Dünyanın İlk Kadın Amirali Artemisia
I.Artemisia M.Ö. 400’lü yıllarda yaşamış dünyadaki bilinen ilk kadın amiraldir. Pers-Yunan savaşlarında önemli bir yer edinen ve dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen Salamis boğazında gerçekleşen Salamis Deniz Muharebesiyla ün kazanmıştır.
Bulunduğu tepeden Bodrum’un tüm güzelliği ayaklarının altındaydı. Güneşin doğuşunun bu kadar güzel yaşandığı mavi ile yeşilin böylesine dans ettiği başka bir yer var mı diye düşünürken oğlunun sesini duydu. Arkasına döndüğünde oğlu henüz uyanmıştı ve büyük bir sevgiyle oğlunu bakıcının elinden alarak ona sımsıkı sarıldı. Henüz dört yaşındaki oğlunun hem annesi hem babası olmuştu son üç yıldır çünkü eşini kaybetmişti. Atinalılardan nefret etmesinin kişisel nedenlerinden biri de buydu. Dönem dönem Atinalılar ya da Spartalılar Bodrum’u yağmalamak için uğrarlardı. İşte böyle zamanların birinde bölgenin tiranı olan eşi bu yağmaya karşı durmuş ama sayıca üstün Atinalılar tüm karşı gelenleri ve içinde de kendi eşini öldürmüşlerdi. Yağmadan dağa kaçarak kurtulanlardan birisi de Artemisia’ydı ve geri döndüğünde eşinin öldüğünü öğrenince büyük yas tutmuştu. Sonra da Karia krallığının yönetimi ona kaldığı için kraliçe olarak enkazı toplama işine girişmişti. Bodrum ve Muğla dışında adalardan Kos, Nisyros, Kalydnos halkları da kendisine bağlıydı.
O günden sonra acısını bir kenara gömdü ve alacağı intikam gününün gelmesini bekledi. Pers imparatorluğunun Atina ve Sparta üzerine bir sefer yaptığını duyunca da adalara haber salmış ve eli silah tutan tüm erkekleri Bodrum’a çağırmıştı. Aklında Perslerle beraber Atina’yı yakıp yıkmak, eşinin ve Bodrumluların öcünü almaktı.
Denizci aileden gelen Artemisia deniz yolculuklarına alışıktı ve şimdi de en önde giden trireminin en uç noktasında denizi ve çevreyi seyrediyordu. Emrindeki beş savaş gemisiyle İzmir, Çanakkale derken Ege Denizinden kuzeye doğru yaptığı yolculuğun sonuna geldiğinde; sağda Edirne solda Semadirek Adası görülmeye başlayınca anladı.Pers donanması her şey tamam olduğunda M.Ö. 480’de Salamis koyuna girecekti.
Her milletten her çeşit binlerce gemi karşısında duruyordu. Bu gemiler milletlerine göre sıra sıra dizilmişlerdi. Kendi trireminin önüne yaptırdığı Artemis heykeliyle diğer gemiler arasından hemen seçiliyordu. Ortalık ana baba günüydü Artemisia beş gemisini uygun bir yere bırakıp Pers Kralını selamladı. Hem kıyafetlerindeki zerafet hem de tek kadın komutan olması nedeniyle geçtiği her yerde askerler ona ilgiyle bakıyordu. Asker bu güzel kraliçeyi ve arkasındaki on iki kişilik özel giyimli askerini konuşuyordu. Kralın yanına ulaşan Artemisia kendini tanıtarak savaşa geldiğini ve Atinanın yakılıp yıkılmadan Bodruma dönmeyeceğini söyledi. Kral teşekkür ederek diğer komutanların olduğu ziyafet saloluna buyur etti. Üç binden fazla gemi beş milyondan fazla insanla Atina seferi yapılıyordu. Bazı komutanlar kadın olması nedeniyle rahatsız oldular. Atina yanarken deniz savaşına tek itiraz eden Artemisia’ydı. Trakya’dan Atina’ya kadar olan bu hareketlenme çeşitli kara ve deniz savaşlarıyla devam etti ve sonunda ordu Atina’ya girdi. Persliler tüm şehri yakıp yıktı. Pers kralı Atina yıkılışı akabinde