Vincent Willem Van Gogh

Sanat

Akıl Hastanesinde Bir Deli, Sanat Tarihinde Bir Dahi

Vincent Willem Van Gogh (1853-1890)

 

Süreyya Çingigiray

 

Pek çoğumuzun yaşam boyu sahip olduğu güvenli manevi alanlardan yoksun yaşadı.

Yıldızlı Gecelerin yaratıcısı Van Gogh şüpheli ölümünün ardından dünya çapında hem de nesiller boyu sürecek olan bir üne kavuştu. Oysa kısa yaşamı boyunca onun resmine inanan tek bir kişi oldu. Küçük kardeşi Theo’nun verdiği harçlıklarla, zaman zaman akıl hastanelerinde yatarak ve yalnızca Theo’nun mektuplarının arkadaşlığının avuntusu ve zihnini kaplayan psikotik epizodlar içinde hem maddi hem de manevi yönden oldukça zayıf, güçsüz ve azap içinde bir yaşam sürdü.

Küçük kardeş Theo van Gogh önemli bir sanat tüccarıdır, önce Brüksel’de çalışmış, ardından Paris’te Claude Monet, Pissarro ve Gauguin gibi ressamların eserlerini satın alıp sergilemiş ve satışlarına yardımcı olmuştur. Theo Paris’te ağabeyinin resimlerini de satmaya çalışmışsa da bu işte pek başarılı olamamıştır.

1850’lerde fotoğraf makinasının icadının ardından değişikliğe uğrayan realist resim sanatçılara yorumlama özgürlüğü tanıyan çeşitli akımların yolunu açmıştır.

İzlenimcilik, noktacılık ve art-izlenimcilik akımları oluşurken sanat artık halkan ve doğadan izler de taşımaya başlamıştır.

Vincent resminde noktacılıktan ilham almış, canlılık ve enerji yaratmak için parçalı kesik kesik fırça darbeleriyle denemeler yapmıştır. Ayrıca Japon ukiyo-e resimlerinden çok etkilenmiştir. Bu eserlerden en belirgin örnek Katsushika Hokusai’nin ikonikleşmiş eseri Kanagawa’nın Büyük Dalgası’dır.

 

         .

 

Faal ressamlık hayatı sadece on yıl süren sanatçı bu süre zarfında Batı sanatının en ikonik imgelerinden bazılarını yaratmıştır. Örneğin Arles’daki evinin yatak odası, boş bir sandalye gibi.

Art-izlenimci sanatçının dokuya ağırlık verdiği resimleri fevkalade dinamiktir ve yeni gelişen dışavurumcu üslubun önemli örneklerindendir.

 

.

.

Çile içinde geçen yaşamının trajik bir biçimde intihar şüphesiyle sona ermesinin ardından resmi sanat eleştirmenlerinin markajına girmiş ve adeta bu ölüm onu sanat tarihine damgasını vuran sanatçılardan biri haline getirmiştir. Küçük kardeş Theo da ağabeyinin kaybının ardından altı ay sonra otuz üç yaşında yaşamını yitirmiştir.

 

 

Yorum

Aslı D. Zillioglu (doğrulanmamış) Cu, 30 Ağustos 2024 - 12:29

Süreyya hanım sanat yazılarınızın devamını dilerim. Daha da derinlesecegijize inanıyor selamlıyorum.

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.