Bir İdealin Peşinde : Salih Korkut Peker

Gösteri Sanatları

Söyleşi: Suna Baykam Sapan


SALİH KORKUT PEKER 

Zirve ya da varış noktası düşünürseniz özgürce müzik yapamazsınız.

zorbatv


Salih Korkut Peker kimdir ve müzik ütopyası ne zaman başladı? Bizlere yapmış olduğunuz müziğin yayıldığı evrensel boyuttan biraz bahseder misiniz?

Müzisyen olma hayalim, 93 yılında Yeni Türkü'nün Aşk Yeniden albümünü dinlediğimde başladı. Bu albümde ve öncesinde çocukluğum boyunca evimizde dinlediğim hemen her albümde (Yeni Türkü, Okay Temiz, Zülfü Livaneli, Ortaçgil&Kızılok, vb) buraların müziklerinin, batı müziğindeki ritmik ve armonik yapıyla kaynaşıyor olması, benim içimde de bir "kaynaştırma" tutkusu başlatmış olmalı. O günlerden bugüne bende her zaman değişmeyen bir hevestir, dünyadan sevdiğim tüm sesleri bir arada muhabbet ettirmek… 30 yıl önce ilk hayal kurduğum günlerden bugüne, türküler, rebetiko, blues, grunge, metal, etnik caz, klasik Türk musikisi, deyişler, elektronik müzik ve daha birçok müzik türünü mutfağıma buyur ettim diyebilirim.

Anadolu ezgileri çalmak size neler kattı? Bu notalar arasında yaşanan hikayelerden bizlere anılarınızı anlatır mısınız?

Anadolu ezgilerinin içinde kurgulara yer yoktur, her şey yaşanmışlık süzgecinden geçmiştir. Bu gerçek olma hali, türküleri ölümsüz kılan şey aslında. Çaldığınız her melodi, 50 yıl, 100 yıl, bazen de çok daha eskide yaşamış insanların duygularıyla direkt olarak bağlantı kuruyor. Grubumuz Duble Salih ile Giresun'dan Mican türküsünü yorumladığımızda, türküde hikayesi ve ölümü anlatılan Micanoğlu'nun büyük büyük torunu, onu ne kadar duygulandırdığımızı söylemişti. Mesela böyle bir tesadüfün içinde olmak, aslında direkt olarak o türkünün hikayesinin bir parçası olmak kadar heyecan verici.

Nirvana ile başlayan Grunge müzik dünyayı sallamıştı; ‘Something in the Way’ parçasını yorumlamanız oldukça ilgi çekti. Albümünüze bu parçayı eklerkenki düşünceleriniz nelerdi?
Something in the Way, Kurt Cobain'in, gençliğinde, Seattle'da bir köprünün altında yatıp kalkarak, berduş bir hayat sürdüğünü hayal etmesi üzerine yazılmış bir şarkıdır. Ve şarkı, gerek melodisi gerekse düzenlemesi itibarıyla bu berduşluğu harika yansıtır. Benim müziğine yön veren çalgı olan cümbüşte de her zaman bir bilge bir berduşluk, avarelik enerjisi olduğunu savunurum. Bu şarkıyla, bu çalgının ruhunun birbirine çok yakışacağını düşünüp yorumlamaya karar vermiştim. Albüm kaydında şarkıyı seslendiren değerli oyuncu Serkan Keskin de, hayalimdeki avarelik meclisini nefis şekilde yansıttı. Seattle'daki köprü altını, Haliç köprüsünün altına çevirmiş olabiliriz biraz :)

Rock’n’Roll ve Blues parçalarını Türk enstrümanlar eşliğinde dinleyiciler ile buluşturan Salih Korkut Peker’den teknik bilgi istersek bunu nasıl anlatabilirsiniz? 
Aslına bakarsanız işin teknikten ziyade, düşünsel bir şartı var. O da, bu 2 zıt kutuptaki müzik türlerinin hepsini aynı yoğunlukta dinlemek ve sevmek… iki uçtan yalnızca birine hakim olup diğer ucu geçiştirmece şeklinde çalar söylerseniz, dinleyici buradaki samimiyet eksikliğinin kokusunu alır. 
İki tarafa da hakimseniz, çaldığınız çalgının ve sesinizin sınırları dahilinde her türlü kaynaştırmayı yapabilirsiniz. Çünkü müzik aletlerinin yapısı, çıkardığı sesler, akort şekilleri, dünya üzerinde yapılan her müziğin yolunun geçtiği "notaları" barındırıyor. Size düşen, parçaları yeteneğiniz dahilinde birleştirmek.