donanmayı görmeye geldi ve bütün komutanları çağırtıp deniz savaşına girmeli miyiz? Diye. Bütün komutanlar girme taraftarıyken tek Artemisia karşı çıktı. Sebebi ise buraların denizcilerinin daha üstün olduğunu söyledi. herkes Pers kralı Artemisia’nın fikrine kızacak diye beklerken kral Artemisia’nın görüşünü beğendi ve zaten büyük bir insan olarak gördüğü kadına daha bir ehemmiyet gösterdi. Ve Artemisia fikrini dinledi. Bu kadın amiralin kendilerine karşı savaşmasından rahatsız olan Yunanlar savaşın başında Artemisia’yı canlı yakalayıp getirene on bin drahmi ödül verileceğini duyurdular. Salamis savaşı başladığında ise Artemisia’nınöngörüleri haklı çıktı. Bu söze katılmayan komutanların gemileri birer birer batıyordu. Batan gemilerdeki askerler yüzme bilmediği için boğularak ölüyorlardır. Pers donanması ağır bir yenilgi alırken Artemisia’nın beş triremi destan yazıyordu.İlk başlardan bu yana Yunan donanması hep üstün durumda idi. Yunan donanmasına SpartalıEurybiades ve yardımcısı Temistokles kumanda ediyor küçük ama atik gemileri ile Persleri sıkıştırıyorlardı. Perslerin gemileri oysa ki Yunanların gemilerinin yaklaşık iki katı kadardı. Artemisia sıkışan Pers gemilerine yardım etmeye çalışıyordu ama donanma büyük bir yenilgiyle karşı karşıyaydı. Artemisia yönetimindeki tüm gemilerine benim ardımdan gelin ve ben ne yaparsam aynısını yapın komutunu vererek hızla yol almaya başladı. Otuz gemi batırmayı başarmıştı. Buna çıldıran Yunan gemileri Artemisia gemilerini hedef gösterdi batırmak için. Artemisia müttefik gemilerden dolayı kaçamıyordu. Hemen aklına zekice fikir geldi. Peşinde Atina gemisi olduğu halde, kendi müttefiklerinden birisinin gemisine bindirdi, bu gemide Kalynda gemicileri vardı kralları da komuta ediyordu. Artemisia’nın Pers gemilerinden birini batırdığını gören Atina gemisi, Artemisia’nıntriremini Yunan triremi sandı peşini bırakıp öbür düşmanlara saldırdı. Artemisia kendi tarafında yer alan bir gemiyi batırarak gemisini kurtardı. Bu sırada olanları izleyen Pers kralı geminin kime ait olduğunu sordu. Cevap Artemisia’nın gemisiydi. Kral bir kez daha pratik zekası ve savaşçı ruhuyla hem gemisini kurtarmış hem de kralın bir kez daha hayran olmasına sebep olmuştu. Ağır yenilgiden sonra kurtarılabilen Pers gemileri kral tarafından toplandı ve meclis oluşturuldu. Meclise hemen Artemisia çağırttı ve dedi ki: ordudan üç yüz bin seçme asker alayım, Yunanistan’ı burnundan yakalayıp sana teslim edeyim. Böyle olursa ben askerin geri kalanını alıp yurduma geçeyim. Sen ki deniz savaşından vazgeçirmek için o kadar akıllı sözler söyledin ki şimdi de bana yol göster. Artemisiakralın dönmesi gerektiğini kalan komutanının yapabileceğini çünkü ayrıca kendisininde burada kalması durumunda hanedanının da zarar görebileceğini Atina’yı yakarak amacına ulaştığını ifade etmiştir. Pers kralı Artemisia’nın fikrine hayran kalmış, bilgeliğine ve savaşçılığına çok güvendiği için önemli bir görev daha vermiştir. Sefer için yanında getirdiği küçük çocuklarını kendi gemileriyle ve yanına vereceği Pers bölüğüyle birlikte ondan Efes’e götürmesini istedi. Kral kara ordusuyla beraber oraya gidene kadar da Artemisia çocuklarını koruyacaktı.
Yeni yorum ekle