Bizansı Dize Getiren Boğarık Hatun
Bizans kaynaklarında sırf kendisi ile ilgili az bilgi olduğu için bugüne kadar hak ettiği değeri görmemiş bir şahsiyetolan Boğarık Hatun aslında Türk tarihinin en güçlü kadınlarından biridir.Boğarık hatuna geçmeden önce Sabarlarla ilgili kısa bilgi vermek yerinde olacaktır.
Batı Sibirya bölgesi ile Kafkaslar arasında yaşayan Sabarlar, kaynaklarda Saber, Sabir, Savir gibi isimlerle anılmaktadır. Sabar ismi anlam olarak “sapan, yol değiştiren, başıboş” manalarına gelmektedir. Avrupa Hun Kağanlığı’nın yıkılmasından sonra Avarların Sabarları daha önceki yurtları olan Ural-Altay bölgesinden yani bugünkü Batı Sibiryadan uzaklaştırmaları sonucunda Sabarların eski vatanlarına ithafen bu adı taşıdıkları söylenmektedir. İlk olarak 463 yılında Doğu Roma İmparatorluğu’na elçiler gönderen Sagur, Ogur ve Onogurları yenmeleri sayesinde adlarından söz ettirmişlerdir. 6. Yzüyılın başlarında Doğu Avrupaya doğru ilerlemeye ve bölgeye yerleşmeye başladıkları zaman Doğu Roma ve Sasani İmparatorlukları ile de doğrudan temas halinde olmuşlardır.Agathias eserinde Sabarlar ile ilgili olarak bir Hun topluluğu Sabarların Roma ordusunda paralı piyadeler olarak görev yaptıklarını ve başlarındaki büyük komutanları Balmak, Kutiliz ve İliger ile birlikte sayıları iki bin civarında olduğunu ifade eder.Boğarık hatundan önce Sabarlar tek bir yönetim altında birleşememiş ayrı ayrı liderlerin hakimiyeti altında yaşamışlardır. Ancak yine de dönemin en güçlü devletleri kendilerine büyük önem vermiştir. Boğarık hatun devletteki bu çok başlı yönetime de büyük ölçüde son verebilmeyi başarmış bir hükümdardır. 520 yılında hükümdar Balak ölünce yerine savaşçılığı ve güzelliği ile meşhur eşi Boğarık Hatun devleti yönetmeye başlamıştır.
Kaynaklarda küçük yaşta iki oğlu olan ve kudretli bir kadın olarak tasvir edilmektedir. 527 yılına ait kayıtlar Boğarık Hatun başa geçtikten sonra Sabar ordusunun bir kısmı Sasani ordusunda Doğu Roma’ya karşı savaşırken 528 yılında Roma İmparatorluğu’nun Sabarların hükümdarı Boğarık’ı kendi tarafına çekmeyi başardığını göstermektedir. İmparatorlar içinde en zeki ve yeteneklisi olarak kabul edilen I. Justinianos bile ona doğrudan para teklif edememiş çeşitli hediyeler göndererek onu kendisine müttefik yapmayı tercih etmiştir.
Doğu Romaya düşmanlıklarını yenileyen Sasaniler Doğu Roma’ya karşı savaşmak üzere Sabarlardan kendilerine asker göndermelerini istemişler, bunun üzerine JustinianosSabar hatunu Boğarık ile ittifak yoluna gitmiştir. Sasanilerin yanında yer alan iki beye karşı ondan yardım istemiştir. 528 yılında Sabar ordusundan muhtemelen Hunların haleflerinden Utigur ve Kutrigur menşeli olan iki generalin Sasanilere asker göndermek için ittifak kurarak Doğu Roma topraklarına saldırmalarına karşı çıkan Boğarık, onlara karşı Doğu Roma ile ittifak yaparak onları bertaraf etmiştir. Boğarık beylerden Glon adında olanı öldürmüş, Turak adında olanı ise Doğu Romaya zafer göstergesi olarak vermiştir. Boğarıkhatun’un eşi Balak zamanında başlayan ancak Boğarık hatun başa geçtiği zaman kesin bir şekilde uygulanmaya koyulan kağanlık içindeki boyları tek bir çatı altında birleştirme politikası Boğarık’ın en önemli faaliyetlerinden biridir. Kendisinden önce birkaç boydan müteşekkil olan kağanlıkta boyların reisleri kendilerini özerk ilan etmişlerdir. Ancak Boğarık’tan sonra yönetici bir boy olmuş ve özerk reislerin de kendisine itaat etmelerine çalışılmıştır. 528 yılında gerçekleşen bu hadiselerden sonra Ermenistan’a giren Sasani ordusuna yardım eden Sabarlar Doğu Roma ile yaptıkları anlaşmaya sadık kalmamışlardır. 