Bir Cameo Görüntüsü

Gösteri Sanatları

Bir Cameo Görüntüsü

Rıza Kocabıyık

Bundan sanırım on beş yıl önceydi. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi yetenek sınavlarına , “yönetmenlik sınavı” için başvurmuştum. En büyük hayalimdi, yönetmek olmak.. Sinemaya ayrı bir merakım vardı. Özellikle kamera arkasına.. Düşünsenize gerçek hayatta düşündüklerinizi ,hayallerinizi görsel olarak ekrana yansıtarak, herkes tarafından görülebilme olanağı sağlıyorsunuz. Bunları düşünerek girdim sınava. Sınav iki aşamalıydı. İlki yazılı sınavdı.. Görsel yetenek ve zeka testi tipinde bir sınavdı. İlk elemeyi geçtim. Yetenek kısmı birkaç aşamadan oluşuyordu. Bunlardan biri 5 dakikalık bir senaryo yazmamız ve bunu jüri önünde o sahnelememiz isteniyordu. Senaryoyu yazdım lakin rol yeteneğim yoktu. Olmadı ve o serüven orda bitti. Bazen düşünürüm; Bir yönetmen oyuncuya o rolün nasıl oynanması gerektiğini anlatabilir ama yönetmenin oyunculuğu aynı derecede oyuncu kadar iyi oynayamayabilir gibi… Tabi herkes farklı görüşte olabilir bu konuda.. Benim oyunculuğum bir cameo görüntüsü şeklinde olmalı diye düşünürüm hep.
Bu arada cameo görüntüsü ne demek ? “Gösteri sanatlarında insanlar tarafından çok bilinen birisinin kısa süreli görünmesine deniyor.” Bazı yazarlar bunun illaki yönetmen olması gerekmediğini söyler. Yazar, yapımcı, kameraman ya da o filmle alakası olmayan ünlü bir isim gibi de olabileceğini söylerler. Ama bence en dikkat çekenler, yönetmenlerdir.
Bu işi filmlerinde ilk başlatan ve neredeyse her filminde cameo görüntüsü veren yönetmen Alfred Hitchcock’tur. Birkaç örnek vermek gerekirse : 1951 yılı yapımı “Trende ki Yabancı” filminde elinde kontrbas ile trene binerken, 1964 yılı yapımı “Marnie” filminde otel koridorunda ,1966 yapımı “Esrar Perdesi” filminde kucağında bir çocuk ile koltukta oturur vaziyette görürüz üstad Hitchcock’u.
Çok sevdiğim yönetmen Stanley Kubrick’in sadece bir tane cameo görüntüsü var. O da son filmi 1999 yapımı “Gözü Tamamen Kapalı” filmi. Filmin başrol oyuncusu Tom Cruise’un “Sonata Bar’a” caz müzisyeni arkadaşını dinlemeye gittiğinde karşı masada görürüz Kubrick’i yanında ki hanımefendi ile sohbet ederken..
Türk sinemasında daha çok Natuk Baytan dikkat çeker bu konuda bence. Mesela 1982 yılı yapımı “Yedi Bela Hüsnü” filminde filmin iki başrol oyuncusu ile birlikte karşıdan karşıya geçmek için beklerken görürüz.
Bu örnekleri gördükçe derim ki kendi kendime eğer ki bir gün olur da yönetmenlik yaparsam ,bir cameo görüntüsü olur benim oyunculuğum..

zorbatv