Barış Gülay: Bir kadının ruhu, şarkılarımdan sadece kendini sevmeyi öğrenmeli.

Söyleşi:

Suna Baykam Sapan

Barış Gülay: Bir kadının ruhu, şarkılarımdan sadece kendini sevmeyi öğrenmeli.

Barış Gülay’ın geçirdiği sanat dönemlerini anlatır mısınız?

Sanırım anne karnında başladı. İlkokula kadar gitarist babam ve müzik grubunun provaları ve ailemin dinlediği müzikler ile devam etti. İlkokulda korodaydım. Ortaokulda ilk bestemi yaptım. O şarkı henüz yayınlanmadı ama en kısa zamanda o şarkıyı da dinleyicilerle buluşturmak planlarım arasında. Evet, ortaokulda bağlama ve gitar çalmaya başladım. Lisede ders aldığım dershanede bağlama ve gitar hocalığına başladım. Korolar hem solist hem enstrümanist olarak devam etti. Bir öğrencimin ailesi küçük kız kardeşlerine piyano dersi vermem için ısrar etti. Ve onların ısrarı ile piyanoyu öğrenirken öğretmeye başladım. Besteler çoğaldı ve albüm teklifi geldi. Ben de kabul ettim.

Müziğe başlamak için kimden ilham aldınız, sizi kimler teşvik etti?
Dediğim gibi hayatım müziğin içinde başladı. Her ev böyleymiş, her evde müzik varmış gibi algıladım hayatı. Babam ve annem ilk teşvik edenlerim. 
Kliplerinizdeki gerçek olmayan fakat hayallerinizi gerçekleştirdiğiniz dünyanızda nasıl duygular içerisindesiniz?
Kliplerimdeki dünya benim dünyam aslında. Gerçekte neyse o diyebilirim. Şu an için iki klipim var, yenisi yolda ama bu iki klipte de günlük kıyafetlerimle çıktım ve şarkıyı evde çalar gibi kameralar karşısında çaldım. Hatta ikinci klip evrensel salgına denk gelmiş fazla kilo almıştım her yer kapalı yeni kıyafet alacak da yer yoktu. Ama duygulara gelince müthiş bir heyecan ve zevk söz konusu. 

Müzisyen olarak ne mesaj vermek istiyorsunuz tüm eser ve yazılarınıza bakanlara?
Sınırsız sevgi mottom. Rock müzik ise hayat felsefem. Hayatımda aşırı zor dönemler geçirdiğim oldu. Hiç kimse dertsiz değil bunu iyi biliyorum. Ama dertlere prim vermemek ve sadece güneşli günleri kayda almak sanırım şarkılarıma yansıyanlar... 

Dünyada ünlü olmak ve bir Mega Star hayatı yaşamak ister misiniz?
Kim istemez? İsterim fakat mega star hayatı denen şeyin bir standardı yok. İşlerim dünyaya ulaşsın isterdim ama şu an sürdüğüm hayata ek sadece ve sadece bol seyahat, bol etkinlik eklensin isterdim. Yardım ihtiyacı olanların sesleri duymak duyurabilmek en büyük hayalim.
Barış Gülay kendi mücadelesi ve kendine kurduğu hayatta müzik alanında kimleri dinler? En son hangi cd ‘yi aldınız?
En son hayranı olduğum Fazıl Say’ın cd’sini aldım. Genelde klasik müzik ve gürültülü şeyler dinliyorum. Ortası yok gibi dursa da ortayı da günceli takip ederken buluyorum. 

Favori mekânlarınız nereleridir? Hem gezdiğiniz hem de sahne aldığınız?
Arkadaşlarla eğlenmek ve bir şeyler içmek için çıktığımızda genelde bir yerde bir saatten fazla durmaz, sürekli mekan değiştiririz. Aynı yerde kalmak bizi sıkar. Bütün mekanları tek tek dolaşırız. Sahne aldığımız zamanlarda ise ülkenin birçok köşesinde konser verdik ama bende kayak turizmi yapan merkezlerin yeri ayrıdır. Kış otelleri, tatilleri ve kış konserlerini çok sevdiğimi keşfettim. 

Müziğe olan aşkınız ileri yaşlarda da devam edecek mi? Gelecek yeni akımlar neler olabilir? Ne öngörüyorsunuz?
Tabi ki. Hayat eşittir müzik. Bunu yıllar önce söylemiştim, hala da aynı fikirdeyim, şu an zaman zaman dinamik değiştiren büyük bir geçiş döneminin içerisindeyiz. Elektronik müzik tüm müzik türlerine hakim olacak ve ondan sonra tekrar kabuğuna çekilecek ve analoglara dönüş yapılacak diye düşünüyorum. Artiphon gibi bir müzik aletini nasıl çalmak istediğinize göre ayarladığınızdan mesela şöyle çalınır diye bir standardı yoktur bunun bir devrim olması gerekirken eğlence olarak kalması gibi. Bence kendi armonisini yaratacak bir müzik tarzı çıkarsa devrim olur. Jazz armonileri, klasik armonisi ve rock armonisi birbirleriyle zaman zaman oldukça zıt kurallar içerirler (5’li akorların Rock müziğin vazgeçilmesi iken klasik müzik armonisinde detone kabul edilmesi vb...). Yani artık kulaklarım kendine armoni kuralları yaratacak yeni bir tarz duymak istiyor. 

