Orfik Kübizm, müziği nasıl resmeder?
Faruk Çelik
Orfik Kübizm, 1910'larda ortaya çıkan ve Fransız ressam Robert Delaunay ve eşi Sonia Delaunay tarafından kuramsal hale gelen bir sanat akımıdır.
Orfik Kübizm, klasik Kübizm'in bir devamı niteliğinde ve müziğe olan ilgisiyle öne çıkar. Bu sanat akımı, resimlerde renk ve ışık etkileşimini vurgulayarak geometrik formlarla beraber dinamizmi ve ritmik yapıyı görselleştirmeyi amaçlar. Dahası doğayı temsil etmek yerine, duyguları ön planda tutmakla beraber estetik kaygıları taşımak için renk, ışık ve hareketi kullanır. Orfik sanatçılar, ritim ve harmoni gibi soyut özelliklerle resimlerinde geometrik biçimler ve renk etkileşimleriyle müzikal bir uyum yansıtırlar. Renklerin birbiriyle olan uyumu resimlerdeki hareket ve dinamizm hissini artırır. Orfik resimlere baktığınızda tuval üzerinde hareket ve ritmik değerler, müziği duyumsatacak özelliklere sahip olduğunu görürüz.
Orfik Kübizm'in önde gelen isimlerden biri olan Robert Delaunay, resimlerinde özellikle renk dairelerini kullanarak oluşturduğu harmonik yapıya benzer renk etkileşimlerini oluşturur. Renk daireleri, birbiriyle uyumlu renklerin yer aldığı geometrik halkalardır ve bu geometrik biçimler bir araya gelmesiyle görsel bir uyum ve dengeli bir kompozisyon kurar. Bu renk etkileşimleri ve geometrik biçimleri, müzik akortların uyumu gibi soyut kavramlara benzetilerek görselleştirir.
Bu yanıyla Delaunay, müziğin ritmi, renklerin uyumu ve hareketi, onun resimlerinde belirgin bir üslup özelliğini gösterir. Başka bir deyişle Delaunay, renklerin değerlerini farklı notaların harmonik sonuçlarına benzer bir uyum oluşturabileceğine inanır. Renkleri bir araya getirerek oluşturduğu plastik dili estetik bir forma dönüştürür ve bu da akorların ve notaların geçişlerine benzer bir görsel ritim oluşturur. Özellikle Delaunay, resimlerinde kullandığı parlak renkleri, bir bestenin notalarını ve akorlarının devinimsel hareketine bağlı olarak resmeder. Ayrıca, Delaunay'ın resimlerinde geometrik şekillerin tekrarlanması, ritmik düzenlemeler, yinelenen desenler ve motifler bir tür "görsel ritim" yaratır. Bu görsel ritim, izleyicide bir sesin hissini uyandırır ve hareketli bir müziğin duygusunu yansıtır. Yani renklerin bir araya gelmesiyle oluşan görsel uyumu ve harmonik yapıyı yansıtılarak izleyiciye duygusal, hareketli ve heyecan dolu bir görsel müzik sunar. Geometrik şekillerin yinelenmesi ve ritmik motiflerin kullanımı, Delaunay'ın resimlerinde kullandığı ritmik özelliklerini yansıtma isteklerini vurgular. Bu unsurlar, resimlerinde tekrar eden ritmik öğeleri görsel bir bakışla bir bestenin kompozisyonuna benzetilmesi ve ilişki kurulması açısından önemlidir. Yani müziği resmetmenin izleyicide uyandıracağı etki bakımından önemlidir. Bu bağlamda, resimlerdeki ritmik tekrarlar, notalara karşılık gelen bir içerikle değerlendirmek mümkün.
Bunlara ek olarak Delaunay, "simultaneizm" olarak adlandırdığı bir teknik geliştirir. Bu teknik, renklerin bir araya gelmesiyle oluşan optik etkileri ifade eder. Simultaneizm, resmin farklı bölgelerinde yer alan renklerin yan yana gelmesiyle ortaya çıkan etkileşimleri yansıtarak oluşturdukları uyumlara benzer bir etki yaratmayı amaçlayan bir tekniktir. Dahası bu teknik, Delaunay'ın Orfik Kübizm akımı, içerdiği katkılarından biri olarak kabul edilir ve resimlerdeki renklerin ve ışığın dinamiklerini görsel bir ritim ve hareketle birleştirme amacını taşır.
Simultaneizm tekniği, 20. yüzyılın başlarında, özellikle 1912'den itibaren Delaunay'ın çalışmalarında belirgin bir şekilde görülmeye başlanır. Bu teknik, resmin farklı yerlerine yerleştirilen farklı renklerin bir yöne doğru hareket ederek insan zihninde bir yanılsama yaratılarak algılanan optik fenomenleri ifade eder. Yani, aynı anda farklı renklerin gözde yarattığı izlenimlerin birleşmesi sonucu oluşan etkilerden geçer. Bu teknikle, resim yüzeyi; renk parçacıkları, şeritler veya geometrik şekiller gibi unsurlarla kaplanır. Bu renk öğeleri, yan yana veya üst üste geldiklerinde, izleyicinin optik kafa karışıklıkları ve hareketler yaratır. Renklerin optik etkileşimi, izleyicinin resmi farklı bir şekilde algılamasına yol açar. Bu da resimlerde ritmik ve harmonik yapı ve dinamik bir görsel izlenim oluşturur.
