H-araç İstasyonu

Edebiyat

H-ARAÇ İSTASYONU

Arabanın fenni muayenesini yaptırtmak için Araç Muayene İstasyonuna gittim. Birkaç kilometre uzaktan görünebilen görkemli tabela hemen dikkat çekiyor; Araç Muayene İstasyonu… Uzun bir bekleyişten ve gerekli ödemeyi yaptıktan sonra aracımızı egzoz gazı ölçüm bölümüne aldılar. Rapor olumlu çıkarsa, aracın fenni muayenesi yapılacakmış. Bekledik ve raporumuzu aldık. Sonuç: “Egzoz gazı absorbsiyon katsayısı 1,5 değerden yüksek çıktığı için aracınız muayeneden geçmedi.” Yani bütünlemeye kaldık. Yarın tekrar geleceğiz, olmazsa üçüncü gün de buradayız.  “Sağ yanımda yaram var sol yana döndür beni” diyen meçhul ozanın dönecek sağlam bir yanı varmış, biz hangi yana dönsek başka bir yara sızlıyor. Raporun olumsuz çıkması neyse de şu absorbsiyon sözcüğü ve burada gözüme ilişen öteki sözcükler kafama takılıp kaldı. Egzoz İngilizce, absorbsiyon İngilizce, fenni Arapça, muayene Arapça, gaz Fransızca, istasyon Fransızca, emisyon Latince.  Emin Özdemir önemli bir dil bilimcimizdir. Ankara Dil Derneği 01 Kasım 2024 günü onun adına “Emin Özdemir Anma Ödülü” verdi; ödül, “Acı Yoruldu” kitabının yazarı gazeteci, televizyon program yapımcısı Serhan Asker’e verildi.  Dil konusuna ömrünü adamış, bu uğurda onlarca kitap yazmış Emin Özdemir bir yazısında “Dil özen ister; göstermiyoruz bu özeni” diyerek sitem ediyor; ama kime, kimlere? Elbette bu ülkede yaşayan insanlara ve devletin yetkili, sorumlu organlarına…  Köy Enstitülü eğitimci yazar Ali Dündar da yıllarca Türkçenin üstüne titremiş, bunun için bir de kitap yazmıştı “Türkçesi Varken” Türkçesi varken yabancı sözcük kullanmamayı salık veriyor. Haydi yabancı sözcük kullanmayalım da “Fen” yerine ne diyelim? “Muayene” yerine ne diyelim?  “İstasyon” yerine ne diyelim? “Egzoz” yerine ne diyelim? “Gaz” yerine ne diyelim? “Emisyon, absorbsiyon” yerine ne diyelim? Şöyle bir düşündüm ve yukarıya alıntıladığım yabancı sözcüklere Türkçe karşılıklar aradım; yok! yok! Aslında Araç Muayene İstasyonunu anlatacaktım, yazı “Dil” sorununa ağıp gitti işte. Yukarıda söyledim ya, “Egzoz gazının absorbsiyon katsayısı yüksek çıktığı için” arabamız muayeneden geçmemişti. Şimdi tek umarım tamirciye koşmak. Böyle durumlarda kapısını çaldığım bir tamirci var. Telefonla aradım, anlattım: —Ağabey, bir enjeksiyon temizleyici al, çeyrek depo yakıtın içine boşalt, çık Eskişehir yoluna, üçüncü viteste 80 Km hızla motoru bağırtarak 40-50 kilometre git gel egzoz açılır” dedi. Kaç gündür televizyonları patlatan Belediyelere kayyım haberlerinden, Trump mu kazanır Harris mi bağırtısından bıkmışken şimdi de egzoz bağırtısı!..  Ustanın dediğini yapıp bir gün sonra arabayı yeniden gaz ölçüm istasyonuna girdirdik ama sonuç hüsran!  "Absorbsiyon" yakamızı bırakmıyor. Zavallı arabam, dörtnala koşmaktan ağzı köpüklenmiş at gibi soluk alıp veriyor sanki, içinin ateşi yüzüme vuruyor! Gün akşam oldu. 
Yarın üçüncü gün de aynı usta aynı talimat aynı koşturmaca olacak ve sonuç yine değişmeyecek! Şimdi bozguna uğramış komutan sümsüklüğüyle evin yolunu tutup bundan sonra ne yapacağımı düşüneceğim. Derken, çıkış kapısındaki güvenlik değneği kanırtarak havalandı. O an, güvenlik değneğini indirip kaldırmaktan sorumlu sarı cepkenli görevlinin telaşlı ama memnun sesini duydum. — Ağabey, aracınız yine mi geçmedi? 
— Evet… 
— Çek şuraya hemen hallederiz. 
“ Hımm! Adam iki günden beri beni takip ediyormuş, her halimi biliyor” dedim içimden. 
— Ağabey, şu yukarıda bizim büfe var arabayı oraya çek, sen çayını gayfeni iç keyfine bak… 
Yüz metre kadar ötemizdeki büfe, benim gibi bozguna uğramış komutanlarla(!) doluydu. Meğer araç istasyonundan çıkıp haraç istasyonunun kapanına düşmüşüm! Ben çayımı bitirmeden, sarı cepkenli kapı görevlisi  geldi. O, uzun bir cümle kurdu, ben tek sözcükle yanıt verdim: 
— Ağabey, dediğim gibi sen çayını, gayfeni iç keyfine bak. Yarım saate gader aracınızın karaosuruk (Absorbsiyon) ölçümü yapılır, motor muayene sıranız alınır. Borcunuz burut (bürüt) 440 Lira.  
Düşündüm; niçin 400 değil, 450 değil de 440 Lira?.. Acaba bunun da mı resmi bir tarifesi var?  
Sarı cepkenli görevli sordu: 
—Anlaştık mı? 
—Anlaştık… 
Arabayı alıp götürdü. Yarım saat sonra karaosuruk (Absorbsiyon) ölçümü yapıldı, egzoz ak pak oldu ve benim bütün yorgunluğum silindi!  Sahi, dil bilimciler şu sözcük türetme işini halkımıza bıraksalar ya! Bakınız sarı cepkenli kapıcı, Absorbsiyon (egzoz gazı) yerine karaosuruku ne güzel bulmuş, yerine koymuş!  Ah! Sarı cepkenli kapıcı kardeş, biliyorum, bu paranın azı senin cebine, çoğu başkasının cebine, girecek ama aldığın para helal olsun sana.   

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.