Dokuz bölümden/şiirden meydana gelen Melisa Gürpınar’ınHer Harf Bir Melek’inde[1], harf odağında insanlığın tarihi anlatılır. Kitapta, hayatın düşselliği içinde şiirin bir yolculuk olduğu belirtilirken saklı harflerin peşinden koşan şiir öznesi resmedilir. Tabiatın diliyle şiir dili arasındaki bağı göstermeye çalışan şiir öznesi, hayatı (tarih, toplum...) aynalı bir odada sorgular. O, gerçeklerle yüzleşirken aslında kendisiyle yüzleşir. Harflerin kişileştirildiği şiirlerde, zamanın hızla geçişi (uçuşu) de vurgulanır: “‘İ’ huysuz ve inatçıdır./‘K’ acımasız./‘R’ kararlı,/‘S’ güvenilmez biri./‘Ş’ çalışkan, neşeli,/‘U’ akılsız...” (s. 77)
Harfler ülkesinde düşlerini anlatan şiir öznesi, ses-anlam ilişkisi bağlamında dili bir hazine gibi gördüğünü ifade eder: “Harfleri yaratan sesleri/Ve seslerin içinde saklanan/Anlam hazinelerinin/Yerlerini gösterdi.” (s. 13)İnsan suretine bürünen, uçuşan, örtüşen, benzeşen, hırçınlaşan, dinginleşen harflerin yolculuğu büyülü bir öyküyü andırır. Düşten düşe atlayan şiir öznesi, anadilinin kollarında savrulurken masallara benzeyen serüvenlerde sürüklenir. Bu yolculukta ona yol gösteren yine harflerdir: “Doğrusu ben ‘A’yım./Sen, ‘M-E-L-İ-S-A’!/Ömrün yeter mi bilmem, Kendi adına doğru/Çıkacağın yolculuğa./Ve kim yol gösterir/Sana bu ıssızlıkta?” (s. 19)
Harflerin kıvılcımı da rüzgârı da sesleri dolayısıyla tabiatı ve uygarlığı taşır. Göçebe harflerle birlikte yürüyen şiir öznesinin maceraları dizelerle bezenir: “Artık şiir/Savaş alanında bir gezintidir de,/Dizeler/Çizmeler altında ezilen/Yer mineleri gibi,/Açarlar,/Her koşulda açarlar mı gözlerini geceye?” (s. 33)Melisa Gürpınar Her Harf Bir Melek’te,melek ordusunun peşinden koşarken şiirlerinde harflere değinen İlhan Berk gibi benliğine ve kendi adına doğru bir yolculuğa çıktığının farkındadır.
[1]Melisa Gürpınar, Her Harf Bir Melek, Varlık Yayınları, İstanbul 1999.
Yeni yorum ekle