Bodrum- Londra- Melbourne Hattı ve HALİKARNAS MOZOLESİ

Kültürel Miras

 Bodrum- Londra- Melbourne Hattı ve HALİKARNAS MOZOLESİ

Zerrin Dağcı

Ören yerlerine gittiğimizde dünyadan koparız. Tapınaklar, agoralar, tiyatrolar bizi bambaşka bir çağa götürür. Bodrum’daki Mausoleion ise ziyaretçilerine bambaşka duygular verir.

Burası bir açık hava müzesidir. Girişte sağda, Mozole’nin bulunduğu yerde kocaman bir çukur bulunur. Etrafta bol bol gelişigüzel şekilde sağa sola saçılmış antik sütunlar vardır. Mozoleden kopmuş mermerlerin halleri içler acısıdır.

                                             

zorbatv.dergi

  Foto 1/Mausoleion

Mausoleion’un hikâyesi Bodrum/ Tepecik’te başlıyor, Londra British Museum’da devam ediyor, sonra bir şekilde Melbourne’da yine karşımıza çıkıyor.

Uğruna görkemli bir mezar yapılan Kral Mausolos, Karya Bölgesinin satrapıdır. Pers hükümdarı olmakla birlikte bağımsız bir kral olarak hareket etmiştir. Asıl ününü, eşi ve aynı zamandan kız kardeşi olan kraliçe Artemisia tarafından kendisi için yaptırılan ve eski dünyanın yedi harikasından biri olan Mausoleion’a borçludur. Kendisinden sonra yapılan bu tarz yapılara Kral Mausolos’un isminden yola çıkarak “Mozole” denmiştir.

Kraliçe Artemisia’nın amacı, sevgili eşini görkemli bir mezarla ebediyen yaşatmakmış. Yer olarak da Halikarnas (Bodrum) kentinin ortasında, limana bakan bir yamacı seçmiş. Kraliçe Artemisia kocası için inşa ettiği mozolede, dönemin en yetenekli yapı ve yontu ustalarını çalıştırmış, bunun sonucu olarak ortaya daha sonra dünyanın yedi harikasından birisi olarak anılacak olan bu eser çıkmıştır.

Antik yazarların anlattıklarına göre Mausoleion’un taban ölçüleri 32 x 38 metre, yüksekliği ise 55 metreymiş. Çatısında ise dört atın çektiği bir arabada kral ve kraliçenin heykelleri yer almaktaymış. Anıtın M.Ö. 353 yılında yapılmaya başlandığı düşünülmektedir.

Mozolenin duvarları savaş sahnelerinin betimlendiği rölyeflerle süslüymüş. Kral ve daha sonra kraliçe bu anıt mezara defnedilmişler.

Kayıtlara göre bu masalsı anıtı en son görenlerden biri M.S. 12. yüzyılda yaşamış olan Piskopos Eustathios'tur. Bu tarihten sonra anıtın bir deprem sonucu yıkıldığı bilinmektedir. 1400’lerin sonunda zaten yıkık durumda olan anıtın taşlarıyla Rodos Şövalyeleri Bodrum Kalesi'ni inşa etmişlerdir. Çukurun en derin yerinde bulunan asıl mezar odası ise o çağda şövalyeler tarafından bulunamadığı için, yok olmaktan kurtulmuştur. 

İngiliz arkeolog Charles Thomas Newton 1856-1857 yıllarında burada yaptığı kazı sırasında bulduğu kabartmaları, Mausolos ve Artemisia'nın heykellerini, dört atlı arabanın parçalarını British Museum'a götürmüştür.

                      zorbatv.dergi  Foto 2/British Museum’da Kraliçe Artemisia ve Kral Mausol’un heykelleri

 

Londra’da, British Museum’da 21 numaralı salon Bodrum/Tepecik’ten götürülen eserlerle doludur. Duvarlar rölyeflerle kaplıdır, köşede ise Mausoleion’un atlarından birinin başı sergilenmektedir.

Salonun ortasında Kral Mausol ve Kraliçe Artemisia’nın heykelleri bulunmaktadır.

