Londra’nın Canberra Ziyareti 

Görsel Sanatlar

Londra’nın Canberra Ziyareti 

Gizem Bekaroğlu  


Birçok ülkede olduğu gibi Avustralya’da da başkentin nerede olacağı taraflar arasında uzun tartışmalara neden oldu. Ülkenin iki eyaleti Yeni Güney Galler (Sydney) ve Viktorya (Melbourne) her alanda olduğu gibi başkentin nerede olacağı konusunda ciddi bir yarışa girdi. Bu çekişmeyi sonlandırmak ve kimsenin gücenmemesi adına iki eyaletin arasındaki bölge başkent olarak belirlendi ve adına Canberra (Avustralya Başkent Bölgesi) kondu. Şehir iki eyaletin arasında olmasına rağmen Sydney’e yakınlığı nedeniyle çekişmenin gizli galibinin Yeni Güney Galler olduğunu anlamak pek zor değil.   

Tıpkı Hollanda ve Kanada gibi Avustralya'nın da başkenti bilgi yarışmalarında sorulduğunda insanları sık sık yanıltabiliyor.  

Avustralya başkentine ziyarete gidenleri biraz hayal kırıklığına uğratabiliyor. Canberra sakinliği ve kısa ağaçların arasına serpiştirilen resmi binaları yüzünden ilk bakışta büyük bir üniversite kampüsünü anımsatıyor. Yeni Zelanda'nın başkenti Wellington bile Canberra’ya kıyasla daha oturmuş ve kişilikli bir şehir.  

Fakat hayal kırıklığınız Canberra’daki müzeleri gezmeye başlayınca çaktırmadan yerini tam tersi duygulara bırakıyor. Bu zamana kadar Avustralya Ulusal Sanat, Ulusal Portre Galerisi ve Milli Kütüphanesi'ne uğradım. Geçirdiğim süre zarfında oldukça keyif aldım. 

Geçtiğimiz aylarda, Birleşik Krallığın, Londra Ulusal Galerisi’nden bazı eserler geçici sergide Avustralyalı sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Boticelli’den Van Gogh’un meşhur ay çiçekli natürmorduna kadar Londra’da sergilenen 61 seçkin eseri Canberra’da görme şansı buldum.  

Bu gezici sergilerin, yurtdışına seyahat etmek isteyip de pandemi sınırlamaları yüzünden ülkelerinden ayrılamayan sanat severler için başka ülkelerde bulunan eserleri görmeleri adına eşsiz bir fırsat olduğunu düşünüyorum. 

Geçici sergide Hollandalı ressamlardan Rembrandt’ın kişisel portresi ve Vermeer’in sayılı eserlerinden biri girişte bizleri karşılıyor. İspanyol ressamlardan en ilgi çekenler arasında realist Velázquez’in mutfak sahnesi ve gri mavi tonlar ile dini figürlerin ustası Toledolu El Greco bulunuyor.    

Koridorlarda ilerledikçe empresyonist ressamların eserleri odanın kenardan göz kırpmaya başlıyor. Degas bizi gizlice dans stüdyosuna davet edip, balerinlerin arasında durmamızı sağlıyor ve ister istemez dansçıları rahatsız ediyor muyuz hissine kapılıyoruz. Renoir ise bize opera’da kaymak tabakanın izleyebileceği bir locada bulunma şansı veriyor ve ucuz koltuklarda oturanlara göz ucuyla bakıyoruz.

ézanne’ın klasik geometrik bozkır eseri yanında kendi hizmetçisinin portresini buluyoruz. Koyu renklerin hâkim olduğu bu yaşlı kadın portresi aslında Cézanne’ın kendi hastalığını, ileri yaşını ve ölümü sık sık düşünmesinin metaforik bir yansımasıdır.  

Avustralya Ulusal Galerisi’nin ev sahipliği yaptığı geçici sergilerin yanı sıra kalıcı eserleri de kesinlikle taktire şayan. Aborjin sanatçıların en seçkin en etkileyici eserleri Canberra’da diyebilirim. Modern sanatın meşhur temsilcilerinin eserleri Salvador Dali’nin ıstakoz avizeli telefonu olsun, Jackson Pollock’un tabloları, Lichtenstein’in sarı fondaki fırını, Andy Warhol’un elektrikli sandalye tablosu ve çorba konserveleri kalıcı olarak sergileniyor.     

Dünya'da büyük ilgi çeken aynı zamanda ‘sanatsallığı’ tartışılan Jeff Koons’un balon heykellerinden birini ilk kez Canberra’da gördüm. T seklindeki sarı parlak heykelin adı ‘Modern Venüs’. 

Ayrıca belirtmek isterim ki, Galeri’de küçük yaştaki ziyaretçiler kesinlikle unutulmuyor. Birçok eserin açıklamasının hemen altına minikleri düşündürecek ve onların anlayacağı dilde eğlenceli notlar bulunmaktadır.  

Başta da belirttiğim gibi Canberra belki havalı bir başkent olma konusunda yarışta gerilerde olabilir ama müzeleri ve sanat galerilerini gezdikten sonra ziyaretçilerini hoşnut bir şekilde evlerine uğurlamak için elinden geleni yapıyor diyebilirim.  

  

Görsel kaldırıldı.

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.