangi şarkının melodisiydi beni Ankara’dan Napoli’ye taşıyan şey. Tam olarak anlamlarını bilmesem de İtalyanca şarkılar dinlemek çok zevkli gelir bana.
Napoli’nin cıvıl cıvıl sokaklarından yükselen çeşitli İtalyanca şarkıları da dinlemekten asla vazgeçemem gibi hissediyorum. Burun buruna diyebileceğim eski apartmanların baktığı sokaklarda insanlar diğerleriyle dirsek temasında yürür bu şehirde. İşi başındaki esnaf sanki bir tiyatro sahnesinin tam ortasındaki gibi arkadaşı ya da çalışanına haykırır ya da şakalaşır. Turizm çarkının döndüğü tarihi merkez Napoli SC futbol takımı üyelerinin resimleri, kartonları, maskeleri hatta kokteylleriyle donatılmış. Napoli futbol takımının dönüm noktalarından ilki Arjantinli Armando Diego Maradona’nın oyuncu olmak üzere bu takımı tercih etmesi olmuş. Dünyanın pek çok ünlü futbol takımında oynamış olan Maradona Napoli’ye geldi geleli Napoli takımının şansı parlamış.
2023 senesinde İtalya futbol takımları arasından sivrilerek finale kalması Napolilileri iflah olmaz bir coşkunun içine sürükler. Eğer futbol karşılaşmaları esnasında Napoli’de bulunuyorsanız merak etmeyin o patlama sesleri sadece havai fişek! Şehrin damarlarında her şeyden daha fazla bulunur futbol. Buradaki gönüllü hizmetim süresince kafamdan çıkmayan İspanya diktatörü Francisco Franco’nun baskıcı ve eşitlikten yoksun yönetimine karşı gelinmemesine verdiği şu cevap oldu: “Bunu 3 F ile sağlıyorum. Yani Franco, Futbol ve Fiesta ile. Onları yüz binlik beşiklerde uyutuyorum.” Zaman kendi yolunda akıp geçerken kimi gerçeklere bakıldığında hiç değişmeden durduğuna şahit oluyorum. Hakkını arayacak olan kesime kafanızı çevirip baktığınız zaman sorundan uzaklaşıp geçici çözümlerden medet umulduğunu görüyorsunuz. Spor ne yazık ki sağlığın temel bileşenleri arasında gösterilmesine karşın kitleler üzerinde bir uyuşturucu olarak da kullanılmakta. Birçok insanı bağımlı hale getirmekte.
Bağımlılıktan korunmanın yolu zevkli hobiler edinip onlarla meşgul olmaktır. Napoli’de ne zaman evleri önünde futbol maçı yapan çocukları görsem gençlere olan güvenim pekişmiştir. Sokakta oynayan çocuklar Napoli’nin futbol tutkusunu en güzel yansıtan şey olabilir. Bir başka dikkat çekici unsur da duvarlardaki futbolcu ve takımın maskotu eşeğin resimleri şüphesiz. Büyük olasılıkla eşeğin en çok ilgi gördüğü yer de Napoli’dir herhalde.
Napoli dünyada genel olarak yemekleriyle, futbol takımıyla, Pompeii Antik Kenti ve Vezüv Yanardağı’yla tanınır. İtalya içinde bile benzeri olmayan Napoli pizzası, deniz mahsülleri, Romlu Baba tatlısı ve üç renkli Napolitan dondurması meşhurdur.
2000 yıllık bir tarihi olan Napoli için dünyanın en eski yerleşik kentlerindendir. Neolitik döneme dayanan bir yerleşime rastlanır. Kurucuları Antik Yunanlılar olmuştur. MÖ dokuzuncu yüzyılda, Yunanistan'ın Rodos adasından denizciler tarafından kurulan Parthenope Limanı ile birlikte bölgede ilk yerleşim başlamış. Parthenope kolonisinden iki yüz yıl sonra yerleşim Neápolis olarak yeniden kurulmuştur. 2600 yıllık Neapolis ismi günümüzde de korunur. Roma İmparatorluğu döneminde Yunan ve Roma medeniyetleri arasında bir köprü olmuştur Neapolis.
Napoli halkı volkanik malzeme olan tüften yapılmış binalarda yaşamış ve şehri gece gündüz gözleyen Sant’Elmo Kalesi de tüften inşa edilmiş. Görenleri büyüleyen bu devasa kale tarih boyunca pek çok farklı amaca hizmet etmiş. 13.yüzyılda inşa edildiğinde Kral Anjou’lu Charles’ın konutu halindeymiş. Sonraki kral Robert hükümranlığında yapı genişletilip kale halini almış. Castel Sant’Elmo bugünkü ihtişamlı görüntüsüne Napoli’nin Aragon Hükümdarı Don Pedro de Toledo’nun şehrin kara çevresini güçlendirmek fikri sonucu kavuşmuş. Toledo’nun askeri motivasyonu sonucu bölgenin savunmasında başarı elde edilmiş. 1538’den 1976’ya değin askeri bölge olan Castel Sant’Elmo 1799 Napolitan Devrimi’nin ünlü isimlerinin mahpus yıllarını geçirdikleri yer olmuştur. Napoli’nin bağrındaki inci tanesi gibi parlayıp duran bu yapı geçirdiği onca değişim ve kazaya inat bugün yeni yapılmış gibi sağlam durur. İşte bu da onu gezilmesi gereken yerler arasında ilk sıraya koyar. Napoli’yi Akdeniz manzarasıyla beraber ayaklarınızın altına seren hanedan mirası kale kadar ilgi çekici olan diğer şey San Martin Müzesi de dini sanat eserleri, dev at arabaları, kurukafalı bir anıtı olan iç bahçesi ve Napoli şehir tarihi koleksiyonuyla her yönden umut verici bir tarza sahip. Bu özel müze gezimden unutamadığım anım da müzenin Osmanlı saraylarını andıran bahçesi oldu. Bahçeden görünen rengârenk ve gelişigüzel dizili Napoli evleri ve deniz manzarası bir ödül gibi geliyor insana.
