Kasım Seçkisi

KİTAP ADASI
Ayın Seçkisi

KARANLIĞA YOLCULUK
Max Brod'un hayal kırıklığının şairi diye nitelendirdiği ''Prag bohemlerinin kralı'' olarak tanınan Paul Leppin, Karanlığa Yolculuk kitabında sebebi tanımlanmayan bir huzursuzluk ve bunalımı anlatıyor. Henüz yirmili yaşlarında olan Severin, Prag sokaklarında yürürken ruhsal bir arayışın peşindedir aynı zamanda. Hayata anlam katmaya çalışan arayışlar, manevi boşluğu dolduramayan bedensel hazlar asla kesin çözüm olamamaktadır. Romanın arka fonunda Prag'taki değişimin yarattığı nostaljiyi de ustalıkla kaleme almış Leppin. 
Ben çok beğendim.
Size de öneriyorum.

BANA SONUNU SÖYLE
Daha önce Kayıp Çocuk Arşivi isimli kitabı ile tanıdığım Luiselli'den yine günümüzün en önemli sorunlarından olan göçmen çocukların gerçek öyküsünü anlattığı bir metin Bana Sonunu Söyle. Yazarın mahkemede gönüllü tercümanlık yaptığı dönemde yaşadıkları deneyimlerini aktardığı, olağanüstü zor koşullarda yolculuk yapan çocukların sınırda, mahkemede ve sonrasında yaşadığı tecrübeleri ve göç bürokrasisinin ikiyüzlülüğünü de gözler önüne seriyor. Göçmen çocukların bu dramı gerçekten insanı derinden sarsıyor. Luiselli'den insanı sarsan bir metin Bana Sonunu Söyle.
Mutlaka okumalısınız...

UZAKTAN KUMANDALI KIZ
Yazar kitaba bir önsöz istediğinde "İşte size birkaç öykü", diye başlar kitabın önsözüne Ursula K. Le Guin. James Tiptree, Jr.'dan, onunla ilişkisinden bahseder. Aslında James Tiptree onun Alice B. Sheldon'ın kullandığı takma adıdır. Herkesin erkek sandığı yazarla ilgili gerçek ortaya çıktığında insanlar ne şaşkınlıklarını gizleyebilmiş, ne de yazarı takdir etmekten kendilerini alabilmiş. "Tiptree, yazıda ve üslupta "erkek" ile "kadın"ın ne olduğunu belirleyen sınırları yerle bir etti" der Le Guin.
Reklamların yasaklandığı ve bu durumla baş etmek için çeşitli yöntemler geliştiren şirketler ve bunun sonucunda ortaya çıkan ve tek görevleri alışveriş yaparken görüntülenip subliminal reklamların bir parçası olmak olan popüler kültür ikonları. Rahatsızlığından dolayı çok çirkin olan P. Burke'nin önüne hayatının fırsatı çıkacaktır. İnsan elinin ürettiği en güzel canlılardan biri olarak, Delphi olarak. 
Gerisi kitapta.
Sorgulayan, düşündüren harika bir distopya.
Ben çok beğendim. Size de öneriyorum.

MERKEZ
Psikolojiye ilgi duyanların çok seveceği bir roman Merkez. Alışılagelmiş romanlardan farklı. Bir anlatının eşlik ettiği roman kahramanları, bir psikanalist ve Fransız sevgilisi. Ve tabii Freud ve Lacan'ın ağır gölgelerini de hissediyorsunuz roman boyunca. Keyifli okumalar.
"Kendinizi suçlu hissetmeniz için bir sürü neden var, ama olur da bulamazsanız, toplum hiç zaman kaybetmeden size bu nedenleri vermeyi bilecektir. Aynada kendinize iyice bir bakın. Sahip olduğunuz itidalli biri havası sizin katil olduğunuzdan şüphelenilmesini engelliyor. Zira siz bir katilsiniz, aksini söylemeyin. Hiçbir suça kayıtsız kalmıyorsunuz, bir yanınız suça ortak oluyor. Zar zor gizlemeye çalıştığınız ölüm itkiniz itkilerin en itkisel olanı. Bir kalabalığa rastgele ateş açabilirsiniz, bunun için bir nedene ihtiyacınız yok. Herkes gibi siz de potansiyel bir dengesizsiniz.

RADİKAL KURBAN
Geçmişten günümüze kurban mefhumunun izini sürüyor Eagleton. İlkçağ filozoflarından Nietzche, Heidegger ve yine çağdaş düşünürlerden Derrida'ya, özellikle Rene Girard'a, edebiyat dünyasından Shakespeare, D.H.Lawrence, T.S.Eliot ve diğerlerinin metinlerine başvurarak. Çok zengin bir kitap. Disiplinlerarası geçişler ve özellikle şahadet, ahlak, günah keçisi, çarmıha gerilme gibi kavramları derinlemesine ve karşılaştırmalı inceliyor.
Günün anlam ve önemine binaen.
Zihin açıcı bir kitap. Ben çok beğendim.
Öneririm.

ANTİ-MADDE
Paranormal Metropol kitabıyla tanıdığım Simay Özlü Diniz’in yeni kitabı Anti-Madde’yi bir solukta ve heyecanla okudum. Birbirine ince bir bağla bağlanan öyküler, iç içe geçmiş karakterlerle ilerliyor. Organik tarım, ekolojik köyler, sokak hayvanları gibi duyarlı konular öykülerin ana temaları olarak yerini alırken, aşk her zaman ağırlığını hissettiriyor. İlginç tesadüflerle öyküler birbirine bağlanırken, Japon savaşçı arkadaşlardan büyük şirketlerle savaşan Profesör Carlo’ya, Afrikalı ilkel bir kabileden lüks bir otelin teras katına savrulan, felsefeyle harmanlanmış öyküler. Ve tabi her öyküye eşlik eden birbirinden güzel şarkılar. Kitabın ilk sayfasındaki karekoddan her öykünün şarkısını da dinleyebileceğiniz özgün bir kitap olmuş Anti-Madde.
Mutlaka okumalısınız.