Simultaneizm tekniği çok sesliliğe sahip veya eş zamanlılık kavramıyla da ilişkili bir gayesi vardır. Resimlerdeki biçimler, renklerin ve formların izleyicinin bakış açısıyla aynı anda algılandığı optik etkileşimlere dayanır. Bu bağlamda, simultaneizm tekniğinin eş zamanlılıkla ilişkisi, Delaunay'ın resimlerinde kullanılmış olduğu bu teknikle yakından ilişkilidir. Daha açık bir ifadeyle renklerin ve biçimlerin optik bir yanılsamayla aynı anda algılandığı bu etki eş zamanlılığı temsil eden bir olguya sahiptir. Bu eş zamanlılık, renklerin ve formların resim özellikleri yan yana veya üst üste geldiklerinde izleyicinin görünümünde nasıl farklı etkilerin yarattığını vurgular. Bu, aynı ve birden fazla renk ve formun gözde oluşan optik etkileşimle ifade edilir. Farklı renklerin yan yana gelmesiyle hareketli ve dinamik bir algı oluşur. Dolayısıyla renklerin ve biçimlerin bir araya geldiğinde nasıl eş zamanlı bir etki yarattığının göstergesini, Delaunay'ın bu tekniğiyle açıklanabilir. Delaunay bu teknikle resimlerinde kullandığı renkler aracılığıyla ifade edilme amacını pekiştirir. Yani sanat tanımıyla ortaya koyduğu sanat hareketi ve simultaneizm tekniği benzerlik gösterir. Bazı kaynaklara göre Orfik Kübizm ile simultaneizm tekniği aynı anda anılır. Dahası, farklı renklerin yan yana gelmesi sonucu oluşan optik etkileri içermesi ve renklerin birbiriyle olan ilişkisi, harmonik uyumlarla beraber çok sesli bir koronun görsel izlenimi yansıtması açısından başarılıdır.
Benzer şekilde, Sonia Delaunay’ın resimlerinde de renk ve geometrik biçimleri kullanarak müzikal bir ritim ve dinamik bir etki yaratır. Sanatçı, resimlerinde geometrik biçimleri tekrarlayarak ritmik motiflere benzer bir etki yaratır. Sonia, sanatında müziği, resimlerine ilham veren ve onların temel düşüncelerinden biri olarak seçer. Müzik ve resim arasındaki ilişkiyi temelde renk, ritim ve hareket kavramlarını görsel ifadesine dayandırır. Delaunay, resimlerdeki renk ve biçim etkileşimini, dinamizmini ve ritmini yansıtmayı amaçlar. Dahası amaçlarından bir başkası resimlerinde temel olarak kullandığı renk ve ışık yollarını vurgulayarak soyut ve duygusal bir ifade arayışıdır.
Renklerin ton değerlerini müziğin akorlarına benzer bir uyum ve denge yaratabileceğine inanır. Resimlerinde kullandığı farklı renklerin bir araya gelmesiyle notaların harmonik etkisine benzetilir. Resimlerinde renklerin birleşimiyle yaratılan görsel uyum, ritmik tekrarlar ve geometrik biçimler kullanarak ritmik yapıyı görselleştirmeyi amaçlar. Müziğin tekrar eden ritmik melodileri, resimlerinde yinelenen şekillerle ve desenlerle ifade eder. Bu tekrarlar, resimlerde Robert Delaunay’da olduğu gibi bir tür "görsel ritim" oluşturur ve izleyiciye resmin içinde hareketi vurgular. Delaunay, yaptığı resimlerde yarattığı etkiyi, rengi parlak ve canlı kullanımıyla da güçlendirir. Canlı ve parlak renkleri ustaca kullanarak, geometrik formların ritimsel hareketlerini ve enerjilerini resimlerine yansıtır. Renk ve ışık etkileşimini kullanarak renklerin etkileşimini ve ışık yansımalarını, ritmik geçişlerle resmin içinde derinlik ve hareket oluşturur. Sonia’nın eşi Robert’e benzer çalışmalar yaptığı için resimlerini belirgin bir şekilde ayırabilecek bir özellik yoktur. Ancak resimlerinde renklerin ve geometrik formların müzikal ritimlerini yansıtmanın dışında moda ve tekstil alanında da faaliyet göstermiştir.
Orfik Kübizm, müziği resmetmesi sadece Delaunay çifti ile sınırlı kalmamış, diğer temsilcileri tarafından da bu akımın etkisi altında kalmıştır. Ancak Robert ve Sonia Delaunay, Orfik Kübizm'i şekillendiren ve bu akımın özgün ifadesini ortaya koyan temel isimlerdir. Bu akım, modern sanatta renklerin ve dışsallığın ifadesine olanak sağlayan ve sanat dünyası için önemli bir yerler tutar. Dahası müzik ve resim ilişkisi bakımından modern sanat akımlarında hareket, renk, ritim, harmoni, uyum gibi kavramların müzik ile bağlantısı güçlenmiştir. Bu nedenle Orfik Kübizm, müzik ve resim arasındaki yapılar, estetik etkileşimi vurgulayan ve modern sanatın büyük bir dönüm noktası olarak kabul edilen önemli bir sanat akımıdır. Eylül 2023
Yeni yorum ekle