
Emel Koşar’la Lâle Müldür Kitapları Üzerine Söyleşi
Konuşan: Zehra Deniz Özdemir
Lâle Müldür Şiiri-Saatler/Geyikler’in Felsefî Temelleri’ndeSaatler/Geyikler’in Lâle Müldür’ün manzum poetikası olduğunu kanıtladınız. Müldür’ünSaatler/Geyikler’indeki Şeyh Gâlib etkisi hakkında neler söyleyebilirsiniz? İki şairin poetikalarında örtüşen taraflar nelerdir?
Lâle Müldür’ünSaatler/Geyikler’i şair, şiir, okur üçgeninde ilerler. Saatler/Geyikler’de Şeyh Gâlib’inHüsn ü Aşk’ının “Fahriye-i Şairâne” bölümündeki “EsrârınıMesnevî’den aldım/Çaldım velîmîri mâlı çaldım” dizelerine gönderme yapılır. Saatler/Geyikler’in Şeyh Gâlib’den alıntılarla, Tanrı’nın yardımıyla (Şeyh Gâlib’e göre Allah feyyâz-ı sühandır ve feyz-i Sühan sonsuzdur.), hikmetle meydana geldiği ifade edilir. Müldür’ünSaatler/Geyikler’i tasavvufî ve felsefî derinliğiyle dikkati çeker. Müldür, Saatler/Geyikler’de Şeyh Gâlib’le yarışarak şiirin ne olup olmadığını sorgular. Şeyh Gâlib’inHüsn ü Aşk’ındaki geyik boynuzu, kaza casusu, gam defteri, ateş denizindeki mumdan kayıklar, şaire ve şiire dair sözler Müldür’ünSaatler/Geyikler’inde de benzer şekilde yer alır.
Lâle Müldür’ün 1980 sonrası Türk şiirindeki yeri nedir? Sizin Lâle Müldür Şiiri-Saatler/Geyikler’in Felsefî Temelleri ve Lâle Müldür Şiiri-Notaların Gümüş Ağırlığı kitaplarınıza benzer başka çalışmalar var mı?
Lâle Müldür’ün şiiri, geçmiş medeniyetlerin aynası sayılabilir. Lâle Müldür’ün şiir coğrafyası; tarihin, mitolojinin, tasavvufun ve kutsal kitapların izlerini yansıtır. DîvânüLûgâti’t-Türk’ten İlâhiKomedya’ya kadar birçok metni yeniden kuran/yorumlayan Lâle Müldür, kuantum fiziğinden coğrafyaya pek çok alanın kavramlarına ve tarihî şahsiyetlere şiirlerinde yer verir. Müldür, şiirleri son birkaç yıla kadar yeteri kadar anlaşılmamış ve kıymeti bilinmemiş bir şair. Umarım onunla ilgili derinlikli başka kitaplar da yazılır.
Lale Müldür’ünKadınesk’inde şiirlere hâkim olan renkler ve şairin şiir dili hakkında neler söylersiniz?
Kadınesk, Lâle Müldür’ün şiirlerinin Ercan Arslan’ın resimleriyle buluşarak tekrar doğduğu, bütünleştiği ve başkalaştığı bir kitap. Lâle Müldür’ün 2016 baharında Berlin’de Ercan Arslan ile karşılaşmasından bir gün sonra, ressamın atölyesinde geçen gecelerde yazdığı şiirlerden meydana gelen Kadınesk’e elbette canlı renkler ve topluma aykırı, kadınsı dil/duruş damga vurur. Müldür; sözsel ve işitsel tablolar niteliğindeki şiirlerinde kırmızı, sarı, mavi gibi renklerle Ercan Arslan’ın resimlerindeki ritmi yakalayıp onları besteye çevirir. Müldür, Kadınesk’tedilin sınırlarını genişleterek yeni sözcükler de üretir: yıldızella, tılsımella, şaşırkalazmış, uzunluksuz, Kraçelnaliya, titreştiren, uçuşturan.
Lâle Müldür’ün şiirini postmodernizm açısından değerlendirir misiniz?
Müldür’ün parçalanmışlığı, düzensizliği, karmaşıklığı benimseyen, parçalı yapı, pastiş, parodi, montajdan faydalanan “Shakespeare andCo (Company)” gibişiirlerinde, eklektik, aykırı söylem, kurulu düzenin ironisi ve oyun oynama arzusu göze çarpar. Müldür’ün şiirleri aynı zamanda metinlerarası oldukları için geleneğin sesini de günümüze taşıyan derinlikli ve çok yönlü/çok sesli eserlerdir.
Şiirlerinde pek çok kaynaktan beslenen Müldür’ün eserlerini anlamak için çalışmalar yapmak isteyen okurlar, hangi konular üzerine yoğunlaşmalıdır?
Lâle Müldür’ün şiirlerinde gelenekle, kadim medeniyetlerle, tarihle, tasavvufla, mitolojiyle, resimle, müzikle, kuantum fiziğiyle bağı üzerine yoğunlaşabilirler. Çünkü Lâle Müldür, kültürlerarası ve disiplinlerarasıbir şair.
Yeni yorum ekle