19. Yüzyıl Türk Resim Tarihinde Desen Çizimleri

Sanat

19. Yüzyıl Türk Resim Tarihinde Desen Çizimleri: Halil Paşa, Hoca Ali Rıza ve Hüseyin Avni Lifij

Türk resim tarihinde desen çizimleri Osmanlı’nın Batı sanatını örnek almasıyla başlar. Mühendishane-i Berri Hümayun isimli Batı yaklaşımlı okulların açılmasıyla teknik resim dersleri verilir. Bununla beraber batıya gönderilen asker ressamlarında desen çizimlerinin gelişmesindeetkili olduğunu söylemek mümkün. Özellikle Osmanlıda dini sebeplerden ötürü çıplak model çizilemediğinden Batı ülkelerinde bulunan resim atölyelerinde bunu görmek çok doğal bir olaydır. 19. yüzyıl gelişmelerinde meydana gelen bu önemli gelişmeler desen çizimlerinde büyük bir gelişme katetmiştir.

Asker ressam olan Halil Paşa’nın desenleri akademik çizim anlamında önemli yere sahiptir. Halil Paşa’nın Avrupa’dasekiz yıllık aldığı eğitimle akademik desenleri;Türk resmi ve desen çizimleri açısındanöncü olmakla beraber 1914 kuşağı dönemi için etkili bir örnek teşkil eder. 1880’de Paris’e giden Halil Paşa, Leon Gerôme’nin atölyesinde resim eğitimi alır. Bu atölyede ağırlıklı olarak figür çalışmaları yapıldığından dolayı Halil Paşa’nın figürde ustalaşmış olduğunu desenlerinde görebiliriz.

 

Nurullah Berk, Halil Paşa’nın resimlerinde ki portreler hakkında, “ağır, pişkin renk armonileri, klasik türe hayli yakın çizgi düzenleriyle Türk resminde seyrek rastlanan olgunlukta portreler” olduğunu söyler. Özellikle akademik desen çizimine vurgu yapan Berk bu desenlerin Türk desen resminin önemli bir başlangıcı olduğunu vurgular.

Sağda yer alan figür deseni günümüz akademik çizimlerin ilk örnekleri arasındadır. Bu figür, yüksek bir tabure üzerine konumlanmış çıplak bir kadın figürüdür. Büyük olasılıkla Avrupa’da eğitim aldığı atölyede yaptığı bir desendir. Halil Paşa, atölyede modelin sol tarafında yer aldığı ve kadın figürünün sırt bölümünü çapraz şekilde görebileceği bir açıyla oturduğunu düşünebiliriz. Çizgi kullanımı ışık gölge kurallarına bağlı kalarak daha lekesel ve tonlamaya ağırlık verdiğini kompozisyonlarında görebiliriz. Her iki desende de göze çarpan çizgi kullanımıdır. Halil Paşa çizgileri çok yumuşak bir şekilde kullanarak bedenin zarif dokusunu hissettirmeye çalışır. Her iki çizimde de bu belirgin çizgi kullanımı Halil Paşa’nın özgün bir üsluba sahip olduğunu gösterir.

Bir diğer asker ressam olan Hoca Ali Rıza’nın desenlerine baktığımızda Halil Paşa’nın figür çizimlerinden farklı olarak peyzaj çizimleriyle ön plana çıktığını görürüz. Halil Paşa, batıda eğitim almamıştır, ancak son derece yetenekli olmasından dolayıdesenleri öyle sevilir ve yayılır ki “Ali Rıza ekolü” oluşur. Celal Esat Arseven,desenleri hakkında şöyle söyler:“Nerede bir güzel manzara görse hemen cebindetaşıdığı albüme resmini yapar, hiç boş durmaz, gördüğü bir kibrit kutusunu,bir masa üstündeki eşyanın krokisini çizer, vakti olursa cebindeki küçüksulu boya takımını çıkarır, onları renklendirirdi. Böyle bir şey bulmazsaezberden manzaralar, kayalıklar, ağaç resimleri çizerdi. Güzele ve resmeaşıktı.”

