Çöl Gelini; Palmira

Kültürel Miras

Çöl Gelini; Palmira


Havva Nur Yazıcı

zorbatv.dergi

 

 

 

1)Palmira, Suriye genel görünüm
Kaynak: https://link.springer.com/chapter/10.1007/978-3-030-51316-0_7

 İnsanoğlu, her çağda savaşın getirdiği yıkıma şahit olmuştur. Zulmün son bulmadığı Ortadoğu coğrafyasında, Suriye iç savaşında hedef alınan Palmira’nın yok oluşunu seyretmek ise günümüz insanının kara yazgısıdır. Suriye kadim halkının ve belleğinin uğradığı saldırılar, tiranlığın ve bağnaz yönetimin elinden ‘’en güzeller’’in dahi kurtulamadığını gösterdi. Sonuçta yok olan ise bir medeniyettir. 

Davud oğlu Süleyman’ın kurduğu rivayet edilen, Tanah’ta adı Tedmür, yani ‘Mucize’ olan, Tanrının cömert davrandığı bu şehir, etrafını kuşatan sarı çöl kumlarına rağmen verimli vahasıyla neredeyse her dönem yerleşim görmüştür. 

zorbatv.dergi

2)Kraliçe Zenobia’nın Palmira’ya Son Bakışı, Herbert Gustave Schmalz, 1888
Kaynak: https://www.wikiart.org/en/herbert-gustave-schmalz/queen-zenobias-last-look-upon-palmyra-1888

 

Pagan, Hıristiyan, Müslüman bu kentte yaşamıştır. Göklerin tanrısı Bel’e, bereket tanrıçası Allat’a, İsa’ya ve Allah’a Palmira’da iman edilmiştir. Doğu’nun Batıya uzanan yolunda Pers ve Hellen kültürleri arasında yerel kimliğini geliştirmiş olan Palmira, kadim medeniyetlerin panoramasını sunar. Kent tapınaklarıyla, tiyatrosuyla, gelişmiş tahkimat sistemiyle, kireçtaşı sütunlarıyla çölün ortasında parlayan nadide bir ışık gibidir. Bu nedenle pek çok kaynakta ‘’çölün incisi’’ olarak anılır. 

Palmira’nın mirası, toplumsal bellekte kayıtlı olan ancak bireysel hafızada silikleşen hatıralarımızdır. Palmira’nın düşmesi ise, ortak hafızayı reddeden barbar gruplarca ‘öteki’ olarak tanımlanana yapılan kültür soykırımıdır. Sonuç olarak, yok olup giden dünya mirasına, Romalılarca yenilgiye uğrayıp esir düşen Palmira kraliçesi Zenobia’nın gözleriyle bakıyoruz. Şehidimiz ise, terör örgütü Işid tarafından katledilen Palmira Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdür Halid Esad’dır. 

1980 yılından itibaren UNESCO dünya kültür mirası listesinde yer alan Palmira, kültürel mirası korumaya yönelik uluslararası anlaşmalara (ICOMOS) rağmen Işid tarafından yağmalanmaktan kurtulamadı. 

zorbatv.dergi

 

3)Bel Tapınağı tahrip edildikten sonraki durumu, Palmira, Suriye 
Kaynak: https://link.springer.com/chapter/10.1007/978-3-030-51316-0_7

2015’te Suriye’nin çeşitli bölgelerini ele geçiren terör örgütü müzeleri de hedef aldı ve Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü (DGAM) personelleri müzeden uzaklaştırıldı. Yerel halkla iletişime geçen yerel ve uluslararası kuruluşlar sayesinde taşınabilir durumda olan 30.000 eser bulundukları yerden daha güvenli bölgelere götürüldü. 

Palmira Müzesi’nde bulunan eserler ise, bir yıl sonra işgal edileceği öngörülemeden Şam’a taşındı (Abdulkarim, 2020). Palmira’nın da işgaliyle beraber taşınmaz kültür varlıkları bombalarla, taşınabilir ölçekteki kültür varlıkları ise balyoz gibi aletlerle dünyanın gözü önünde tahrip edildi. Dini fanatizm esiri gruplar, şehrin hazinelerini ele geçirmek için, müzeleri arkeologları sorguladıkları mahkemelere dönüştürdüler. Arkeolog Halid Esad’ı ise bizzat restorasyonunu gerçekleştirdiği sütunlara astılar (Shaza,2021).

zorbatv.dergi4)Baalshamin Tapınağı tahrip edildikten sonraki durumu, Palmira, Suriye
Kaynak: https://link.springer.com/chapter/10.1007/978-3-030-51316-0_7

Tarih ve kültür bilincinden yoksun toplumlarda kültürün yalnızca geleneklerin korunmasıyla sürdürülebileceği inancı hakimdir. Oysa somut kültürel mirasla geçmiş yeniden can bulur ve toplumun hafızası tazelenir.  Bu nedenle, kültürel mirasın korunmasını ve bütünlüğünü ideolojik, dini farklılıklara bakmadan savunmak gerekir. Yok olan yalnızca bir milletin geçmişi değil, kadim dünya medeniyetlerinin izleri ve geleceğimizdir. Savaşın yerini kısa sürede barış alabilir, yaralar zor da olsa sarılabilir ancak yok olan tarihi eserlerin dolayısıyla belleğin geri gelmesi imkansızdır. 

KAYNAKÇA:
Abdulkarim, M. (2020) Palmyra: From War and Destruction to Rehabilitation. Nagaoka M. The Future of the Bamiyan Buddha Statues: 113-121
https://doi.org/10.1007/978-3-030-51316-0_7
Shaza, A. (2021). The Archaeologıcal Sıte Of Palmyra Before And After The War In Syrıa: Archeology Of The Eurasıan Steppes: 298-306
https://doi.org/10.24852/2587-6112.2021.3.298.306

Foto Galeri

Yorum

Hasankeyf oğlu (doğrulanmamış) Sa, 15 Şubat 2022 - 23:04

Merhaba
Ne yazık dinlerin canavar yarattığı bir coğrafya. Gezmistim o coğrafyayı kadim bir kültürün mirasını yok ettiler. İçim yanıyor.

Rıza (doğrulanmamış) Sa, 15 Şubat 2022 - 23:29

Çok iyi bir yazı olmuş..

Karpuz (doğrulanmamış) Sa, 17 Mayıs 2022 - 14:07

Maalesef kültürel değerlerinin öneminin farkında olmayan ulusların ne halde olduğunu görüyoruz.
Yazı için teşekkürler. Acı gerçeği önümüze açıkca sermiş.

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.