Modada Estetik Bir anlatı Olarak MİTOLOJİ 

Moda

Modada Estetik Bir anlatı Olarak MİTOLOJİ 
Duygu Şenol

Mitolojiler geçmişle gelecek arasında duygulara dayalı hikâyeler üreterek, mevcut bağlamı yeniden yorumlayarak geleceği etkileme gücüne sahiptir ve bu şekilde ilkel toplumlardan günümüze değin pek çok sanat alanında yaratıcı estetiğe katkı sunarak toplumların ortak hayallerini, hedeflerini ve inançlarını temsil etmiştir. Kendine özel göstergeler sistemine sahip bir anlatı biçimine sahip mitoloji geçmiş ve günümüz modasında da vücut bularak yeni değerler yaratmaktadır. Moda ve Mitolojinin yolu bu değerler ve toplumsal/sınıfsal aidiyet temsilinde kullandıkları semiyotik dilde kesişir. Moda dünyasında lüks markalar mitolojinin bu mirasının gücünü keşfederek mitler dünyasının geçmişle gelecek arasında bağ kurmasından kaynaklanan etkiyi hikâye anlatımında kullanarak marka değerlerini artırmaktadırlar. Ayrıca moda, mitolojinin sağladığı bu duygu ve anlatı biçimini görsel anlamda tasarımlarda form, desen ve benzeri şekilde kullanarak çok daha güçlü bir dile sahip olmaktadır. Dolayısıyla modaya bir taraftan kimlik, farklılaşma ve yeni değerler üretme gibi soyut kavramlar üzerinden pazarlama fonksiyonları kazanırken, mitler yüzyıllardır giysi ve aksesuarlara arketipsel olarak somut destek de sağlamaktadır.

Kuşkusuz uluslararası moda markaları mitoloji ve mitolojik hikâyeler üzerinden markalarını yönetme konusunda oldukça başarılı örnekler sergilemektedir. Örneğin Gucci markası mitolojik değerleri çok ön planda tutmakla beraber stil ve koleksiyon bakımından çok yenilikçi bir markadır. Mitoloji ve mirasa bağımlılık yenilikçi tasarımların önünde bir engel oluşturmamıştır. En fazla taklit edilen markalardan biri olan Louis Vuitton ise mitoloji ve miras olgusunu marka bilinirliğinde çok fazla kullanmaz. Ancak yenilikçi stil ve koleksiyon oluşturmada çok başarılı olamamıştır. Benzer lüks moda markaları incelendiğine kültürel mirastan destek alan markaların başarı hikâyeleri dikkat çeker (Görsel 1).

zorbatv.dergiGörsel 1. Nike ve Versace moda markalarına ait mitolojik logolar


Lüks markaların mitlere dayalı marka algısının yanı sıra formal olarak giysilere yansıyan, başta Yunan mitolojik sembolleri olmak üzere Uzak Doğu mitolojik unsurlarının modada yer bulduğunu görmekteyiz. İnsanlar ve tanrılar arasındaki ilişkilere dayalı olayların efsaneleştirilmesi ile başta Batı toplumları olmak üzere globalleşme ile beraber pek çok kültürde anlam kazanmaya başlayan dini ve kültürel hayat biçimini belirleyen bu semboller moda içinde önemli temsil gücü elde etmişlerdir. Tanrı ve yarı tanrıları ve ölümsüzlüğü temsil eden dar bantlı örgüler veya nakışlı kenarlıklarla süslenmiş bol dökümlü elbiseler dikkat çeken mitolojik yansımalardır. 

Hem moda tarihi hem de çağdaş moda zamanlarının ortak ruhu sıklıkla güzellik idealine Yunan mitlerindeki tanrısallığı sembolize eden biçim, renk, desen ve formlar aracılığıyla ulaşmayı hedeflemiştir. Christian Dior, Valentino, Alexander McQueen ve Gianni Versace tasarımlarında Yunan tanrıçalarından Hera’yı tavus kuşu tüyü, Afrodit’i dalga köpüğü, deniz kabuğu ve Athena’yı kalkan ile sembolize etmişlerdir. 

Alexander McQueen ve Karl Laggerfeld koleksiyonlarında Klasik ve Hellenistik dönemlere ait figürlerde görülen heykelsi yapıyı klasikleşmenin bir göstergesi olarak kullanmışlardır. Drapelerle bu heykelsi etkiyi artıran tasarımcılar, antik etkiyi ise organze, şifon ve tüllerle güçlendirmiştir. Yunan heykel ve mimari eserlerinin günümüze ulaşmış solgun görünümleri moda koleksiyonlarına solgun ve pastel renklerle yansımıştır. Karl Lagerfeld’in Chanel için hazırladığı 2018 yılına ait koleksiyonda zafer ve güç sade tasarımlarda antik Yunan çelenkleri ile ifade bulmuştur. Sadelik, zarafet ve güç sadece bu kadarla temsil edilmez moda tasarımında… Giysi tasarımlarında göğüs altına yerleştirilen bir kemer, “chiton”, “peplos” gibi antik Yunan kıyafetlerinin modern tasarımlara dönüşerek tüketicide geçmişten gelen güç ve zarafet duygusunu günümüzde de yaşatmaktadır (Görsel 2 ve 3).  

zorbatv.dergi

Görsel 2. Alexander McQueen’in ve antik Yunan panteonundan esinlenerek hazırladığı 2008 ilkbahar/yaz hazır giyim koleksiyonu ve Karl Laggerfeld tarafından Chanel için hazırlanan 2018 resort koleksiyonundan görünümler

zorbatv.dergi


Görsel 3. M.Ö. 320 yılı civarına ait Peplos elbise giyen kadın ve çocuk heykeli ve Alberta Ferreti 2008 ilkbahar/yaz hazır giyim koleksiyonu


Modanın göstergelere dayanan ifade tarzı siyasi, ekonomik ve sosyal etkilerin yansıması olarak tarih boyu değişimi temsil etme özelliğini korumuştur. 1920’lerin erkeksi ve rahat giyim tarzı 40’larda yerini vücuda oturan kıyafetlere bırakmış, 60’lardaki mini etekler ve pop-art yansımaları, 80’lere gelindiğinde güçlü omuzlar ve unisex bir tarza dönüşmüştür. Tüm bu dönüşüm ve değişimler içinde klasik moda mitolojiden beslenerek değişmez bir şekilde zamanın ruhuna direnmiş kültürel hafızayı beslemeye devam etmiştir. Temsil ettiği değerler bütünü ile çağdaş moda tasarımında yaratıcılığı tetiklemiş, tüketicide ait olduğu kökleri canlı tutmuştur. Bu yönü ile mitlerin modanın diline yeni ve sadık ifade biçimleri sağlayarak tasarımcıların esin yolculuğunda onlara eşlik eden bir yol gösterici olmaya devam edecektir. 

Yorum

Eylül 97 (doğrulanmamış) Ct, 04 Mart 2023 - 05:43

Merhaba, emeğinize sağlık; hem gündelik hem de kült iki konuyu tek bir başlıkta ele almışsınız
İki konu da ilgimi çekmiştir. Değişik kültürlere ait giyim tarzlarını bilmek o halklara dair belli ipuçları veriyor. Eğer sizin için de uygun görünürse Antik Roma giyim tarzındaki özellikler gibi başka versiyonlarını da değerlendirebilirsiniz. Sevgilerimle

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.