Hoca Ali Rıza, izlenimcilik akımının etkisi altında doğayı betimleyen bir yaklaşımla, desenlerinin bazılarını renkli bazılarını sadece karakalem olarak çalışmalar üretir. Ali Rıza'nın çalışmaları, detaycı bir üsluba sahip olmakla beraberdesenlerinde fotoğraf gibi ayrıntılı betimlemeler görülür. Türk Primitifleri gibi, Hoca Ali Rızada foto-gerçekçi özellikler barındıran bir tarzla peyzaj çalışmalarını icra eder. Desenlerindeki detaycı yaklaşımı ışık ve gölge ilişkileriyle perspektif derinliğini oluşturur. Dolayısıyla, desenlerinde perspektif kurallarını ustaca kullandığını görmek mümkün.

 

Dahası Ali Rıza eserlerinioluşturma sürecinde belirli bir eskizi her zaman yanında bulundurur. Eser taslağı olarak desen onun için önemli bir yere sahiptir. Figürler, portreler ve peyzajlarını şekillendirmeden önce detaylı bir araştırma ve hazırlık aşaması gerçekleştirir. Bu ön çalışma süreci, sanatçının yaratıcı sürecinin temel bir parçasını oluşturur. Eskiz ve desen çalışmalarında Ali Rıza, özel bir duyarlılık geliştirir ve realizmi kendi özgün ifade biçimiyle bütünleştirir.Bu, Hoca Ali Rıza'nın resminde özgün bir ifade tarzını benimsemesine yol açar.Ayrıca, Ali Rıza'nın figürlerin veya doğanın genel karakterini sadece birkaç çizgi vuruşla başarılı bir şekilde yakalayabilmesini sağlar.Desenlerinde gözlemlediğimiz çizgiler belirgin bir şekilde görünmenin dışında lekesel değerlere de sahiptir. Bu çizgiler, nesnelerin ve figürlerin üç boyutlu bir varlık kazanmasına katkı sağlayarak kütlesel bir yapı oluşturur. Dahası güçlü çizgileriyle kararlı bir desenin ortaya çıkarmadaki ustalığına işaret eder. Bununla beraber desenlerinin bazı bölgelerini renklendirerek daha güçlü bir etki yaratır.

Türk resim sanatının bir diğer önemli isimlerinden ve desen çalışmalarıyla tanınan Hüseyin Avni Lifij, natürmort, peyzaj, figür ve portreler gibi çok sayıda desenler yapmıştır. Desenlerinde dikkat çeken özelliklerden biri, detaylara çok fazlaönem vermesidir. Lifij, objelerin inceliklerini ve dokularını hassas bir şekilde hisseder ve desenlerinde bu detayları ustalıkla yansıtır.Desenlerinde her çizgi, her gölge ve her vurgu, bir nesnenin gerçekliğini ve canlılığını yansıtmak için özenle yerleştirilmiştir.

 

Özellikle Avni Lifij, desenlerinde figürleri betimlerken de gerçekçi ve ayrıntılı bir yaklaşım kullanır. Lifij, figürlerin yüz ifadeleri, giysilerin dokusu ve beden hareketleri gibi ince ayrıntılara özel bir hassasiyet gösterir. Anatomiyi doğru bir şekilde kullanarak figürlerin vücut hatlarını kusursuz ve gerçekçi bir şekilde betimler. Dahası figürlerin yüz ifadeleri belirgin bir şekilde aktarması karakteri hakkında ipuçları barındırır. Bu figür çalışmasında Lifij çizgiyi daha çok lekesel biçimde kullanarak figürün ana hatlarını gerçekçi bir tavırla resmetmiştir. Figürün üzerindeki kıyafetleri ustaca işlemiş ve kumaşın dokusunu ayrıntılı bir şekilde betimlemiştir. Mekân belirsiz bir şekilde betimlenmesine rağmen derinlik oluşturulmuş ve bir dışmekânda olduğu izlenimi vardır.Figürün konumlanış biçimi, ağaç parçalarından oluşan bir düzenekte yarım bir biçimde oturduğu anlaşılmaktadır. Lifij, figürlerin pozlarını ve beden dilini ustalıkla kullanmasının ötesinde yaşam dolu ve dinamik bir şekilde betimlediğini görebiliriz.Burada Lifij, daha çok akademik bir desen ortaya çıkarmıştır. İçerikten çok biçimsel olarak tasvir ettiği bu deseninde köylü genç bir kadın olduğu üzerindeki kıyafetlerinden anlaşılıyor.

