Gülseren Sönmez: Ressam Orhan Zafer Sanatı Üzerine…

Görsel Sanatlar

Gülseren Sönmez

Ressam Orhan Zafer Sanatı Üzerine…

Neden Akar Gider Doğa?

 

Neden akar gider insanlar? Varoluşla yok oluş arasında, akan zamanın hızı mıdır, ruhtaki telaş mıdır? Niçin dingin değil çizgiler, niçin dingin değil renkler; hiç durmaz akar da akarlar. Fırçanın kaymasından mıdır, yoksa ruhun telaşından mıdır?

Kocaman alandaki telaş, ”Küçücük alanlarda da ben varım!” der. Belki de ”ruhun, güzeli bulma telaşındandır”. Bu telaştır ki kendini, diğer ressamların resimlerinden farklı kılar. Renklerle çizgilerle güzeli bulmak için koşar. Koşarken de kendini oluşturur.

Ruh, sanatçısına şöyle sesleniyor:zorbatv.dergi

“Ben seni, güzeli bulman için koşturuyorum. Gördün mü? Koşarken harikalar yarattın. İşte bu sensin! Ne mutlu bana ki, senin ruhunum. Biz seninle daha ne resimler yapacağız, ne resimler! Sen Karadeniz çocuğusun. Genlerinde rüzgârların, hırçın denizlerin çizgisi, rengi var. Ataların o denizlerden nasiplerini çıkardılar. Denizi, içindeki mahlûkatı öğrendiler. Balığı çok sevdiler; onların yaşam ve zenginlik kaynağıydı. O denizdeki takalarda şarkılar söyleyip horon teptiler. Havayı kokladılar, rüzgârın nereden eseceğini öğrendiler. Bu öğrenme, onlara insandan gelecek rüzgârı da öğretti.

Ey çocuk! Sen zengin birikimleri olan atalarının genini taşıyorsun, o nedenle de resimlerin coşkulu. Coşku içinde bile telaşlısın sen atalarından daha hızlısın. Koşarak yaşamak istiyorsun. Bu koşuşta da binlerce eser üretiyorsun. Seninle gurur duyuyorum.”

Çizdiğin insan figürleri evrensel, her yerde benzer insanları görüyorum. Sen de evrensel insansın, çünkü sanatçısın.

Salt gerçekliğin bile her canlıya göre farklı algılandığı bu düzende, sanatınla vermek istediğin sevgi ve güzellik. İzleyiciyi etkiliyor.

Kenarda duran bir resim seslendi:zorbatv.dergi

“Sen acıyı duymuş, aşkı yaşamış, fedakârlıklar yapmış, mutluluğun, saygının, var olmanın derin acılarını yaşamış, belirsizliğin belirgin görüntülerini somut bir gerçek olarak anlatmaya çalışan bir kıymetsin. Çünkü beni oluşturuyorsun.  Sen benimsin, ben de senin. Benim ufacık bir kenarımdan gören, Orhan Zafer diyor.

Ne mutlu sana, her eserinde sen varsın. İnsanı oluştururken de sen, doğayı oluştururken de sen.

Hangi resmi oluşturursan oluştur. İnsanların gördüğünü sandığı şey zihinsel yorumlarından başka bir şey değildir. Herkese göre farklı algılanır, görecelidir. Yalnız, ben bilirim ki, sen içinden geldiği gibi çizer, boyarsın, beni ruhunla anlatırsın.

Gerçek yaşamdan kurgulanan somut imgeler, resim olarak sanal görüntü verir, sanki tamamlanamayan bir bütünün tanımlanan bir parçasıdır.

Görüntüler içindeki duygusal birliktelikleri, sevgiyi, çelişkileri, kargaşayı, koşuşturmaları, yaratılmaya çalışılan düşler içinde anlatıyorsun. Senin resimlerin gerçekle düşler arasında gidip geliyor benim gibi.

Ben çok memnunum.  Teşekkürler.

zorbatv.dergiOrhan Zafer resimlerine bazen ‘düş ’ demiş düşünün peşinden koşmuş, bazen de düşlerini harmanlamış, bambaşka bir dünyaya açılmış. Gönlünü sonsuz uzaya açmış ey gönül demiş, gönlüyle hesaplaşmış, onun için şiirler yazmış, resimler yapmış.

Alaca Büyük Camili kilimlerini incelemiş. Onların motiflerinin kaybolmadan yeniden var olmasını sağlamış. Bulduğu tüm desenleri yeniden çizmiş. Kilimler yeni dokuyucuların elinde, büyük atölyelerde yeniden can bulmuş,  hürriyetine kavuşup sonsuzluk yolculuğuna çıkmış.

Maviyi sever dağda taşta, gök yüzünde, yer yüzünde onu arar sanki  o renk kendinindir.

Donkişot’u sever onun zengin hayatında bulamadığı temizlik  ve sadeliği araması sever, kendi de dürüstlüğü arar, Donkişot’un kendini arama yolculuğunda ki yol, onun da rehberidir. Yoludur. İnsanla kavga etmeyi sevmez. O kendi yolunda ki engellerle savaşır. Onun yel değirmenleri sanatıdır. Her türlü sanattır.

Yolu gibi o da yolunda kendini arar. Her yol yeni yollara açılır. O yolun sonunu düşünmez.  Yol onu zaten sona götürür. Yeter ki yola çıksın.  Yola çıkmaktan korkmaz yorulmaz.

Karikatürler çizip, tiyatronun var oluş savaşına, Ulusal çevre duyarlılığına, Tarihi evlerin önemine, kuraklığın insanlar üzerine etkisine, engeli insanlarınızın yaşam haklarının korunmasında ki duyarlılığın artırılması gerekliliğine, katkıda bulunarak sanatla görevini yapar.

Orhan zafer birçok yarışmalı sergilerde jüri üyeliği de  yapar.

 

Gazetecilikteki başarısı, yazdığı makaleler yadsınamaz. O nedenledir ki pek çok dalda, pek çok ödül alır.  O bu kadar çok ödüle sahip olan ender  sanatçılarımızdandır.

O her  konuda duyarlı özverili haliyle kendinin olan yıkılmaz kaledir.  Kendini sever, beli etmez. Mütevazidir.

Her zaman yolun açık olsun Orhan Zafer Yaz, 2021

*Sanatçı,Yazar

 

 

 

Yorum

Hasan Özbek (doğrulanmamış) Pa, 15 Mayıs 2022 - 22:16

Gülseren öğretmenim,
Yazınızı zevkle okudum, elleriniz dert görmeye!..
Orhan Zafer ile ilgili yazınızı okurken Neşet Baba'nın:
" Gönülden gönüle gider
Yol gizli gizli"
Dizelerini, ezgisini içimde duyumsadım. Sanatçı, sanatçının dilinden ne güzel anlıyor!.. Anladıklarını, resim yapar gibi nakış nakış, renk renk ne güzel nakşediyor...
Teşekkür ederim Orhan Zafer Bey'i söyleşi tadındaki yazınızla yakından tanıma fırsatı verdiğiniz için!..

Hasan Özbek

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.