Giyilebilir Sanat’ın Ustası

Görsel Sanatlar

Giyilebilir Sanat’ın Ustası
GÜLER GENÇ EROL
 
Gülseren Sönmez
 

zorbatv

 
Güler Genç Erol’un sanatı üzerine yazmamı önerdiğinde ZorbaTVdergi Genel Yönetmenimiz çalışmalarına yoğunlaştım, sonra uzun bir konuşmaya odaklanmıştım ki, ilk cümleleri derste öğrencilerine sanatı ve sanatta özgünlüğü anlattığını söylemek oldu. Tatlı bir sohbet gelişti, konu konuyu açtı. En çok konuştuğumuz konu da kendi sanatı ve sanatta özgünlük oldu…
 
Mende Mecnun’dan füzen âşıklık isti’dâdı var
Âşık-i sâdık menem Mecnun’un ancak adı var
FUZÛLÎ
 

zorbatv

Güler Genç Erol da içinde sanatının aşkını taşır, o aşkla çalışır da çalışır. O Mecnun’dan daha sadıktır sanatının aşkına, “gerçek âşık benim, Mecnun’un adı var” der.
 
O özgürdür, özgür düşüncelerinden de özgür sanatı doğar. Sanatın olmazsa olmazı özgürlüktür. Sanatta her zaman teknik bilgi edinilebilir. Sanat yaparken en başta kalp atışı olmalı, her çizgi, her desen yeniden doğmalıdır. Kısacası ruh sanata yön vermeli, her oluşum ruhtan doğmalıdır.
 
Sanat karşı duruştur. Yitirilen güzellikleri ortaya koymaktır. Sanat, insanın yaşayıp öğrendiklerinin analizidir. Sanatçı yaradılışından getirdikleri ile edindiklerini (algıladığı, gördüğü, yaşadığı, acı ve tatlı anları ve olayları) kendinde özümseyip ortaya koyan kişidir.
 
Sanatçı doğanın ve insan ilişkilerindeki güzelliklerin yok oluşuna, doğallık ve sadeliğin yitirilişine karşı duruş sergileyendir.
 
Sanat duyguların, aklın, insani değerlerin kesiştiği yerdeki ifade biçimidir.
 
Sanatçı daima yenilikleri arayan kişidir. Aslında sanat kurallar içinde kuralsızlıktır.
 
Resim renkli şarkıdır.  Güler Genç Erol o şarkıyı içine pek çok tekniği, ekolü, rengi en önemlisi de ruhunu katarak söyler.
 
“Ben resimlerimde, değişen insanı sadeliğe davet ederken gerçek güzelliğin doğallıkta olduğunu vurguluyorum. Şunu da söylemeden geçemiyorum. Alman felsefesinin kurucusu Immanuel Kant (1724-1804) ‘Hiç kimsenin estetik görüşü bir otorite olarak görülemez,’ der.  
 
Resimlerimdeki kadın figürleri, estetik güzelliğin değil doğallığın güzelleridir. Estetiksizlik algısı yaratmaya çalışıyorum. İnsanları olduğu gibi kabullenmenin ruha getirdiği huzuru anlatıyorum. Resimlerimde kırmızı renge ağırlık vererek kadının gücünü, çalışan, enerji harcayan, mutlu olan, mutluluk veren kadını anlatıyorum. Klonlanmış gibi güzellik algısı yaratılmış, kadın figürlerinden uzaklaşıyorum. Sözün özü doğal kadını anlatıyorum.  Figürlerimdeki kırmızılar beni ve kadının hiç tükenmeyen enerjisini anlatıyor.
 

zorbatv

Her resmim imzam gibidir. Çalışmalarımda dışavurumcuyum, deneysel sanata da yer veriyorum. Bazen de anti estetik kaygılarla yola çıktığım sanatımı renkler ve biçimler üzerine koyduğum farklı dokularla zenginleştiriyorum.  Resimlerim kültür katmanlarından oluşuyor. Resmime bakan hangi yörede yaşadığımı, atalarımı, yaşadığımız coğrafyanın sosyoekonomik yapısını ve çalkantılarını görebilir. Çıkış noktam kendi coğrafyamdır.  O coğrafyanın dalgalı denizini, batan güneşini, balıklarını, kadınların giysilerini resimlerimde görebilirsiniz. Kadınlardaki vakur duruş Karadeniz kadınının gücündendir. Ben bu coğrafyayı, insanıyla, toprağıyla, rüzgârıyla, yağmuruyla, denizi ve dalgasıyla severim.
 