 

Lifij, figürlerin anatomik yapısına da büyük bir önem verir. Portrelerinde yüz hatlarını, ten rengini ve yüzey dokusunu doğru bir şekilde yansıtarak figürlerin fiziksel gerçekçiliğini ortaya çıkarır. Bu, kadın portresine baktığımızda gerçekçiliğini ve figürlerin belirli bir karaktere sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu bakış açısıyla bu kadının bir hikâyeye sahip olması ve yaşadığı dünyayı ifadelerle anlatma olanağı sunar. Lifij'in portrelerinde insan psikolojisine büyük bir hassasiyetle yaklaştığını görürüz. Yüz ifadeleri, gözlerin derinliği ve mimiklerin konusundaki yeteneği, portrelerin içerdiği karakterlerin duygu ifadesini ve kişiliklerini başarıyla yansıtır. Portrelerindeki figürlerin iç dünyalarını ve psikolojik durumlarını anlamak izleyicilere daha derin bir bağlantı kurma fırsatı sunar.

Avni Lifij, desen çalışmalarınıçok az çizgi kullanarak ana hatlarını oluşturur, ardından lekesel tonlamalarla ışık gölgeyi belirgin hale getirir. Bu çalışmada da anlaşılacağı üzere üst kısmın tamamlandığı ancak alt bölümün taslak gibi kaldığı açık bir şekilde görülüyor. Bu lifij’in portrelerin ifadesine verdiği önemi gösteren önemli bir ayrıntıdır.Ayrıca Avni Lifij, desenlerinde az da olsa renkler ekler. Bu renkleri daha çok ışık kazandırarak daha dinamik ve güçlü bir etki yaratmak için kullanır. Dahası figürlerin cilt tonlarını, giysilerini ve çevrelerini bu renklerle vurgular. Renkler, portrelerin duygusal atmosferini güçlendirir ve figürlerin kimliklerini daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olur.Lifij için figürlerin en dikkat çeken kısmı portreler olduğundan bunu etkili bir şekilde yerleştirir ve izleyicinin dikkatini portrenin merkezine çeker. Arka plan, portrelerin kompozisyonunu tamamlar ve portrenin bir bütün olarak nasıl algılanacağını şekillendirir. Ancak bu kompozisyonda ilk dikkat çeken portrenin ifadesi olur.

Avni Lifij için portre bir kimlik bir karakter bir psikolojik dışavurumun en belirgin ifadesidir. İzleyicide de bunun algılanmasını ister ve figürlerin karakterlerinden bir hikâye çıkarmalarını amaçlar.Diyebiliriz ki Lifij'in desenleri, özellikle kompozisyon açısından dikkate değer bir görünümle nesnenin yerleştirilmesi ve düzenlenmesi özenle kurgulanır. Bu, desenlerin dengeli ve estetik açıdan etkileyici bir görünüme sahip olması Lifij için önemli bir unsurdur. Başka bir deyişle, Hüseyin Avni Lifij'in desenleri, detaylara olan hassasiyeti, renk kullanımı ve kompozisyon becerisi ile öne çıkar. Bu desenler, izleyiciye görsel bir zenginlik ve estetik bir keyif sunar, aynı zamandaLifij'in yeteneklerini ve sanatsal vizyonunu sergiler.

Sonuç olarak Türk resim tarihinde, Osmanlı'nın Batı sanatını izlemesiyle başlayan desen çizimleri, Mühendishane-i Berri Hümayun gibi Batı odaklı okulların genişletilmesi ve batıya gönderilen asker ressamların sanat eğitimi görmeleri desen çizimlerinde önemli bir gelişme başlatır. Halil Paşa'nın akademik desenleri, özellikle Türk resmi ve desen çizimleri için öncü bir rol oynamış, 1914 kuşağı dönemi için etkili bir örnek olmuştur. Hoca Ali Rıza ise peyzaj çizimleriyle öne çıkarken, Avni Lifij çizimlerinde ayrıntılara önem vermiş vefigürlerinde gerçekçi bir yaklaşımla dikkat çekmiştir. Bu büyük ustaların desenleri, Türk resim sanatının zengin ve çeşitli özelliklerinin önemli bir parçasını oluşturur, ayrıntılı betimlemeleriyle estetik kaygıları güdereközgünlüklerini ortaya çıkarmışlardır.

Kasım 2023

 

Foto Galeri

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
Dergi Sayısı