
Şiir Ki En Karanlıkta Umuda Açılan Kapılar
Hatice Ayan
Ne yazmalı, dedi esin perilerini bekleyen şair, tir tir titreyen üveyiği okşayarak… Kış boyu gelmedi de nisan ortası, ağaçların toz pembe dallarına düştü kar. Aşk mevsiminde kırıldı çiçeklerin heyecanı, aşk mevsiminde yağmalandı hayaller. Esin perileri yolda kalmış olmalılar.Ne yazmalı?
Sadece parayla işleyen kapital düzen… Terazisi bozuk adalet anlayışı, bir türlü yöremize uğramayan hukuk… Diz boyu yoksulluk… Şiiri, edebiyatı, sanatı bir sınıfın kurbanı hâline getiren vahşi kural…İlkesiz haber, bağımsız düşünemeyen kalem, yolda kalmış feylesof, sazını duvara asmış ozan, sokağa gözünü kapamış sosyolog… zihni bulanık aydın… eğitemeyen okul, üretemeyen üniversite…
Bu tablo karşısında ne yazmalı?
Yahut biblodan kurumlar, halkı tehdit eden kürsüler, samimiyetten yoksun vatan güzellemeleri, millet söylemleri, maskeler, maskeli ahlak kahramanları… Pof külliyatlar, dikte edilmiş öğretiler… Sahte imgeler, sahte imgelerin şairleri… Siyasî erkin akrabaları, üst komşuları; pop dalgalarına kapılanlar, sarhoş olanlar…
Hâl böyleyken ne yazmalı?
Yahut otonom düşüncenin uğradığı tahakküm, kahrolası muhaliflik… mahpushanelerinin bir kısmı suçsuz ya da suçu ispatlanmamış insanlarla dolu bir ülke…
İşe yaramayan diplomalar, diplomalı cahiller, harcanan nesiller, göç eden beyinler…
Uyku girmeyen göz, ağrıyan baş, bunalan ruh…
Mutsuz insanlar fotoğrafhanesi… Yanmış filmler… Ne yazmalı?
Alabildiğine gece… Şairin dediği gibi “yıldızsız ve İncil karası”.Kara mizah: Gözü dönmüş âdemoğlu… bıçak sırtında yaşamak… bıçağın altında bir kurban: Aldanmış Havva… Alabildiğine gece… “yıldızsız ve İncil karası”.
Esin perileri gelemediler, ne yazmalı? Ne yazmalı sevgili üveyik?
Can kafeste olsa da göçmenliğini hiç unutmazdı üveyik. Kış yüzünü göstermeye başlayınca bahara, yaza, aşka uçardı göçmen kuşlar; kara bulutlara inat gün ışığına, ölüme inatyaşamaya… Hep umuda… Her şeye ama her şeye rağmen umudu yazmalı, dedi üveyik. Zamanın o mitik döngüsünü hatırlamalı:Kar yağarken yeşermeye hazırlanır toprak; tan, en karanlığınardından kızıllanır, illaki kızıllanır. Varoluş sürecidir bu ritüel… karanlığın sonunda mitini yaratır gün, mitini yaratır insan.
Gün doğar maskeler düşer, yalancının mumu söner… Ozan vurur sazın teline, feylesof yola koyulur, sosyolog sokağa açar gözlerini… Şair yazar… Yokluğun, yoksulluğun kanını hokkasına katarak yazar şair, umudu ekler yazdıklarına, aşkı ekler.Şairin dilince “Şiirin, hakiki şiirin ilahî adaleti vardır.” ki okuyucu, gerçek şiiri bulur bir gün; şiirdeki gerçek hissi kalbiyle keşfeder.
Gün doğar, şaire kulak kesilir insan: “Bu dünya ne tek tek yaşamakta, / bu dünya ne rakının, ne şarabın içinde, / bu dünya ne parada, ne pulda, / ne kalleşlikte, ne zulümde. / Bu dünya aşkın içinde, alın terinde.” diyen şaire kulak kesilir… Gün doğar, şair sözü dinler çocuklar: “Çok olun, çocuklar, çok olun, / yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun, / el ele verin, çocuklar, el ele, / bütün gündüzler sizin olsun, / yaşayın dünyayı doya doya.”
Gün doğar, şair sözü dinler “Çocuklar, çiçekleri umudumuzun.”
Gecenin en karasında umuda varır şair. Kapımıza dayanan gece, güne gebe; doğuma teşne…
DÖNGÜ
-Ş. Bedrettin’e-
I
tanrılar gelip yüreğimin orta yerine oturdular
verdiler hükümlerini isli gözlerle
giydiği hükümlerle ruhum
pencerelerinden sanrıların
uçurtma uçurdu kaç bahar
kaç bahar güllerin soluşunu seyrettim
düşlerimdeki dehlizlerden
II
tanrılar gelip yüreğimin orta yerine oturdular
kötülüğü onayıp merhameti bıraktılar engin suların akışlarına
ve kırdılar kalemlerini zulmetten yana
ruhumdaki kolonların çatırtısını duydum
mahpushane duvarlarının sağlamlığınca
III
-Bernard Shaw’a-
tanrılar gelip yüreğimin orta yerine oturdular
kıskançlıkta rakiptiler
yaratıcılıktan yana çekimser
savaş ilan ettiler birbirlerine
sonra endişeyle birleştiler
cesaretini kırdılar gözü pek savaşçıların
ejder bakışlı kahramanlar canlarıyla ödedi
tanrılarla cenk etmenin bedelini
IV
gecedir unutmamalı dedi
pencereleri sanrıların
düşlerimdeki dehlizler
mahpushane duvarları
gecedir unutmamalı
tekrarladı ruhlar
gecedir unutmamalı
ve hep bir ağızdan bağrıştılar
unutmamalı
umutlanmalı hep umutlanmalı
gün geceden doğar
gün geceden doğar
Yeni yorum ekle