Kahraman Ferdinand Öykülerde Yaşayacak
İnci Gürbüzatik ve Dursaliye Şahan'ın derlediği ‘Kahraman Ferdinand’ kitabı nihayet ‘Dionysus Yayınevi’nden çıktı.
Bilenler hatırlar, bir kurban bayramı günü Trabzon’un İyidere ilçesinde hayvan pazarında sahibinin elinden kaçan bir boğa yakalanamamış, üstelik sır olmuştu. Dört gün sonra kilometrelerce öte Sürmene’de deniz ufkunda görüldügünde gözlerine inanamamıştı balıkçılar.
Boğa’nın kaçışının diğer firarlardan farklı kılan, alışılmışın dışında oluşu, duyulduğunda hayranlık uyandırıp ‘İşte tam yazılıp ders çıkartılacak hikâye’ denilen türden oluşuydu. 20 öykücüye bu kitaptaki öyküleri yazdıran firar gerçekten ibretlikti. Gecesi gündüzüyle hem de Karadeniz’de dört uzun gün geçiren boğayı sanatçı Haluk Levent Ahbap’larıyla satın alıp kesimden kurtarmış, İzmir’e bir barınağa taşıtmıştı. Firari boğanın artık kurban edilmeyicek oluşu tam öykülük bir konu, kaçak boğa Ferdinand da artık öykü kahramanının ta kendisiydi öykücülerin gözünde.
Bir olayı öyküleştirmek onu unutulmaktan kurtarır. Belgeler çünkü. Olayı gerçekleştiren kahramanını da ölümsüz kılar. Ölüme direnip olağanüstü bir çabayla yaşama kaçan bir boğa, 20 yazar için magazinin değil, öykünün konusudur bu kitapta. Ölüme boyun eğmeyen boğanın yaşam direnci, sıra dışı kaçış serüveni insanlığa ibret sözlere, öykülere dönüşmüş öyküleşmiştir.
Bir hayvanın yaşam mucizesini öyküleştirerek belgelerken yazarların da firarda oldukları bir gerçek. Boğa’nın denizde yüzerken hissettiği korkuyu duyumsayarak onun gözünden yazmışlar çünkü. Onlar da yazarken umutla özgürlük hayallerine kaçmışlar.
‘Kahraman Ferdinand’ kitabındaki 22 öykü yazarı, bu firari boğa bağlamında yazdıkları öykülerin, çocuk, kadın, insan, canlı, cansız, ağaç, doğa tüm hak ihlallerine karşı bir itiraz, bir çığlık olduğunu söylüyor, ‘Öykülerimiz tarihe gereken notu düşmüştür artık.’ Diyorlar.
Yeni yorum ekle