Mozolenin en önemli parçalarının İngiltere’ye götürülmesi bizleri üzdüğü gibi Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı da üzmüştür. Balıkçı İngiliz Kraliyet Ailesi’ne bir mektup gönderir. Mektubunda, “Londra’daki parçalar kapalı havaya alışık değildir, Bodrum’un mavisi olmadan yaşayamazlar. Onları Bodrum mavisiyle buluşturmak gerekir,” şeklinde bir ifade kullanır.

Mektup müze müdürüne iletilir. Bir süre sonra da müze müdüründen Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’ya cevap gelir…

“Önerinizi ciddiye aldık. Bu yüzden eserlerin müzede sergilendiği salonu Bodrum mavisine boyattık. Yakın ilginize teşekkür ederiz.”

                      

zorbatv.dergi

  Foto 3/Mozolenin atlarından biri British Museum’da sergileniyor.

Bodrum Belediyesi geçen yıl Kral Mausol ve Kraliçe Artemisia’nın heykellerinin replikalarını hazırlatmış, Bodrum’da Cevat Şakir Caddesi’nde sergiliyorlar.

 

          zorbatv.dergi  Foto 4 /Bodrum’da Kraliçe Artemisia’nın ve Kral Mausol’un heykellerinin replikaları.

2006 yılında Melbourn’a gittiğimde St Kilda Yolu yakınındaki büyük parkta bulunan bir savaş anıtı olan Shrine of Remembrance’ı ziyarete gittim. Bu anıt-müze I. Dünya Savaşına katılıp, uzak diyarlardaki mezarlıklara gömülen Avustralyalıları anmak ve unutulmamalarını sağlamak için inşa edilmiş. Bu yapı savaş zamanında, eşleri cephedeyken ailesine sahip çıkan, çocuklarının bakımını üstlenen kadınların cesaretini ve dirayetini de temsil ediyor.

 

Victoria eyaletinin bu ulusal anıtı için 1922’de bir tasarım yarışması açılmış. Avustralyalı sanatçılar ve mimarların katıldığı ve 83 tasarımın sunulduğu yarışmayı Melbourne’da yaşayan iki mimar olan Philip Hudson ve James Wardrop kazanmış. Ulusal anıt 1934’de açılmış.

Binayı daha net görebilmek için ön cepheden bir hayli uzaklaştım. Sağımda 1954 yılında Kraliçe Elizabeth’in tutuşturduğu ‘ebedi alev’ (eternal flame )vardı. Anıt bina ise bütün görkemiyle karşımdaydı. Çok tanıdık, çok iyi bildiğimiz bir binayı andırıyordu. Evet, Halikarnas Mozolesi’ne çok benzeyen bir binaydı bu. Yarışmayı kazanan mimarlar Bodrum’daki ünlü anıt mezardan esinlenmişlerdi.

Foto 5/Bodrum, Londra ve Melbourne, Mauseleion’un hikâyesini yaşatmaya devam ediyordu.zorbatv.dergi

 

 

 

 

Yorum

Handan Haktanir (doğrulanmamış) Çar, 18 Mayıs 2022 - 11:21

Çok kutluyorum, güzel bilgilerle dolu harika bir yazı.. British Museum'un o odasını defalarca gezdim. Her seferinde içim acıdı. Heykellerin replikalarinin yapılması iyi olmuş ama keşke hakikileri bizde olsaydı..

Vildan Arpacı (doğrulanmamış) Çar, 18 Mayıs 2022 - 12:01

Bilgi dolu ve çok akıcı yazılmış güzel bir çalışma.
Kutluyorum.

Ümit Yıldırım (doğrulanmamış) Çar, 18 Mayıs 2022 - 12:47

Tarihi, gözlemlerinizle birleştirerek çok güzel ve akıcı bir dille anlatmışsınız. Sizi kutluyorum. Zevkle okudum

Ümit Yıldırım (doğrulanmamış) Çar, 18 Mayıs 2022 - 12:51

Tarihi, gözlemlerinizle birlikte çok güzel ve akıcı bir dille anlatmışsınız. Sizi kutluyorum. Zevkle okudum.

Sibel Dirioz (doğrulanmamış) Çar, 18 Mayıs 2022 - 13:43

Yazari kutluyorum. Cok akici bir dili ve kalemi olan Zerrin Dagci, bizleri gayet guzel bilgilendirmis. Yurt disinda bulunan, Anadoludan goturulmus eserleri gordukce ,
hep icim acimistir.

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.