BOZCAADA
Herodot: "Tanrı, Bozcaada'yı
insanlar uzun ömürlü olsun diye, yaratmış”
Eylül Özsoy
Göz alabildiğine uzanan üzüm bağları… Kristal misali berrak sular… Enfes yemekler… Herodot’un dediği gibi, “İnsanların uzun ömürlü olması için yaratılan” yerin adıdır Bozcaada. Bir gidenin, pek çok kez daha gitmeyi düşlediği yerdir ada. Hem yerli hem de yabancı turistleri ağırlayan, doğal güzelliklerine hayran bırakan ve herkesin damağını çatlatan Bozcaada.
Her yaştan insanın ziyaret edip sularında şifa bulabileceği bir coğrafyadır bu güzel ada. Bozcaada’ya uğramadan geçmeyin, derim. Neden mi? Bir tablodan farksız o eşsiz günbatımı, yüreğinize dokunacaktır bu adada. Çadır kamplarıyla, rüzgâr ve uçurtma sörfleriyle, festivalleriyle gökkuşağı gibi rengârenk, capcanlı bir adadır Bozcaada.
Kadir Aydemir, Bozcaada Öyküleri adlı eserinde şöyle yazmış: “Ada her daim rüzgârlıdır, çünkü başına buyruktur Bozcaada. Tek bir gönül borcu vardır, o da eşsiz denizinedir sade. Gerisi bildiğin hikâye…”
İster film olsun, ister kitap, isterse şarkı… Sevilip özlenilen memleket gibidir Bozcaada. Filmden, kitaptan, şarkıdan yükselen içten ses gibi yankılanır Bozcaada. Ödüllü şarapçılığın, bağcılığın adasıdır. Yöresel lezzetlere her köşe başında ulaşmak mümkündür.
Marmara Adası ve Gökçeada'dan sonra Türkiye'nin üçüncü büyük adasıdır. Üçgen şeklindedir. 40 kilometrekare kadardır. Çanakkale’ye bağlı ilçedir. Kendi belediye başkanı ve yönetimi vardır. Anakaraya uzaklığı sadece 6 kilometredir. Nüfus 3 bin kadardır. Adanın en yüksek noktası 192 metre ile Göztepe’dir. Bozcaada’da rüzgâr enerjisi ile elektrik üretimi yapılır. Rüzgâr türbinlerinin bulunduğu mevkii, günbatımında çok hoştur.
Bozcaada, caddelerinde, insanlarında ve etkinliklerinde kozmopolit kültürünü hemen yansıtıverir. Her yıl Eylül ayında Bozcaada Bağbozumu Festivali düzenlenir. Adada yaşayan Türkler de, sayıları çok azalmış olmasına karşın Rumlar da, herkes etkinliklerde yer alır.
Adanın ortası tarıma en uygun yerdir. Tatlı su kaynakları yetersiz olduğu için, boru hattıyla su anakaradan gelir. Küçük bir çam ormanı çevreyi yeşillendirir.
Üzüm bağları adanın üçte birini kaplar. Tarım arazisinin yüzde 80'i üzüm bağları ile doludur. 1800'lerin ortalarında ada, yılda 800 bin varil şarap ihraç edermiş. Bozcaada şarabı Doğu Akdeniz'in en iyisi kabul edilirmiş. Osmanlı gezgini Evliya Çelebi 16. yüzyılda dünyanın en kaliteli şaraplarının Bozcaada'da üretildiğini yazmış. Günümüzde Bozcaada şarap fabrikalarında üretilen altı marka bulunmaktadır: Corvus, Amadeus, Ataol, Talay, Gülerada ve Yunatçılar.
1455’te Gökçeada ile birlikte fethedilen ada, Osmanlı donanmasının ikmal üssü olmuş. Çanakkale Savaşı'nda, Birleşik Krallık ve Fransa adayı işgal etmiş, Ayazma Tepesi'nde, Habbele Ovası'nda ve Habbele Tepesi'nde savaş uçakları için üç pist inşa etmişler, yaralılarını Bozcaada'da tedavi etmişler. 1923 Lozan Antlaşması ile ada Türkiye’ye bırakılmış.