Resimlerimde samimiyet sevgi, saygı vardır. Resimlerimdeki kadınlar yuvarlak masa etrafında toplanarak güzellikleri, çocuklarını, çiçeklerini, doğanın güzelliğini, yapacakları yemekleri, hayatın getirilerine karşı duruşlarını,  hayata katmak istediklerini, yardımlaşmayı anlatırlar. Bu anlatımlarda ruhtan akan sevgi vardır. Dostluk vardır. Var olmanın, insan olmanın güzelliği vardır.
 
Resimlerimdeki kadınlar doğalarıyla uyum içinde balık gibidir. Benim kadınlarım her konuda zengindir. İçleri huzur doludur, huzur verirler. Gerektiğinde sosyal çevrenin zarif kadınıdır; gerektiğinde mısır tarlasında çalışan, bostan yapan güçlü kadındır. O, yaşadığı çevrenin haşin koşullarında yetişmiş, boyun eğmeyen yaratıcı, dayanıklı çalışkan kadınıdır. Üzerindeki renkler kendi gibi canlıdır. En çok da cana can katan kımızı renk hâkimdir. Denizinin mavisi, rüzgârının esintisinin rengârengi vardır. Resimlerim kendine özgü çalışmalardır. Özeldir.”
 
Güler Genç Erol atalarının yüzyıllardır balıkçılıkla uğraştığını, Karadeniz’in balık ağı ihtiyacını neredeyse atalarının karşıladığını anlatınca resimlerindeki balıklar, yuvarlak balık tezgâhları gözümde daha bir anlam kazandı. O Karadeniz kızıydı. Coğrafyası ve atalarının onda bıraktığı miras resimlerini oluşturmalıydı.
 
Onun resimlerinde beni en çok etkileyen Karadeniz kadınlarının balık formunda olmalarıydı. Bilhassa yürüyen kadınların zarafeti balık görünümlerinin altında yatıyordu.
 

zorbatv

Güler Genç Erol kendine ve çevresine değişik bakan bir insan olduğu için, her zaman yaptığı eserler de farklı biçimlendirilmiş, farklı renklendirilmiş olacaktı.
 
Perspektif, sanatçının iki boyutlu düzlem üzerinde derinlik yansımasını verdiği yöntemin adıdır. Yüzyıllardır sanatçılar doğada üç boyutlu gördükleri obje ve figürleri ön tarafta daha büyük, arka taraflarda daha küçük, gittikçe pastelleşen renkler kullanarak vermişler.  Güler Genç Erol bu kaygıya düşmeden biçim ve formları renkleri üst üste bindirerek doğru kompozisyonlar kurarak oluşturmuş. Oluşturduğu bu kompozisyonlar içinde bulunduğu mekânı, en ufak detaylarıyla görebiliyoruz. O, doğanın matematiğini bilenlerdendir.
 
Örneğin, balık tezgâhının önünde kucakladığı balığını satmaya çalışan kadının, kucağındaki balık onun gücü, parası, yarını, çocuklarına götüreceği ekmeği, kimseye boyun eğmeden yaşayacağı güvencesi, onurudur.  O onun emeğidir. Kucağında balık tutan kadının arkasındaki açık gri, gerisindeki daha koyu gri ve kırmızı renk onun arkasındaki mor düzlem halindeki lekeler, mekân duygusunu verirken perspektifi aramıyoruz, renklerle gizli perspektif verildiğini görüyoruz. Renk katmanları arasındaki boşluğu hissedip ruhumuzla dolduruyoruz.
 
O nedenle de resimler bize samimi, sıcacık, cana yakın geliyor.  Işığa, gölgeye, düşen gölgeye, hacme, valöre ihtiyaç duymuyoruz. Renk katmanları içinde tüm resim kurallarını saklayarak farklı güzellikte plastik değerleri yüksek resimler sunuyor. Resimlere bakarken sıkılmadan oh diyor, ruhumuzu rahatlatıyoruz. Sanatın amacı da estetik değerleri yüksek güzellikler sergilemek değil midir?
 
Öndeki yuvarlak tezgâhın üzerindeki objeler iç içe mekânlar içinde yer alırken, vazoda çiçekler de, kadın elinin dokunuşunun özelliğini, zarafetini gösteriyor.
 
Yuvarlak masa insanı sohbet etmeye daveti ediyor. Bir dost gelir de sohbet ederiz duygusu oluşuyor. Belki bir çay içeriz, belki balık ziyafeti çekeriz, dertleşir, sorunlarımızı çözeriz, sıcaklığı var.
 
Güler Genç Erol her resminde içindeki sevgiyi, güzeli bulup renk ve sağlam deseniyle ortaya koyuyor.
 
