Çeşme: Efsane Güzel
Gelinle Kaynananın Kavga Etmediği Belde
Murat Özsoy
Feyha Özsoy Çeşme Tabloları
Sevdiğiniz insanı getirin gözlerinizin önüne. Bakmaya doyamayacağınız… Kıyamayacağınız… Gözlerinizi ayıramayacağınız güzeli… İşte Çeşme’den de öyle ayıramazsınız gözlerinizi. Kızım Eylül’e, küçükken “Öyle böyle güzel değilsin!” derdim. Memleketim Çeşme için de benzerdir duygularım. Öyle böyle güzel değildir Çeşme… Efsane güzeldir!
Annem Feyha Özsoy ‘Yaşadım, Ankara’m Şahidimdir’ kitabında, 1950’ler Çeşme’sini şöyle anlatır: “1950’li yıllarda Çeşme, harap Rum evlerinden oluşan mütevazı bir kasaba görünümündeydi. Tahsilli insanı enderdi. Ilıca’nın denizi nefisti; beyaz kum zambaklarıyla bezeli, harika bir plajı vardı. Göz alabildiğine uzanan, dünyada ender bulunan incecik, tertemiz kumların oluşturduğu enfes tepeler ne güzeldi! Yazları Ilıca Yıldızburnu’nda o güzelim turkuaz, yeşil, mavi, nihayet laciverte dönen denizin tadını çıkarırdık.”
ÇEŞME, ILICA VE ALAÇATI’NIN 1.500 SAYFA ROMANI
Efsane Güzel Çeşme, görmüş geçirmiştir de aynı zamanda. Lidya, Pers, Roma, Bizans’ı da yaşamıştır, Selçuklu, Aydınoğulları ve Osmanlı’yı da.
Termal sıcak suları şifalıdır. Kumu altındır. Yaşamı neşeli, renkli, eğlencelidir. Eski gemiciler ‘küçük liman’ derlermiş bu topraklara. Çeşmelerinden buz gibi sular akarmış. Adını buradan almış Çeşme’miz. Bir zamanlar Cyssus adıyla bilinirmiş.
Çeşme’nin Ildırı Köyü müthiş bir antik kente ev sahipliği yapar: Erythrai… MÖ 1000 yıllarında Anadolu'nun Batı kıyısında bulunan 12 İon kentinden biriymiş Erythrai.
Çeşme, Ilıca ve Alaçatı’nın efsane romanları yazılmıştır. 1.500 sayfa… Ege göç romanları, aynı denizin komşularının öykülerini dantel gibi işlemiştir... Mehmet Culum Çeşme’nin ünlü romancısıdır; Alaçatılı, Azab Ağa, Yengeç Dişi, Kalenin Gölgesinde Çeşme romanlarını ilmek ilmek örmüştür.
BEŞ ASIRLIK KALE VE CEZAYİRLİ GAZİ HASAN PAŞA
Çeşme, ata yadigârı bir kaleye ve çok hoş bir kervansaraya sahiptir… Çeşme Kalesi öyle az buz değildir doğrusu, beş asırlıktır. 1508 yılına tarihlenir. Kale tam deniz kıyısına inşa edilmiştir. Ancak, zamanla denizin doldurulması sonucu, dalgalardan bir miktar uzaklaşmıştır.
Kalenin ev sahipliği yaptığı Çeşme Arkeoloji Müzesi’nde Erythrai’den, Çeşme ilçe merkezinden, Alaçatı, Kalemburnu ve Çeşme Körfezi’nden çıkan eserler sergilenir. 1770 Osmanlı-Rus Çeşme Deniz Savaşı’ndan kalma 250 yılı aşkın bir zaman öncesinden çeşitli malzemeler de buradadır. Kalenin önünde Kaptan-ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa'nın aslanlı heykeli yer alır. Cezayirli Gazi Hasan Paşa 19 sene hizmetiyle en uzun süre görevde kalmış üçüncü kaptan-ı deryadır.