Kimi konularda Türkiye’ye örnek gösterilebilecek bir toprak parçası olabilmiştir Bozcaada. Mesela, bisiklet ve motosiklet sayısının araba sayısından fazla olduğu bir adadır burası. Plastik torba, Bozcaada’da 2011’den itibaren kullanımdan kalkmıştır. Türk mahallesi, Yunan mahallesi kültürlerinin bir arada bulunması, çadır kampları, festivaller gibi kültürel etkinlikler güzel bir şans oluşturmuştur. Beş asır bir arada yaşayan Rum ve Türk insanının kaynaşması, adanın mutfak kültürünü coşturmuştur.
Ada mutfağı genelde Kuzey Ege mutfağının izlerini taşımakta. Deniz ürünleri, kırmızı et, yabani otlar ve zeytinyağı, kullanılan başlıca malzemeler.
Baharın gelmesiyle birlikte adada yabani ot mevsimi başlar. Isırgan, cibes, radika, turp otu, kazayağı, şevketi bostan adadan toplanan otların bazılarıdır. Bunlar zeytinyağlı yemek, salata ya da börek içi malzemesi olarak gayet güzel kullanılır. Yine baharla birlikte kuzu ve oğlak eti ada sofralarında sık sık görülmeye başlar. Oğlak kapama adaya özgü yemeklerdendir. Ada tavşanı adaya özgü yabani bir hayvandır. Rumlara özgü yemeklerden olan tavşan yahnisi bazı evlerde hâlâ pişirilmektedir.
Denizkestanesine adada kirpi deniliyor. Kirpiler, kıyıdan ve taşlık alanlardan dalarak ya da maşa ile çıkarılıyor, ardından ikiye ayrılıyor. Ve damağınızda, içindeki turuncu renkli havyarın tadı! Üzerine limon ve sirkeli sos…
Kalamar ve ahtapot ada yemeklerinde bolca kullanılıyor. Kalamar kokoreç, kalamar dolma, kömürde ahtapot ızgara sevenlere müjdem olsun. Adada, körpe asma yaprakları salamura yapılıyor ve tüm yıl boyunca kullanılıyor. Çiğ dolma, adaya özgü bir yemek. Taze yaprağın içine malzemeler çiğ olarak konuluyor. Sardalya balığı da asma yaprağına sarılarak ızgarada pişiriliyor. Gelinciklerden üretilen şurup, reçel ve likörler, Bozcaada'ya bir de gelincik otu tadı katmış. Domates ve incir reçeli, Rumların kahve yanında mutlaka ikram ettikleri tatlılardan. Adanın karadutu iri iridir; karadut reçeli ve dondurması enfestir.
Bozcaada’nın merkezi, Cumhuriyet (Rum) ve Alaybey (Türk) Mahallesi diye iki mahalleden oluşmakta. Cumhuriyet Mahallesi Rum, Alaybey Mahallesi Türk mimari izleri taşıyor. Adanın tamamı doğal ve arkeolojik sit alanı. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu denetimleri nedeniyle çarpık yapılaşmaya rastlanmıyor.
Rum Mahallesinde sokaklar geniş ve birbirini dik kesiyor. Türk Mahallesinde sokaklar dar ve girift. Kilise ve küçük şapeller Cumhuriyet Mahallesinde, cami, hamam, çeşme, namazgâh gibi Türk kültürüne özgü yapılar Alaybey Mahallesinde. Rum Mahallesi’nin merkezinde bulunan Meryem Ana Kilisesi, adadaki Rum Ortodoks cemaati tarafından pazar ayini vesilesiyle kullanılmakta.
Ayazma Plajı, turkuaz renk denizi ve incecik kumu ile çok hoş bir kumsala sahip. Adanın en kalabalık plajı burası. Ayazma Plajı’na yazın minibüs işliyor. Tahta sandalyeli plaj restoranlarında gözleme, mantı, çiğ börek yanı sıra soğuk-sıcak meze çeşitleri ve deniz ürünleri de servis ediliyor. Ayazma Plajı’nda su kayağı, muz, su topları, yunuslar ve jet ski kiralanabiliyor.