Türkiye'yi Nerelerde Görmek İstiyorsunuz!
Ahhh! Kapanmayan yaramız. Hak ettiği yerde görmek istiyorum ve bu yer gerçekten dünyanın iki büyük gücünden biri çok rahat olabilir. 4 mevsim, her köşesinde altı ayrı üstü ayrı zengin mi zengin topraklar, denizleri... İçine doğduk diye midir kıymetini bilemiyoruz gerçekten bunların hepsinin yer aldığı nadir bir köşesidir dünyanın. Ama biz maalesef olmamız gereken yere giden yolda tam ters yönde hızla ilerliyoruz. 

Kostüm tasarımlarınızdan bahsedersek vermek istediğiniz mesaj nedir ? Bir kadının ruhu sizin şarkılarınızdan ne öğrenmeli? 
Şarkı sözlerine ve günlük hayatımdan ayrı bir yerlere düşmeyecek şekilde giyinmiştik şu ana kadar. Fakat yeni çıkacak şarkımızda sevgili Özlem Tekin’i de giydiren , bir çok ünlüyü giydirmiş çok sevgili Bedri Şenyıl’la çalıştık ve şarkımız için Medusa’yı konsept alan bir kostüm tasarlandı. Bir kadının ruhu şarkılarımdan sadece kendini sevmeyi öğrenmeli. Çünkü kadın sevgi doludur, doğuştan annedir, korumacıdır, sevgisi, affediciliği sınırsızdır. İşte bütün bunlar arasında kendini hep arka planda bırakır. Hayır, önce kendini sevmeli kadın sonra kalan zaten dünyaya yeter.

Şarkılarınızı kim yazıyor? 
Şarkılarımın hem sözlerini hem de müziklerini kendim yazıyorum. Yeni şakımızda da bu kuralı bozmadık.

Şu an içinde bulunduğunuz müzik sektörünü nasıl değerlendirirsiniz? 
Oldukça kalabalık, karışık ve başıboş olduğunu düşünüyorum açıkçası.  Herkes kendi çapında bir şeyler yapıyor ve yayınlayabiliyor, amatör ve profesyoneller birbirine karışmış durumda. Güzel işleri ayıklamak hatta o güzel işlere ulaşabilmek de imkansızlaşıyor ya da ekstra zorlaşıyor. Bence yapılan besteler işinde tecrübeli uzman kişiler tarafından oluşturulmuş bir kurulda toplanıp, uygun tarzda uygun kişilere paylaştırarak yayınlanmalı. Özgün işler ise devamı gelebilecekse! sıfırdan sunulmalı. Besteci ve icrarcılar ayrılmış olur, herkes, her tarz böylece yerini bulur diye düşünüyorum. 

Barış Gülay’ın bir günü nasıl geçiyor? 
Güne erken başlamayı tercih edenlerdenim. Sabahları 7’de ayaktayım. Önce güzel bir kahvaltı sonra çocukları okula götürüyorum. Onlar okuldayken çalışıyor, onlar döndükten sonra da yemekleri, temizlikleri ve ödevleri ile ilgileniyorum. Akşam üzeri tekrar kendi işlerime dönüyorum besteler, çekimler ve stüdyo çalışmalarını bu süreçte ilerletiyor, akşam yemeğinde de tekrar ailemle buluşuyorum ve yemekten yatana kadar ortak bir şeyler yaparak ertesi güne hazırlanıyoruz. 

Önümüzdeki süreçte planlarınız nelerdir? 
Önümüzdeki ay bir single EP’miz klibi ile yayına girecek. Yine arada çıkarmayı düşündüğümüz bir şarkımızın aranjeleri bitti, okumaları kaldı. Önümüzde iki uzun metrajlı film projesi var. İnşallah planlandığı gibi giderse, birinde başrol, diğerinde yardımcı kadın oyuncu olarak yer alacağım biri komedi biri ise bir doğu hikayesi...

Son olarak takipçilerinize bizlere söylemek istediğiniz bir şey var mı? Neler söylemek istersiniz?
Çok elit bir takipçi kitlesine sahip olduğumu düşünüyor ve herkese teşekkür ediyorum. Onlardan çok şey öğreniyorum ve hepsini çok seviyorum. Gerçek bir aile olduğumuzu hissediyorum ki bu duygu dünyaya bedel.  Bu güzel sohbet için kadına ve gençlere pozitif entelektüel destek sağlayan zorbatv.com ve sevgili Suna Baykam Sapan’a teşekkürlerimi sunuyorum. Sanatı takip edin, sanatla kalın...