
2024 Biterken: Kendine Alışmak
2024’ü uğurluyoruz. Hayat, rutinine sıkışmış bir oyun gibi, kurallarla sınırlandırılmış ve önceden yazılmış bir senaryo. Ama biz bu oyunu oynamaya ne kadar hazırız ya da ne kadar isteklisiyiz? Bu yıl, benim için “kendine alışmak” üzerine geçti. Kendimi tanımak değil, kendimi değiştirmeye çalışmaktan vazgeçmek değil; sadece kendime alışmak.
Bu “kurallara” dönüp bir bakmak gerek. Üniversitede tavla oynarken kurallardan sıkılmıştık. “Benim attığım zarla sen oynayacaksın, senin attığın zarla da ben,” dedik. Bir tür kaos yarattık ama çok eğlendik. Hayatta da böyle değil mi? Kurallar, başkalarının yazdığı oyun senaryosuna uymak zorunda kalmak gibi. Çalışırken, yaşarken, hatta severken bile. Çoğu zaman bu kurallar bize dayatılır ve bu oyunun kaderi elimizden kayar. Peki, ne zaman kendi kurallarımızı yazacağız?
Kendine alışmak bu sorunun bir parçası belki. Çünkü alışınca, oyun değişiyor. Kendi zirvenle, dibinle, en yalnız anlarınla ve en güçlü hallerinle yüzleşiyorsun. Bu yüzleşme, “Hayatın kuralları böyle,” diyenlere de bir cevap aslında. Biz oyunbozanız! Kendi hayatımızda, kendi kurallarımızı yazanlardanız.
2024 boyunca, bu kuralların toplumun her katmanında nasıl işlediğini daha net gördük. Sadece birey olarak değil, sistemin içindeki bir emekçi, bir kadınolarak da. Kurallar bize ne zaman hizmet etti ki? Her zaman birilerine daha çok çalışmamız, daha az konuşmamız, daha az görünür olmamız söylendi. Ama bu yıl bir kez daha gördük ki, alışmak sadece kendine değil, bu kuralları sorgulamaya da başlamaktır. “Bu oyunun kaderini başkaları yazmayacak,” demektir.
2025’e girerken, kendime alışmış olmanın rahatlığıyla birlikte bir umut taşıyorum: Bu oyunu hep beraber değiştirebiliriz. Tavlada yaptığımız gibi, zarları değiştirmek, kuralları ters yüz etmek mümkün. Sistem ne kadar sıkıştırırsa sıkıştırsın, biz o aradan sızan ışık olacağız. Çünkü biliyorum ki, mücadele etmeyenlerin oyununda sadece figüran olunur.
Hoşça kal 2024. Hoş geldin 2025. Belki bu yıl hem kendimize hem de hayata gerçekten alışırız. Ama bu kez, kuralları bizim yazdığımız bir oyun kurarız. Kim bilir, belki o zaman oyun çok daha keyifli olur…
HAZAL BATTALOĞLU
Yeni yorum ekle