Ayazma, Yunanca kutsal su anlamına geliyor. Doğal su kaynaklarının olduğu yerlere bu isim veriliyor. Bozcaada Ayazması’nda sürekli akan tarihi bir çeşme, yaşlı çınar ağaçlarının kocaman gölgesi ve bir manastır bulunuyor. Çeşmeden bir kez su içenin, artık adalı olacağına dair bir efsane de dolaşıyor, çevrede.
Ayazma’daki Rum Ortodoks cemaate ait manastır, Rum azize Aya Paraskevi’ye ithaf edilmiş. İstanbul’da bu azize adıyla kurulmuş beş kilise bulunuyor. Efsaneye göre, Paraskevi, sevdiği delikanlıya kavuşamaz ve aşk acısıyla yaşamını yitirir. 1734 yılına tarihlenen manastır, sadece özel günlerde ibadete açılıyor. 26 Temmuz’da kutlanan Rumların Aya Paraskevi kutsal günü manastırın ibadete açıldığı zamanlardan biri. O güne halk arasında Ayazma Panayırı adıverilmiş. Manastırın alt kısmındaki dilek mağarasında ziyaretçiler mum yakıyor, adak adıyor, dilek diliyorlar.
Bozcaada Kalesi Fenikeliler, Cenevizliler ve Venedikliler tarafından kullanılmış. 1455’te yeniden inşa edilmiş, 1657’de ve 1815’te büyük onarımdan geçmiş. Kale içinde etnografya sergisi ve açık hava müzesine yer verilmiş. Kale, iç ve dış olmak üzere iki kısımdan oluşmakta. Surlarla çevrili bölümlerde su sarnıcı, cephanelik, revir, karargâh, kuyu, çeşme, cami, atölye ve kışla binası bulunmakta.
Bozcaada'nın denizi tertemizdir. Koyları, plajları çok hoştur. Bozcaada'da beach olarak hizmet veren tesisler Habbele ve Tuzburnu koylarındadır. Mayısın son haftalarından ekim ortalarına kadar rahatlıkla denize girilebilen adada, tenha koylar bulmak her zaman mümkündür.
Bağcılık ve şarapçılık, Bozcaada’da binlerce yıllık mirasa sahip. M.Ö. 5.yüzyılda basılan madeni paraların üzerindeki üzüm salkımları, Homeros’un İlyada’sı, Evliya Çelebi seyahatnamesi bunun kanıtları. Bozcaada, farklı kültürlere ev sahipliği yapmış olmasına karşın, tüm yerleşimciler daima bağcılıkla uğraşmış. Kuzeyden esen rüzgârlar, ideal bağcılığı mümkün kılmış.
Bağcılık ve şarapçılık küçük yaşlarda öğreniliyor. Bağlara yıl boyu bakım yapılıyor. Adaya özgü dört üzüm türü bulunuyor: Kırmızı üzümde, Kuntra ve Karalahna; beyaz üzümde ise Çavuş ve Vasilaki (Altınbaş). Çavuş üzümü daha çok sofralık olarak kullanılıyor.
Bozcaada, balık göç yollarının üzerinde; denizi çok bereketli. Ada öylesine stratejik bir noktada ki, Karadeniz’in de, Marmara’nın da, Ege’nin de balıklarıyla burada buluşmak gayet mümkün. Adada 48 balıkçı teknesi ve 120 profesyonel balıkçı bulunuyor. Ada dışından gelen balıkçılar daha büyük çapta avlanmakta. Limandaki belediye balık halinde sinarit, mercan, karagöz, uskumru, sardalya, çupra, levrek, kupa, sarpa alıcılarını bekliyor. Kalamar ve ahtapot bol. Tadına doyulmaz ada kalamarı ocak-mart arası, ahtapot ise her mevsim avlanabilir. Turizm sezonu kapanınca adada olta balıkçılığı başlar.
Adaya ulaşım, Çanakkale merkezden deniz otobüsü ile ya da Çanakkale'nin Geyikli ilçesinden arabalı vapurla mümkün. Geyikli beldesi, Demet Akbağ ve Ata Demirer’in başrollerde oynadığı Eyyvah Eyvah 1&2 komedi filmlerinin çekildiği yerdir.
