Av.Aslıhan Barış :Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü: 25 Kasım

Kültür


Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü: 25 Kasım                 

Ve Çilem Doğan Davası Işığında Düşündürdükleri


Av. Aslıhan BARIŞ 


Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilk kez 1999 yılında kadına karşı şiddet konusunda toplumda farkındalık yaratmak amacı ile Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararı ile ilan edilmiş ve tüm dünyada anımsanan bir gün olmuştur. 


Her yıl bu günde ve haftada bu konuda farkındalık yaratmak, sorunları tespit etmek, zikretmek ve bir kez daha çözüm aramak için bir araya gelen konunun ilgilileri yaptıkları çalışmalarla tüm topluma ışık tutmayı amaçlamakta olup biz de Ankara Barosu Kadın Hakları mücadelecileri olarak bu günde, haftada ve hatta ayda bir çok çalışma yapmaktayız, ki ben de bu ay sizlerle bu konuyu paylaşmayı planlarken Kasım ayının ilk haftası öyle bir karar düştü ki gündemimize Çilem Doğan davası olarak basına yansıyan bu dava,  sonucu itibari ile hepimizin ruhlarında derin yaralar açtı. 

zorbatv.dergi
Zira Çilem Doğan,  15 yıllık cezası Yargıtay tarafından onaylanınca bu cezayı çekmek için ceza evine giderken 8 yaşındaki kızını bizlere,  kadın hakları mücadelecilerine bırakarak gitti ve hatta bu yüzden yazdığı mektubunu “yaşasın kadın mücadelesi” diyerek bitirdi ! 


Basından hatırlarsınız, Çilem Doğan yıllarca kendisine sistematik şekilde şiddet uygulayan, para karşılığı başkaları ile ilişkiye zorlayan kocası Hasan Karabulut’ u 2015 yılında öldürmüştü, öyle ki önce kocasını defalarca Karakola şikayet etmiş, 9 kere hakkında koruma kararı çıkartmış hatta bu şikayetlerden dolayı kocası hakkında Çilem’ e karşı işlediği suçlardan dolayı 6 ayrı dava açılmış ama yine de Çilem’ in çilesinin sonu gelmemişti! O tarihlerde 2 yaşında bir kız çocuğu annesi olan Çilem artık yaşadıklarına dayanamamış olacak ki hem kendini hem de kızını korumak için bir gece kocasını öldürmüştü. 


Kendisi teslim olan Çilem dava süreci devam ederken kefaletle serbest kalmış tutuksuz yargılanmıştı. Ancak 4 Kasım 2021 günü verilen Yargıtay kararı Çilem’ in 15 yıllık hapis cezasını onadığı için Çilem Doğan artık bu cezayı çekmek için ceza evine girecek, bu yargısal sonucu anlamak kolay ama vicdanen kabul etmek çok zor, zira yıllarca şiddete maruz kalan ve yaşadığı bu şiddet kayıtlara defalarca geçtiği halde yetkililer koruyamadığı için kendini korumak zorunda kalan bu kadın kocasını öldürmese çok kuvvetle muhtemel kocası onu öldürecekti! 


Peki hal öyle olsa bu yargılamanın seyri nasıl olacaktı;  erkek egemen ve erkek yanlısı  adalete erkek sanık  eğer karım erkekliğimi incitti deseydi, namusumu temizledim deseydi, karım değil mi hem severim hem satarım deseydi ya da Mahkeme’ ye takım elbise ile çıksaydı … sonuç ne olacaktı acaba! Düşünmeden edemiyoruz ve maalesef vardığımız sonuç  büyük ihtimalle erkek sanığın  iyi hal indirimi alıp daha az bir ceza ile birkaç yıl yatıp çıkacağı şeklinde oluyor  !  


Karar bu haliyle vicdanlara yara, karar adil değil, bu yüzden gündemimize bomba gibi düştü ve çilesi bitmeyen Çilem Doğan karar günü duruşma sırasında yazdığı  ve avukatı aracılığı ile bizlerle ve kamu oyuyla paylaştığı mektubu ile hem  vicdanlarımızı dağladı hem bir kez daha derinden düşündürdü bizleri bu ülkenin bütün kadınları adına ve belki de bu konudaki en güzel son sözü o söyledi  hem de  bir dilek olarak yazdı zihinlerimize ; “ Kadın Mücadelesi Kazanacak! “Bütün Kadınları Dayanışmanın Sıcaklığıyla Kucaklıyorum…” 


*Ankara Barosu Avukatı, Kadın Hakları Aktivisti,
 

Yorum

Konuk (doğrulanmamış) Çar, 24 Kasım 2021 - 18:41

Aslıhan hanım ne üzücü şiddet karşısında çaresiz kalanların yasa karşısında da çaresiz kalışları...Sanırım insanlığı bu aymazlık yıkacak üzgünüm

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.