Öylesi bir yerdir ki Napoli; hep görülesi yeni bir yer, deneyimlenecek yeni bir şey vardır. Sonsuzluk şehridir bana göre. Tıpkı sihirbazın şapkadan sonu gelmeyecek gibi çektiği parlak kumaş parçaları gibi. Alıştığı her şeyi bırakıp Napoli’ye Avrupa Birliği projesine gelen ben ve diğer bütün yabancıların dolup taştığı bir dünya mirası şehridir.
Şehrin kimliğini yansıtan caddelerde dolaştığınızda medeniyetlerin birbiri üzerine katmerlendiğine şahit olacaksınız. Alışıldığın aksine Napoli’de aynı bölgeyi korumak için üç farklı noktaya yerleştirilmiş kaleler bulunur. Denize bakan bu kaleler bir deniz kenarı yürüyüşü zevkini artırırken şehre ait bir fikir edindirir.
Bu tarihi kent öyle özgündür ki kentteki sıradan bir yürüyüşe çıktığınız zaman muhtemelen en az bir kere karşınıza bir tarihi yapı çıkar. Fakat şehrin sıradan binaları bile iki yüz yıllık olduğundan tamamıyla tarihi yaşatır Napoli. Diğer medeniyet üzerinden serpilen her bir medeniyetin bıraktığı tarihi kültür ürünleri Tarihi Merkez (Centro Storico) sınırları içinde ve dışında özenle korunarak bugüne gelmiş.
Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesi (Museo Archeologico Nazionale Napoli) Avrupa’daki sayılı tarihi eser koleksiyonuna sahiptir. Antik Mısır, Antik Roma ve Yunan medeniyetlerinden kalma eşyalar ve eserlerin özenle saklandığı ve sergilendiği devasa bir müzedir. Pompeii Roma medeniyetinden kalma her şey burada sergilenmektedir. Müzede Napoli’nin etrafından çıkarılan Tarih Öncesi Dönem’e ait eser ve taşlar da görülür. Tarih öncesi dönemi insanlarının kullandığı eşyaları bile görmek mümkün burada.
Napoli hakkında insanlarda uyanan hissiyat genellikle tarihini muhafaza etmiş olan keyifli bir liman şehri şeklindedir. Napoli halkı veya Napolitanlar şehirlerine aşkla bağlıdırlar ve yaşamın zevkini her yere aktarırlar. Bir renkli ara sokaktan geçerken bir Napolitan’ın diğerine söylediği coşku dolu birkaç kelime sizi canlandırmak için yeter. Bu sebepten Napoli’de sıradan olan her şey özeldir. Küçük basit mutluluklarla dolup taşar şehir.
Gezmek kendimi bildim bileli belli aralıkla devam ettiğim tutkum olmuştur. Keşfetmenin heyecanı Napoli’deki günlerimde hiç bitmedi. Kent dokusuna ait her şeyi çok beğendiğim bu yer gönlümde kocaman bir hazineye eşdeğer bir konumda. Güney İtalya’nın tadına doyulmaz kentindeki gezimiz sonunda umarım verdiğim bilgiler ilginizi uyanık tutmuş ve dışa vurduğum hisler sizi gülümsetmiştir. Gezerken bütün mutlulukların size eşlik etmesi dileğimle. 😊
Yorum
Napoli
Napoli.. gitmeden görmüş olfum.. yüreğine sağlık Eylül'cüm..
Napoli
Gene güzel bir gezi yazısı. Okurken şehrin sokaklarında gezer gibi hissettiren bir yazı.
Teşekkürler.
Dinlemekten vazgeçmediğim şarkısın sen Napoli
Gözlemlerinize ve emeğinize sağlık.
Dinlemekten vazgeçmediğim şarkısın sen Napoli
Harika bir gezi yazısı daha.
Okuması büyük zevk oldu.
Kutluyoruz.
Kutlarım
Ne güzel bir yazı, kutlarım...
İzmir
2 yıl yaşadığım şehri senin kaleminden okumak çok keyifliydi Eylülcüm. Gerçekten damarlarında fanatik futbolun dolaştığı, çılgın bir şehir...
🍕 3 renkli Pizzası enfes🥰
Bu yazının Eylül tarafından…
Bu yazının Eylül tarafından yazıldığını bilmesem bir Napolitan yazmıştır diyeceğim. Nefis bir anlatım, anlatırken müthiş bir zevk alış. Tebrik ediyorum çok güzel gezdim doya doya🙏
Dinlemekten vazgemedigim şarkısın sen
Ne güzel bir Napoli yazısı. İlham verici, bu yazından sonra rotasını Napoliye çevirenler çok olacak Eylül, teşekkürler, tebrikler.
Yeni yorum ekle