2014’te çekilen Bir Küçük Eylül Meselesi adlı film Bozcaada’da geçer. Farah Zeynep Abdullah ve Engin Akyürek’in başrollerde olduğu film, Bozcaada’nın değişik yerlerinde çekilmiş romantik bir yapım. Bende, Bozcaada’yı görme isteği, bu filmi izledikten sonra uyanmıştı. Ankara’da yaşayan biri olarak, adada yaşamak nasıl bir duygudur acaba, diye bir merak sarmıştı içimi.
Bozcaada’yı gördüğümde, bu toprakların insanı büyüleyecek kadar çekici olduğuna karar verdim. Ada pek çok sanatçıyı etkilemiş. Aşk hikâyelerine kollarını açmış, tarih boyunca değişik kültürlerin etkisiyle her daim çekiciliğini korumuş.
Bozcaada hediyelik eşyaları arasında seramikler, bez bebekler, etnik kıyafetler, kumaş çantalar göze çarpıyor. Üzüm, şarap temalı aksesuarlar, takılar yaygın. Cam atölyesinde üretilen cam obje ve takılar da çok hoş.
Bozcaada’da neler yapılabilir? Ayazma Plajı’nda eğlenceli su sporları, kitesurf… Bisiklet, motor kiralayabilirsiniz. Sanat galerilerini, kitap fuarını gezebilirsiniz. Seramik, cam, yoga derslerine katılabilirsiniz.
Ya şu etkinliklere ne dersiniz?
Adidas Bozcaada Yarı Maratonu ve 10K Koşusu
Yerel Tatlar Festivali
Deniz Kuvvetleri Kupası Yat Yarışı
Bozcaada Salhane Şarap Tadım Günleri
Bozcaada Ayazma Panayırı
Bozcaada Caz Festivali
Bozcaada Ozanın Günü ve Homeros Okuması
Bağbozumu Festivali
Run the Island
Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali
Küçük pansiyonlarda kahvaltılar, adalı hanımların özene bezene hazırladığı anne kahvaltılarıdır. Afiyetler olsun, sağlıklar olsun…
Yorum
Bozcaada
Çok başarılı bir yazı.
Okuyunca Bozcaada'yı görmüş gibi olduk. Kutluyoruz.
Tebrik
Eylül harika yazıyor.
Harika.
Tebrik ederim.
Önce armut dibine düştü ve
Boynuz kulağı geçti.
Bızcaada
Eylül ne güzel anlatmışsın, tebrikler, Bu yazıların temellerinin atıldığı yıllarına tanığım (torun çelebiler).
Bozcaada
Ne guzel anlatmis Eylul Ozsoy Kirmizi sarap tadinda
Tebrikler
Bozcaada
Tebrikler! Türkiye 'nin hala bozmayı başaramadıkları bir köşesini tüm güzelliğiyle, başarıyla betimlemişsiniz.
EylülÖZSOY'un Bozcaadası
Bu güzel, detaylı tasviri bir solukta okudum.
Kalesinde, çarşısında, sokaklarında gezinir buldum kendimi.
Serin sularında yüzdüm,
Doyumsuz üzümlerini,
enfes balık ve mezelerini tattım.
Şimdi orada olup, ada rüzgarını ardıma alıp doyasıya bisiklet sürmeyi düşledim.
En çok da bakır renkli kumları olduğu sahilinde suya girip, at kestanelerini saymayı istedim.
Tam bir Bozcaada tanıtımı olmuş.
Bozcaada ancak bu kadar güzel anlatılırdı.
Bir dahaki Bozcaada turunda bu güzel yazıyı baştan sona anlatacağım.
Fotoğraflar da ayrı bir güzel.
Bozcaada ve Eylül Özsoy
Mükemmel. Genç bir yazarın yetiştiğini izlemek heyecanı duyuyorum. Esenlikler
BOZCAADA
Sevgili Eylul;
Çok sevdiğim, çok beğendiğim bir yeri,senin o güzel ve doyurucu anlatımınla daha da sevdim, daha da beğendim ve bilmedklerimi öğrendim, çok teşekkürker..Kalemine saģlık..Başarılar canım..
Hayran kaldığım bir yeri…
Hayran kaldığım bir yeri tekrar görürcesine okumak çok keyifliydi.Tesekkürler Eylül, kalemine kuvvet devam.
Teşekkürler
Başarılı gözlem, detaylı araştırma ve şiirsi anlatım. Teşekkür ederiz.
Yeni yorum ekle