Bülent Ateş İle KİTAP ADASI
SESSİZLİĞİN YANITI
Bana göre çağdaş edebiyatın en önemli yazarlarından Max Frisch. Homo Faber'le tanıyıp çok sevdiğim, Stiller ve diğer kitaplarını da bir çırpıda okuduğum Frisch'in yeni çevrilen kitabı Sessizliğin Yanıtı. Hayatı sorgulayan, onun sıradanlığına, anlamsızlığına katlanamayan otuz yaşındaki bir adamın hikayesi. Aslında Max Frisch'in ilk dönem eserlerinden. Postmodern edebiyatın önemli bir temsili. Kendi yaşamından da izler taşıyan romanı bir çırpıda okudum.
HASTALIK HASTASI KİRALIK KATİL
Bay Y. doğduğu günden bu yana nerdeyse her gün, ertesi günü öleceğini düşünen, bir cok hastalıktan ve kronik bahtsızlıktan muzdarip bir kiralık katil. Aldığı son isin parasını peşin aldığından ahlaki zorunluluk geregi işi bitirmek zorunda. Çünkü o "Kantçı bir ahlak sahibi." Ve roman böylece başlıyor. Doğrusu elimden bırakamadım romanı. Sonrasında kendisi gibi "kronok bahtsızlıktan muzdarip" filozof, yazar ve şairler, onların takıntıları, gündelik yaşamlarına dair ilginç bilgiler, ölümleri ve sonrasındaki olaylar romanı zenginleştirmiş. Kant, Poe, Goncourt kardeşler, Swift, Descartes, Tolstoy, Voltaire, Proust, Moliere roman boyunca okura eşlik ediyor. Kahramanımızın ilginç hastalıkları ve diger insanlarla diyalogları, yazarın ince mizahı kitabı gayet eğlenceli bir hale getirmiş.
ABELARD VE HELOISE
Dönemin en önemli filozoflarından Pierre Abèlard ile yine genç yaşına rağmen son derece donanımlı, yaşadığı dönemin kadınlarıyla kıyaslanamayacak kadar eğitimli, kültürlü Héloïse'in Fransa'da yaşadıkları büyük aşkın öyküsü Abélard Ve Héloïse. Tıpkı Romeo Ve Jülyet, Tristan Ve İzolde, Leyla İle Mecnun, Kerem İle Aslı gibi. Ailevi ve dini sebeplerle ayrı kalan, aşkın tutuşturduğu ruh haliyle kapandıkları manastırdan birbirine yazdıkları mektuplar aşklarının gücünü bugüne kadar taşımış. Kitap birbirlerine yazdıkları tutkulu, hüzünlü, acı dolu, yedi mektuptan oluşuyor. Ronald Duncan'ın titizlikle ve şiirsel bir dille ele aldığı bir şaheser Abélard Ve Héloïse.
Mutlaka ama mutlaka okumalısınız.
FASULYE AYIKLAMA SANATI ÜZERİNE BİR TEZ
Çağdaş Leh edebiyatının en önemli yazarlarından Wieslaw Mysliwski'nin Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez romanı iki kez ödül almış. Adsız bir müzisyen ve gizemli konuğunun monoloğundan oluşan roman tek bir günde geçiyor. Fasulye ayıklama etkinliği boyunca devam eden monologta, savaşta yaşanan travmaları, tutkuları, gençlik hayalleri, hayatını kazandığı gurbet yılları ve son olarak yurda dönüşünü anlatıyor.
Basit ve yalın bir anlatım, ince bir mizahla romanı daha da çekici kılmış.
Okumanızı öneririm.
STONER
İlk kez 1965 yılında yayınlanan Stoner yaklaşık elli yıllık bir gecikmeyle tekrar yayınlandı. Bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen William Stoner ziraat fakültesine okumak için gittiğinde edebiyatla tanışır. Ve sonrasında hayatının geri kalanında yaşayacağı kasabada yaşadığı ilişkiler, öğrenmeye ve öğretmeye dair zevkler, dostluklar, düşmanlıklar ve aşkla geçen onca yıl, John Williams'ın kaleminden tam bir edebi şölene dönüşüyor. Son derece yalın, duru bir anlatım kendinizi kitaba kaptırmanızı sağlıyor. Kitabın karakteri Stoner son derece nevi şahsına münhasır, özgün birisi.
Keyifle okudum, sizlere de öneririm.
Yorum
Güzel seçimler kutlarım.
Güzel seçimler kutlarım.
Yeni yorum ekle