Kahramanlar Şehri
SİVASTOPOL
Eylül Özsoy
Ankara’dan Ukrayna’nın başkenti Kiev’e uçtuk. Kiev’de, Dinyeper nehir turumuzu yapacağımız gemimize yerleştik. 2.300 kilometre ile Avrupa’nın en uzun üçüncü nehri üzerindeyiz. Dinyeper’den daha uzun nehir olarak bir Volga, bir de Tuna var. Kiev’i günlerce doya doya gezdik. Artık başkentle vedalaşma zamanı geldi. Gemimizle Dinyeper Deltası boyunca yol alıyoruz. Buğday ve kavun tarlaları görüyoruz. Çiftlik yaşamlarına tanık oluyoruz. Herson Limanı’nda demirliyoruz. Küçük teknelerle, balıkçıların yaşadığı adayı ziyaret ediyoruz. Ertesi gün gemimiz bizi Kahramanlar Şehri olarak ünlenmiş Sivastopol’e ulaştırıyor.
Orhan Veli Kanık’ın İstanbul’u Dinliyorum şiiri sanki Sivastopol’ü anlatır gibi.
Başımda eski âlemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
Eğer, İstanbul’un o harika sahil semtlerini şöyle bir gözlerinizin önüne getirirseniz, aynı denizin komşusu olduğumuz Sivastopol’un yalılarını gördüğünüzde, emin olun hiç yabancılık çekmezsiniz. Büyük benzerlik hissettim ben.
Sivastopol, Kırım Yarımadası’nın Karadeniz kenti. Stratejik bir liman... Kent bir zamanlar Sovyet Deniz Kuvvetleri'nin Karadeniz Filosu’nun deniz üssüymüş. 1991’deki Bağımsızlık ardından Ukrayna Deniz Kuvvetlerinin karargâhı Sivastopol olmuş. 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı sonrasında, deniz üssü artık Rusya Deniz Kuvvetleri tarafından kullanılıyor. Ukrayna Donanması ise ana harekât üssünü Odessa'ya taşımış.
Kırım Yarımadası’nın en büyük kenti Sivastopol’ün yarım milyonluk nüfusu var; çoğunluğu Ruslardan oluşuyor. Kırım Krizi öncesinde bile Ukrayna’ya bağlı olmasına karşın kentte Ukraynalılar azınlıktaydı.
Sivastopol, Karadeniz’de gezinip limanına uğrayan gemileri güzelliğiyle karşılıyor. Limanda denizin içinde bulunan Batık Gemiler Anıtı gemilere ve gemi kaptanlarına sanki ironik bir mesaj vermekte. Anıt, ulusal bayram 9 Mayıs’ta kalabalıkları kendine çekiyor. Tıpkı İzmir’in Gündoğdu Meydanı gibi... Anıtın yakınlarında bulunan köprüden geçmeninse şans getirdiğine inanılıyor.
Ukrayna’da yaşadığım bir köprü hatıramı sizlerle paylaşmak isterim. Gemimiz limana demir atmıştı. Yolcular gemiden ayrıldı. Yolda karşıdan karşıya bir köprüden geçmemiz gerekiyordu. Hayatım boyunca unutamayacağım bir köprüdür, limanın o eski köprüsü. Daha hayata doyamamışken, yabancı diyarlarda, zangır zangır sallanan bir köprüde işim neydi ki? Altından geçen arabalar, köprünün ciddi sallanmasına neden oluyordu. Önce ürkmüştük, ama zamanla alıştık sallantıya. Köprüden her geçişimizde kardeşim Ahmet’le el ele tutuşmamız birbirimize güven veriyordu.
1853-56 Kırım Savaşı'nda Birleşik Krallık, Fransa ve Osmanlı’nın Rusya’ya karşı gerçekleştirdikleri Sivastopol Kuşatması, kentin düşüşüyle sonuçlanmış ve Kırım Savaşı Rus yenilgisiyle bitmiş. 1854'te Kırım Savaşı'na subay olarak katılmış olan ünlü Rus yazarı Tolstoy, kaleme aldığı Sivastopol Hikâyeleri’nde savaşın insan psikolojisi üzerinde bıraktığı izleri ele almış; kitabında Sivastopol şehrini de tanıtmış.
Kent, II. Dünya Savaşı sırasında 1941'de Alman uçakları tarafından bombalanmış. Almanların Kırım'ı işgalinden sonra, 250 gün süren Sivastopol savunması yaşanmış. Savunma olanakları tamamen tükendiğinde kent teslim olmuş. Sivastopol'de Alman işgali 1944'te sona ermiş. Ertesi yıl Sivastopol Kahraman Şehir ilan edilmiş.
