MYNDOS

Kültürel Miras

MYNDOS

Zerrin Dağcı

zorbatv

Myndos Kapısı


Türkiye’nin en sevilen, en çok konuşulan, en gözde, en çok merak edilen tatil beldesi Bodrum’dan merhaba.
Bodrum sadece gözde beachleri, denizi, restoranları, otelleriyle değil, tarihi ve kültürel yapılarıyla da ünlüdür. 
İşte Myndos Kapısı da bunlardan biridir ve Halikarnas şehrinin girişi olarak kabul edilir.
Aslında Bodrum’un iki girişinden biridir Myndos. Kral Mausol M.Ö. 4. yüzyılda yedi kilometre uzunluğundaki Bodrum surlarına iki tane anıtsal kapı inşa ettirmiş. Bu kapılardan biri Mylasa diğeri de Myndos Kapısıdır. Mylasa Kapısı ne yazık ki günümüze ulaşmamış. 
Şehrin batısında yer alan kapı, antik Myndos kentine baktığı için (bugünkü Gümüşlük) bu ismi almıştır. 
Büyük İskender Mylasa Kapısı’ndan kenti alamayınca Myndos Kapısını dener. Surların önünde bulunan 7 metre genişliğinde ve 2,5 metre derinliğindeki hendekler ve Karya halkının inanılmaz direnişi nedeniyle kuşatma uzun sürer ama sonunda Halikarnas düşer. Myndos, Büyük İskender’i zorlayan tek kapı olarak tarihe geçer. 
Büyük İskender şehre girdiğinde Mauselleion dışında her yeri yakıp yıkmış, kenti yerle bir etmiş.
Myndos kapısının girişinde bir de Roma döneminden kalma bir mezar kalıntısı bulunmaktadır. 
Çok sıcak bir günde bu geziyi yaptım. Duvarlara taşlara dokundum. Rüzgâr, sanki geçmişin sesini getiriyordu, biraz dinledim.  Buralardan kim bilir kimler geldi, kimler geçti. Halikarnas kuşatmasında neler yaşandı, Büyük İskender’in şehri almadaki inadı, yiğit Karyalıların büyük bir dirençle kentlerini savunmaları, hepsini düşündüm. Roma mezarında acaba kim yatıyordu?
Şimdi Myndos ne kadar da sakin duruyor. Taşların arasından inatçı bitkiler büyümüş, biraz onları gözlemledim. Kır çiçekleri ise her yerdeler. 
Bodrum ve çevresinde gezecek, görecek pek çok antik yer var. Unutmayalım, tatil sadece güneş, kum ve denizden ibaret değildir. 
zorbatv
Roma mezarı.
------------
Haziran sonundan bu yana Bodrum’dayım. Geldiğimden bu yana hep yeni mekânlar, yeni oteller, yeni siteler konuşuluyor ama Bodrum’un en büyük sorunu ‘su’. Yarımadanın sokaklarında dolaşırken en sık rastladığımız taşıt araçları su tankerleri. Biri geliyor biri gidiyor. 
Bizim oturduğumuz site Yalıkavak’ın kendi suyunu çıkarabilen nadir sitelerinden. Su kuyularımız var, bu nedenle şanslıyız. Ama herkesten duyduğum bir su sorunu yaşanıyor. Elektrik kesilince su da gidiyor. 
Yol kenarlarında su tankı satan dükkânlar var. 1 tonluk, 2 tonluk, 3 tonluk depolar satılıyor. İsteyene tankerle ya da traktörle su taşıyorlar. 
Taşıma suyla değirmen dönmüyor malumunuz. Onun yerine proje üretmemiz, su tasarrufunda bulunmamız gerekiyor. 
Bu sadece Bodrum’un değil yakın gelecekte bütün ülkenin sorunu olacak. 
Geçenlerde site toplantısında bahçe çimlerinin sulanmasının büyük su israfı olduğu söylendi. Artık kuraklığa dayanıklı çimler geliştirilmiş. Aynı şekilde kuraklığa dayanıklı ağaçlar ve çiçekler ve çeşitli bitkiler de var. Yaşam tarzımızı değiştirme zamanı geldi de geçiyor bile. 
Güzel yurdumuzun güzel olarak kalmasını istiyorsak su konusunda yeni projeler üretmeliyiz.

Yorum

Konuk (doğrulanmamış) Sa, 16 Ağustos 2022 - 22:06

Merhaba Zerrin hanım
30 yıl önceydi sanırım henüz bakir Bodrumda Myndosu gezmiş denizden yürüyerek tavşan adasına geçmiştik. Henüz kazı falan yoktu. İlginç gelmişti. Anılarım canlandı teşekkürler

Sevinç Karadogsn (doğrulanmamış) Çar, 17 Ağustos 2022 - 21:49

Zerrin Hanımcığım Bodruma enson 5yil önce gitmiştim.
Çevre belgelerini de gezmiştim.
İnşÂllah ören yerlerini RANT uğruna Yapılaşdırmaya açtırmazlar.
Bugün haberlerde dinkedim haberin başını kaçırmıştim son dakika sonu dikkatimi çekti.
Yer olarak neresi olduğunu dediğim gibi kaçırdım bir yörede Eski Mezarlıklarda Yapılaşmaya açılıyormuş İnşaat ruhsatı verilmiş
Ne olacak bu ülkenin hali bütün yeşili tarihi yok edip var güçleriyle betonlaştırıyorlar

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.