Bize de şöyle sesleniyor: “Resimlerime dikkatli bakın... Resmin matematiğini bilerek renkleri iki boyutlu düzlem üzerine yerleştiriyorum. Her resmimde mekânlar içinde mekânlar, perspektif, hacim, gökyüzünde dolaşan renk partikülleri var. Ben onları görüyor ve hayatı soyutlayarak anlatıyorum; dışavurumcuyum. Bazen de benim resmime bakıp düşler kurun, mutlu olacaksınız. Bu resimleri yaparken çok mutluydum, siz de mutlu olacaksınız. Çünkü aklımdan geçen imgeler yönlendiriyor beni.
 
Ben kadınım; kadını insan olarak görüyor, ruhunun güzellikleriyle, yaratıcılıklarıyla resimliyorum.  Kilolu olarak resmettiğim her kadın, zarif ve estetik. Resim yapmak kendini bulmak, kendini keşfetmek gibi bir şey.  Aşk gibi sevda gibi... Enel Hak’kım demek gibi…
 
İnsanın ne ararsa kendinde bulması gibi…
 

zorbatv

Giyilebilir Sanat
 
Güler Genç Erol’un desenlerini tekstil sanayinde kullanması yeni bir sanata adım atmalarına neden olmuş. Sanatçı, kız kardeşiyle birlikte GİYİLEBİLİR SANAT’a el atmışlar. Bu konuda uzun bir yol kat ettikten sonra markalaşmışlar. Markalarına  “ARTSİS”  adını vererek adlarını ölümsüzleştirmişler. Amaçları yurtdışında yeni şubeler açmak, adlarını dünyaya duyurmak, bu konuda dünya markası olmak.
 
Güler Genç Erol giyilebilir sanat için kendi desenlerini bastırdığı kumaşların yanı sıra elbiselerde kullanılacak aksesuarlar için Anadolu’da köy köy, kasaba kasaba dolaşarak el örgüsü danteller, yemeni, tığ ve mekik oyaları toplamış. Hatta bu arayışını Balkan devletlerini gezerek de genişletmiş.
 
Sanatçı ve kız kardeşi araştırmalarını elbise dikiminde kullanmışlar. Oluşturdukları elbiselere boncuk, payet, dantel dikecek veya örecek kadınları bularak kadın istihdamına katkıda bulunmuşlar. 30’u aşkın kadın çalışanları var.
 
Ey can verme sakın aşk afeti candır.
Aşk afeti can olduğu meşru cihandır.
Fuzûlî çıhsa can Çıhman tarîk-i ışkdan
 

zorbatv

Güler Genç Erol, onu farklı kılan, cihana tanıtan, ruhunu eğiten sanat aşkından vazgeçmeyecektir. O artık sanatla bütünleşmiş.  
 
“Güler Genç Erol = Sanat”  olmuştur.
 
Yolun açık olsun değerli sanatçımız.

Güler Genç Erol Kimdir
 
1994 Yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fatih eğitim Fakültesi, Resim Ana sanat Dalı’ından birincilikle mezun oldu. Yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı kurumda araştırma görevlisi ve ardından da  öğretim görevlisi kadrosuna atandı. Öte yandan çocukluktan itibaren  tekstil ve moda tasarımına olan ilgisine kayıtsız  kalamamış ve “giyilebilir sanat” konsepti ile yola çıkarak  tekstil alanında yine sanatçı olan kardeşi ile kendi markalarını yaratmıştır.  Ulusal ve Uluslar arası bir çok etkinliklerde yer alan sanatçı halen akademik görevinin yanı sıra tekstil ve resim atölye çalışmalarına devam etmektedir.
 

Foto Galeri

Yorum

Yasemin Derinsu (doğrulanmamış) Ct, 15 Nisan 2023 - 22:11

Merhaba Gülseren hanım giyilebilir sanattan kastınız resmin modaya yansıması mıdır. Okura yol gösterici olmak adına soruyorum. Teşekkürler

Hasan Ali Gökyüz (doğrulanmamış) Pa, 16 Nisan 2023 - 16:56

Kaleminize sağlık Gülseren hanım, Zevkle, merakla okudum. Güler hanım takip ettiğim ve eserlerine hayran olduğum bir sanatçıdır, Bu yazıyla onu yakından tanımak keyif verici.

Deniz (doğrulanmamış) Pa, 16 Nisan 2023 - 17:21

Guler Hanim’in yaratmış olduğu giyilebilir sanat Artsis markasının daimi müşterisiyim. Her tasarımları birer tablo. Çok keyifle giyiyorum. Sanatını yakından takip ediyorum. Kaleminize sağlık, keyifle okudum yazınızı.

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.