Hani kalabalık şehirlerde herkesin uğradığı, gençlerin özgürce dolaştığı yeşil alanlar vardır ya, işte Sivastopol için o yerin adı: Nakhimov Meydanı. Sivastopol’un kalbi Nakhimov Meydanı’nda atıyor, desek yeridir. Meydandaki Amiral Nakhimov Anıtı yanı sıra başka pek çok örnekten yola çıkarak, Ukrayna’da asker ve komutan heykellerinin meydanlarda, parklarda sıkça sergilendiğini söylemek yanlış olmaz. Yemyeşil bir parkın çevrelediği Nakhimov Meydanı, Sivastopol’un hoş bir gezinti yoluna ev sahipliği yaparken bir yandan da şehrin tarihini yansıtıyor.
Sivastopol’ün cazibe merkezlerinden bazıları şöyle: Primorskaya Caddesi, Grafskaya İskelesi, Panorama Müzesi, Hersonisos Taurica Ulusal Arkeolojik Koruma Alanı, Sivastopol Sanat Müzesi, Mikhailovskaya Bataryası Deniz Müzesi ve Kırım Savaş Anıtı...
Kırım Savaşı’nın kapsamlı bir biçimde anlatıldığı Panorama Müzesi’ni gezmek bana Anıtkabir’i çağrıştırdı. Rusya’nın safında savaşmış Ukraynalı asker ve komutanların mücadeleleri savaş tablolarında canlandırılmış. Sivastopol’deki Rus cephelerinin durumunun detaylı bir şekilde anlatıldığı tabloların ve savaş malzemelerinin sergilendiği Panorama Müzesi, Sivastopol şehrini ziyaret edenler için görülmezse olmaz, denebilecek bir yer.
Çanakkale’deki Behramkale (Assos) sit alanına benzettiğim, Sivastopol’ün Hersonisos Ulusal Arkeolojik Koruma Alanı’na Türkler Sarı Kerman derlermiş. Sarı Kerman Evliya Çelebi’nin anılarında da geçer. Sarı Kerman denilmesinin sebebi toprağının sarı renkte olmasıymış. Hersonisos 2.500 yıl önce, Kırım'ın güneybatısında kurulan Antik Yunan kolonisi. Unesco tarafından Dünya Mirası ilan edilmiş. Şehir, bir Musevi-Türk kabilesi olan Hazarların yerleşim yeri olmuş. 1475 yılında tamamen yıkılmış. Günümüzde Hersonisos şehrinin kalıntıları Sivastopol’de açık havada sergileniyor.
Sivastopol Sanat Müzesi, içinden ayrı, dışından ayrı sanat yansıyan harika bir yerdi. Dışı, Paris’in binalarındaki mimariye benziyordu. İçi ise modern sanat eserleriyle doluydu. Bu müzede bir İstanbul tablosuna rast gelmekten çok mutlu olmuştum. Ankara’nın Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki gibi bir atmosfer vardı Sivastopol Sanat Müzesi’nde. Beynimiz yeni tanıştığı nesneler ile daha önceden aşina olduğu şeyler arasında bir bağlantı kurduğu takdirde, yeniliklere daha açık oluyormuşuz; anlama kapasitemiz de genişliyormuş. Yurtdışına çıktığım zamanlar yeni gördüklerimi, eski bildik tanıdıklara benzetmeye gayret ederim. Gezim daha dolu dolu geçer, hatıralarım da daha canlı aklımda kalır gibi gelir bana.
Kırım Hanlığının kurucusu I. Hacı Giray, Cengiz Han’ın soyundan gelmekteymiş. Kırım Tatar Hanlığı 1475-1774 arası üç asır boyunca Osmanlı’nın müttefiki olmuş. 1774'te Rusya
Osmanlı, Küçük Kaynarca Anlaşmasını imzalamışlar ve Kırım'ın bağımsızlığını kabul etmişler. Ancak 1783'te Rusya Kırım'ı ilhak etmiş.
1853-56 Osmanlı-Rus Kırım Savaşı'nda şehit düşen Türk askerleri anısına, savaşın 150. yıldönümünde düzenlenen Sivastopol Kırım Türk Şehitliği 35 mezara ev sahipliği yapmakta.
