Aynur Türk
Yürek Yemiş Çünkü
İki zıt kişi birbirinin ötekisi
Kendi ötekisiyle karşılaşınca
Saatler ikiyi vurdu
Sürekli sıçrayan anlatıcı
En lezzetli yeri “derisi” diyor.
Kaynayan etin üzerinde “kirli köpük var” diyor:
Yürek yemiş.
İçeriye bir göz atıp
kahveye girdi,
pis, çürük et kokusu.
Etin kurtlandığını görüp,
kararsız kalan çoğu kişi gibi
en kötü yolu seçti.
Tavuğun en çok gerisini severdi çünkü.
Hepsi birbiriyle çelişen bir sürü yolu izledi.
Her zamanki gibi:
Merhamet
Bu kişi “kimse”
Manzara sunuyor
Geçmişe dönüyor
Eksik bilgilerle anlatıyor
Bir varmış bir yokmuş,
olayları geriye sarıyor.
Tek ses anlatıcı
Ortak anlatıcı
Hepsinin ortak bilinci.
Tanıdığımız anlatıcı değil.
Gerçeği görmenin alegorisi de
gözleri şaşı
Her günü aynı çırılçıplak halde
kamerayı uzaklaştırarak kendinden öteki doğaya çevirdi
Sevginin mümkün olmadığını idea ediyor
Herbirinin katılmadığı şölen
Herbiri seyirci gibi davranıyor
Kafası karışık insanlar
Baladı ağıda kurulmuş denklem
Gerçeklikten uzak
Farklı diyarlardan gelen öteki insanlar
Evin içinde değil
Eşit mesafeden
Olayları anlatıyor
Anlatıcı kim
Dışarıdan gelmiş, dışarıdan gelen yabancı biri
Balat yazıyor öyküden öte
Boşlukta turnusol kağıdı karanlık ton
Denklemin kurulamayacağını
Çabanın beyhude farkındalığı
Gerçek mi rüya
Yaşam öznesi
Trajik seyir de
Tip, özne olamıyor,
ete kemiğe bürünemiyor
Çünkü yürek yemiş.
Yeni yorum ekle