531 yılında Sasani-Doğu Roma mücadelelerinde “Doğu Roma’nın kiraladığı en güçlü askerler” unvanını taşıyan Sabarlarüç bin kişilik bir kuvvetle Malatya kuşatması için Sasanilere yardıma gelmişler ancak savaş atmosferinden yararlanıp bağımsız olarak da hareket etmişler ve Doğu Roma topraklarında yağmalar yaparak Antakyaya kadar ilerlemeyi başarmışlardır. Yaptıkları bu yağmalara karşı Doğu Roma halkı hiçbir şekilde direnememiş zira direnmeleri imparatorun emriyle yasaklanmıştır. Çünkü imparator sayıca fazla nüfusa sahip olan Sabarları karşısına almak istememiş, onlarla ittifak kurmayı ve askerlik meziyetlerinden yararlanmayı tercih etmiştir. Sabarlar hem Sasani hem de Doğu Roma ordusunda yardımcı olmuşlardır. Sabar ordularının teçhizat ve askeri bakımdan durumu kaynaklarda epey ilgi uyandırmıştır. Sabarlar bugüne kadar kimsenin düşünmediği hem Sasani hem de Doğu Roma ülkesinde teçhizat üreten zanaat erbabı kişilerin de aklına gelmemiş olan kalelerin surlarını düşürmek üzere koçbaşları yapmışlardır. 550 yıllarda kaynaklar Sabarların hala hem Doğu Roma hem de Sasaniler tarafında asker olarak kullanıldıklarını ifade etmektedir. 557 yılında Avar baskılarına yoğun şekilde maruz kalan Sabarlar zayıflamışlar ve 6. Yüzyılın ikinci yarısında Gök-Türk hakimiyetine girmişlerdir. En iyi zırh işleyen Sabarlardır. Sabarlar yıkılsa da Hazar Kağanlığında bulunmuşlardır. Eski bir Macar ismi olan “Savardi” de Sabarların adından türetilmiştir. Kaynaklar ayrıca Sabarların kendilerinden sonraki pek çok Türkçe isme kaynaklık ettiklerini anlatır. Boğarık hatunun adının ne anlama geldiği ile ilgili de farklı görüşler mevcuttur. İlki Kafkasya nehirlerinden Boas nehrinin adını almış olabileceğidir. İkinci, Türkçedeki pars veya bars kelimesi ile ilgilidir. Sonuncusu ise, GY. Nemeth’in çıkarımıdır. O, Boğarık ismini Boa ve arık şeklinde ikiye bölmüş, ilk parçadaki bog’un Türkçe bet, kumandan, reis manasına geldiğini, arık kelimesinin ise Türk kadın isimlerinde de çok sıklıkla karşımıza çıkan temiz, güzel, meziyetli anlamına geldiğini söylemektedir. Yani Boğarık meziyetli kadın demektir.
Boğarık hatun aslında dünyanın en güçlü kadınlarından biri olarak zikredilen I. Justinianos’un kendisi ile evlenebilmek için devlet yasasını değiştirdiği eşi Theodora ile de mücadele etmiştir. Çünkü her ne kadar Doğu Roma toplumunda kadınları bizzat savaş alanlarında ve siyasette görmesekteTheodora Doğu Roma İmparatorluğu ve hatta dünya tarihi açısından çok özel bir yere sahip istisnai bir karakterdir. Bu Son derece güçlü ve bizzat siyaset ve orduya yönelik atılımları ile öne çıkan kadına karşı da Boğarık’ın şanlı bir mücadele verdiğini söyleyebiliriz. Hatta I. Justinianos’un Bizans tarihinin en zeki ve güçlü imparatoru unvanını almasının baş mimarlarından olan Theodora kadın algısını değiştirmesi ile ün salmıştır. Aslında Boğarık’ın Doğu Roma’ya karşı yürüttüğü başarılı askeri ve siyasi politika ile yalnızca imparatoru değil tarihin en güçlü imparatoriçelerinden biri olan Theodora’ya karşı da üstünlük sağlamayı başarmıştır.
Sonuç olarak Bizans kaynaklarının Boğarık hatun ile ilgili verdikleri bilgilerden onunla savaşmaktan kaçtıklarını daha çok ona hediyeler gönderme yolu ile ittifak kurmaya çalıştıkları ortadadır. Sebebi ise Boğarık gibi bizzat savaş meydanında at koşturan, silah kullanan bir kadını ve yine kaynakların belirttiğine göre kadınlardan oluşan birlikleri gördüklerinde hissettikleri şaşkınlık duygusudur. Roma İmparatorluğunda daha önce kadınların savaş meydanlarında oldukları kaynaklarda zikredilse de bizzat savaşa katılmış bir kadından bahsedildiğini hiç görmemekteyiz. Çünkü Romalıların kadınlara bakış açılarının çok ta iyi olmadığını hatta kadınların yönetimde söz sahibi olmamaları gerektiğini düşündüklerini Bizans kaynaklarından bilmekteyiz.Sabarların asker sayısı 100 bin kadarken Bizansın o dönemde 40-50 bin civarındadır. Ve bizler unutturulmaya çalışılan hem Türk tarihini hem de silinmeyecek izler bırakmış kadınlarımızı öğrenmeye devam edeceğiz. Kökü olmayan bir ağaç en hafif rüzgarda savrulmaya mahkum olduğu gibi savrulmamak adına aydınlığa “Merhaba” diyerek kapılarımızı aralamamız lazım.
Yorum
Bu güzel Türk Komutanını…
Bu güzel Türk Komutanını bizimle tanıştırdığınız için çok teşekkür ederim. Türk'ün gücü her zaman dünyaya bedel. Ve Türklerde kadın-erkek değil eşitlik insan olarak bakmanın olduğunu bir kez daha görüyoruz kaleminize sağlık..
Yeni yorum ekle