Sivastopol’deki Mikhayilovski Bataryası Deniz Müzesi, dünyanın en zengin koleksiyonlarından birine sahip. Askerlerin bağışladıkları şahsi eşyalardan savaşa ilişkin önemli belgelere kadar pek çok değerli hatıranın sergilendiği bu müze, savaş esnasında hastane olarak kullanılmış. Bu müzede, Kırım Savaşı sonrasında yaşanan savaşlara da yer verilmiş. 1914-18 Birinci Dünya Savaşı, 1918-22 Rus İç Savaşı ve 1941-45 Büyük Vatanseverlik Savaşı müze koleksiyonlarında sergileniyor. Müze, Sivastopol'un kuruluşundan başlayarak İkinci Dünya
Savaşı'na kadar kronolojik sıraya göre düzenlenmiş; kendimi zaman tünelinde yolculuk ediyor gibi hissettim, demem pek yanlış olmasa gerek.
Bu diyarların kadınlarının güzelliğinin namını mutlaka duymuşsunuzdur. Gerçekten de Rus’u, Ukraynalısı, sarışını, kumralı bilcümle hanım sokaklarda huriler gibi dolaşıp durmaktalar. Kadınlar çarşıdan parka, günlük alışverişten gece gezintisine kadar her zaman, her yerde çok şıklar. Hemcinslerim güzelliklerini, göz alıcı giyim kuşamları ile ziyadesiyle ön plana çıkarıyorlar. Ünlü modacı Calvin Klein güzellik hakkında şöyle buyurmuş: “En iyisi doğal gözükmektir. Ancak doğal görünüm için de makyaj yapmak gerekir!” Ukraynalı kadınların ünlü modacıyla aynı fikirde olduğuna en ufak bir şüphem yok.
Yorum
Sivastopol
Cok bilgilendirici bir yazi olmus.. sivastopola tekrar gitme istegi uyandirdi bende...
Eylül Özsoy
Ne güzel anlatmış, oraya gitmiş gibi oldum❤
Sivastopol
In reply to Eylül Özsoy by Esra Korad (doğrulanmamış)
Tüm yazıların gibi Sivastopol anlatımında çok çok güzel... Bundan sonra Sivastopol'a gitmemize gerek kalmadı ☺.... Yenilerini de sabırsızlıkla bekliyoruz... Çok teşekkür ederiz..... 💖
Keyifle okuduğum bir gezi…
Keyifle okuduğum bir gezi yazısı olmuş; özellikle görülen yer ve mekanların eşleştirilerek anlatımı gerçekten insan zihninde anlatılan yerin canlanması açısından başarılı.Ezgi'cim yolun açık olsun, keyifli yazılarında buluşmak dileği ile.
Kutlarım
Çok güzel bir yazı olmuş. Daha önce çeşitli vesilelerle gittiğim ve bildiğim bir çoğrafyanın tarihsel derinliği de güzel aktarılmış... Tebrikler Eylül Özsoy
Kızıltan
Öncelikle yazara çok teşekkür ediyorum.Tek kelimeyle insanda oraları hemen gidip görme arzusunu tetikliyor.
Eylül ÖZSOY yazısı
Çok güzel olmuş Tebrikler Babanın yolunda devam....
Kahramanlar Şehri Sivastopol
Çok güzel bir yazı. Anlatılan yerleri görmüş gibi oluyoruz. Kutlarız.
Sivastopol
Tebrikler Çok Güzel bir yazı olmuş Umarım bu güzelliklere zarar gelmez ve yerinde görerek yazıyı animsariz tekrar Eline Kalemine sağlık... Eylül
Kiev-Sivastopol-Odessa/UKRAYNA
Karadeniz'in kuzeyinde komşu ülke Ukrayna ve Kırım yarumadasında okuyucusunu sürükleyici bir anlatımla geziye çıkaran bu yazı gezilmesi görülmesi gerekli güzelliklerini anlatırken o diyarların tarihinden, coğrafyasından, içinde barındırdığı kültür, sanat ürünlerinden çarpıcı ifadelerle sanki okuyucunun gözleri önünde olanı biteni anlatıyor. Ta tarihin yüzlerce yıl ötesinde sıkı askeri, siyasi bağlarumızın ve hatıralarımızın olduğu bu ortak coğrafyada gezinirken ustaca yurdumuzla benzerlikler kurarak oradaki manzaraları zihnimizde daha güzel canlandırmamızı sağlıyor. Nehirler, uçsuz bucaksız sarı başaklı tarlalar, şehirleri süsleyen anıtlar, sanat ürünlerinin sergilendiği galeri ve müzeler, evlerin mimarisi ve konumları İstanbul ve Ankara'yı çağrıştırıyor. Genç yazar değindiği bu benzerlikler le adeta yurdumuzu da gezdiriyor.
"Sivastopol" yazısı üzerine
Derin ve hareketli anlatımıyla insanı zihinsel olarak da bir yolculuğa çıkaran çok güzel bir yazı.. Keyifle okudum.
Yeni yorum ekle