Kendi tarzınızı belirlerken dünyadaki çoğalan müzik alanından hangi müzisyenleri severek dinlediniz?
İlk kahramanlarım, Yeni Türkü ve bu gruptan Fuat Oburoğlu ve Cengiz Onural'dır. Sonrasında müzik hayatımı en derin etkileyen Erkan Oğur ve Ara Dinkjian'ı sayabilirim. İlk zamanlar ülkemizdeki multi enstrümanistler Erdinç Şenyaylar, Levent Yüksel ve Fatih Erkoç da bana çalgılara bakış açısı konusunda ilham vermişlerdir. Sonrasında Nirvana, Soundgarden, Pearl Jam, Raidohead, Pink Floyd, Laço Tayfa, The Tea Party, MFÖ, Machine Head, İncesaz gibi farklı türlerden gruplardan yoğun şekilde etkilendim. Yine ülkemizdeki kıymetli gitaristler Akın Eldes ve Yavuz Çetin'in de gitar müziğine bakış açım konusunda rolleri büyüktür.

Salih Korkut Peker’in yeni projeleri nelerdir? 
Grubumuz Yasak Helva ve Duble Salih'in ikinci albümlerini hazırlıyoruz. Ben de solo projemle bir EP yayınlayıp, tek kişilik sahne performansımla tekrar sahnelere döneceğim. 

Kendi müzik dalınızın gelmesini hayal ettiğiniz yer ve ulaşacağınız bundan sonraki zirveler nerelerdir?
Zirve ya da varış noktası düşünürseniz özgürce müzik yapamazsınız. Önemli olan varış değil, yolun kendisidir. Yolu kat etmekten aldığınız zevktir aslolan. Ulaştığınız mertebeler sizi sarhoş etmemelidir. Onlar sadece duraklardır. Benim tek amacım, özgürce müziğimi yapıp insanlarla paylaşmaya devam edebilmek. Müziğimin ulaşacağı insan sayısı, bir amaç değil, bir sonuç sadece…

Müzik hem insanlara öğreten hem de yol gösteren bir dost. Sizin dostluğunuzdaki müzik öğreti nedir?
İçinden gelen müziği, başkalarının tepkileri ya da beğenileri için şekillendirmemek, tamamen pür şekilde, kendi keyfin ve pencereni çalmak, söylemek ve sunmak…

Sezen Aksu’dan ‘Yine mi Çiçek’ gibi parçaları cover olarak çaldınız. Yeni gelecek albümde yine böyle parçalar olacak mı?
Cover parçalarla yeteri kadar keyifli vakit geçirdim. Bundan sonra büyük çoğunlukla, sadece kendimin ve eşimin yazdığı şarkılarla yola devam etmeye niyetliyim. Başkalarının hikayelerini anlatmakla bütün ömrü geçirmek, bana mutluluk vermeyecektir.

İzmir’de yaşamak ve Ege’den ezgilerinizle ulusa seslenmek hakkında görüşlerinizi rica ediyorum…
İzmir'de yaşamak demek, hayatını gereksiz bir hızdan uzaklaştırmak demek bizim için. Hayatımın en üretken günlerini İzmir'de yaşadım. Bu şehrin hem büyükşehir olması hem de ona rağmen daha yavaş bir tempoda seyretmesi, insanın zihnini rahat kullanmasını sağlıyor. Şehrin geçmişten gelen tarihi ve çok kültürlü dokusunun verdiği ilham ise apayrı. 

Foto Galeri

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.