İlkay Sarıkaya
Beyaz Gecedeki Siyah At
Yine sigaramı yaktım güneşle
Dudaklarımın solgun rengine karışan, beyaz kağıdın içinden çektim tütünü
O ciğerlerime inerken sayfayı çevirdim
Sevgisiz insanların severek yazdıklarını okudum
Sonra hayal etmeye başladım
Önce siyah bir at oldum,karanlık gecedeki yeşil ormanda
Toynaklarım yere değdikçe özgürlüğü tattım,müptelası oldum
Daha hızlı koştum, nereye gittiğimi bilmeden,yaban bozkırları bir uçtan ötekine
Yürüdüm suyun üstünde, havanın altında
Eskiler anlatırdı güneşi,ayı
O gece gördüm güneşi ve sonraki sabah ayı
Kahkahalarımı yolladım onlara ve sükunetle uzaklaştım yanlarından
Eski bir köprüden geçtim-ikisini de koydum bavuluma hatıra-ulaşmam gereken yere varmadan hemen önce
Beyaz gecedeki siyah yıldızları gördüm
Suyu yaktım ısındım,gitarım söyledi şarkıları ben dinledim
Halıya düşen sigaramın külüyle döndüm hayallerden
Her şey yok olmuştu
Ne derdi Saramago’Kapı yoktu sadece kapının boşluğu’
En kadim günüm geçti böyle
Ve en gizli düşlerim karıştı suyun maviliğine
Yorum
OYNAŞ
BAVUL TAŞIRKEN SİGARA İÇİLMEMELİ
Balkondan izliyorum
Altta çalışan işçileri
Çalışırken sigara ağızlarında
Bir eli işte öbürü oynaşta.
Patronun haberi yok olanlardan
Asgari ücretliler belki belki de o bile değil
Karın tokluğuna çalışan zamâne köleleri.
Birbirine parmak atanınıda gördüm
Sırf gürültü yapanı da çalışıyormuş gibi
Ama onlar beni hiç görmediler
Oysa her gün tepelerindeydim.
Yeni yorum ekle