
Zorba Dergi / 12Aralık 2024 / sinema, Tolga Oskar
Konsey: “Kesinlik Varsa, Gizem Yoktur”
TOLGA OSKAR
Yönetmen: Edward Berger
Senaryo: Peter Straughan
Oynayanlar: Ralph Fiennes, Stanley Tucci, İsabella Rossellini
Ülke:İngiltere, ABD
Tür: Dram, Gerilim
Süre: 120 Dk.
Vizyon Tarihi: 7Şubat 2025 (Türkiye)
4 Oscar ödülü kazanan ‘Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok’ filminin yönetmeni Edward Berger, Robert Harris’in 2016 yılında çıkardığı çok satan, ‘Conclave’ isimli romanını beyaz perdeye uyarladı. Film, Papa’nın ölümünün ardından tüm dünyadaki kardinallerin Vatikan’a gelmesini ve oluşturdukları konseyde, oylama yaparak yeni Papa’yı seçme mücadelelerini anlatıyor. ‘Konsey’ 5 Ocak 2025’te düzenlenecek 82. Akademi Ödülleri’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ve En İyi Orijinal Film Müziği olmak üzere 6 dalda aday gösterildi.
Papa ölmeden önce kendisinin yerine geçecek olan Papa adaylarını uzun bir süre takip etmiştir. Güçlü adayların tehlikeli sırlarını deşifre etmiş ve ölmeden saatler önce bir tanesini de yasadışı faaliyetlerinden dolayı tüm görevlerinden azletmiştir. Papa yerine geçecek yeni Papa’nın seçimlerinin yapılacağı konseyi, Kardinal Lawrence’ın sorumluluğuna bırakmıştır. Lawrence dekan olarak konseyin liderliğini yapacaktır. Yeni Papa olmak isteyen adayların birçoğu Lawrence üzerinde baskı oluşturur ve kirli çamaşırları ortaya dökülmesin diye, türlü komplolara başvurur. Kardinal Lawrence, adil bir seçim olması ve doğru kişinin Papa olması için mücadele etmek zorunda kalır.
Kardinal Lawrence’ı canlandıran Ralph Fiennes o kadar iyi iş çıkarmış ki, yaşadığı çelişkileri, hüznü ve sorumluluğun ağırlığını yüzüne yansıyan kederde görebilirsiniz! Bir sahnede Lawrence, etrafını saran diğer kardinallerle birlikte otururken, Sistine Şapeli’nin tavanındaki fresklere bakar. Michelangelo’nun ‘Kıyamet Günü’ ya da ‘Son Yargı’ diye adlandırılan tasvirinde; zebaniler tarafından zorla cehenneme götürülen bir adam vardır. Bu sahne, Lawrence’ın hissiyatını güçlü bir şekilde izleyiciye yansıtmaktadır. Oylama defalarca tekrarlanır ve yeni Papa bir türlü seçilemez. Çünkü adayların hemen hepsinin karanlık sırları vardır. Finalde en temiz görünen adaylardan biri beklenmedik şekilde Papa seçilecektir ama onun da bir sırrı vardır ve bu sır; diğer adaylarınkine benzemeyen şaşırtıcı bir sırdır. Vatikan’da geçen bu politik gerilim, dışardan bakıldığında sıkıcı gibi görünebilir, ancak filmin seyir zevki o kadar yüksek ki, gözünüzü ekrandan bir an olsun ayıramıyorsunuz. Bana kalırsa filmin başarısı da: sıkıcı olabilecek bir konuyu, eğlenceli hale getirmesinden kaynaklanıyor!
Diğer oyunculardan bahsetmek gerekirse, Kardinal Bellini’ye hayat veren Stanley Tucci her zamanki gibi çok başarılı. Rahibe Agnes rolündeki İsabella Rossellini ve Kardinal Tremblay rolündeki John Lithgow da güçlü oyuncular! Filmin, iyi oyuncularıyla, baştan sona akıcı sahneleriyle, merak uyandıran senaryosuyla, gerilimi gittikçe artan yapısıyla ve bu gerilimi ciddi bir şekilde destekleyen müzikleriyle adından çokça söz ettireceği kesin!
Filmden bir replik: İnancımız şüphe ile el ele yürüdüğü için yaşayan bir şeydir. Şüphe olmadan, sadece kesinlik varsa, gizem yoktur. O zaman inanca da gerek yoktur.
Yeni yorum ekle