Çeşme Kervansarayı da Kale gibi beş asır gerilere uzanan bir tarihe sahiptir. Kanuni Sultan Süleyman 1528’de tüccarların konaklaması için inşa ettirmiştir bu yapıyı. İki katlı kervansarayın ortasında geniş bir avlu bulunmakta. Avlunun çevresinde ise bir zamanlar dükkân, depo ve odalar yer almaktaymış. Kervanlara saraylık yapmış bu yapı, günümüzde Kanuni Kervansaray adıyla ve 29 odasıyla çok ilginç bir tarihi otele dönüşmüştür.
TERMAL SULAR 27 HASTALIĞA ÇARE
Çeşme Ilıcaları, İzmir-Çeşme yolu üzerinde, Çeşme'ye 5 km uzaklıkta deniz kıyısındadır. Plaj ve termal kucak kucağadır. Suların sıcaklığı 58 dereceyi bulur. Çeşme/Ilıca termal suları 27 hastalığı tedavi etmektedir: Romatizma, Nevralji/Ağrı, Nevrit/Sinir iltihabı, Artroz/Kireçlenme, Romatoidartrit, Siyatik, Lenf bezi iltihabı, Kısmi felçler, Raşitizm, Kırık çıkık sekelleri, Metabolizma hastalıkları, Kadın hastalıkları, Dermatozlar, Solunum yolu hastalıkları, Astım bronsiyal, Bronşit, Kalp hastalıkları, Damar sertliği, Göz hastalıkları, Mide hastalıkları, Karaciğer hastalıkları, Bağırsak hastalıkları, Böbrek hastalıkları, İdrar yolu hastalıkları, Safra yolları hastalıkları, Şeker hastalığı, Mafsal Tüberkülozu.
“
ÇEŞME’DE, GELİNLE KAYNANA KAVGA ETMEZ!”
Şifne (Reisdere) Kaplıca ve Çamuru, romatizma, raşitizm, kadın hastalıkları, idrar yolları, mide, bağırsak, egzama, kan çıbanı gibi hastalıklarda, dertlere devadır.
“Çeşme’de, gelinle kaynana kavga etmez!” diye bir söz vardır. Bunun nedeni şöyle açıklanır: Kaynana kaplıcaya gider, gelin denize gider, ikisi de mutlu olur, kavga etmezler.
Çeşme, keklik ve tavşan bakımından zengindir. Bu hayvanların en çok görüldüğü mevsim, eylül-aralık aylarıdır. Beldenin ahtapot, çipura, levrek ve midyesi ünlüdür. İncir reçeli, sakız muhallebisi, sakız reçeli, kuru sıkma köfte, kaz budu, bademli süt ve ızgara sandviç (kumru) enfestir. Çeşme'nin kavunu ve enginarının yurtdışında da beğeneni çoktur.
Çeşme’de ziraat yanı sıra koyunculuk vardır. Koyunun menşei, aynı denizin komşuları olduğumuz Sakız Adası’dır. Zaten koyunun adı da Sakız koyunudur. Çeşme koyunu olarak da anılır. Senede yedi kuzu doğurabilir. Sütü hem kalitelidir, hem de fazladır. Eti lezzetlidir, çünkü yediği kekik otu nefistir. Bu hayvan, Sakız Adası ve Çeşme’nin ılıman, rüzgârlı ikliminin hayvanıdır. Güzelliğinin ifadesi olan ayaklarındaki ve kafasındaki benekler onun kalitesini meydana çıkartır. Üç çeşit Sakız koyunu vardır: Karabaş, Karagöz, Çaparlı.
ÇEŞME YEMEKLERİ KÜLTÜREL MOZAİK
Çeşme yemekleri, Sakız Adası kültürüyle yakından bağlantılı. Ada’da Yunanlar ve Türkler uzun süre dostça yaşamışlar. Birbirlerinden yemek öğrenmişler. Türkler Sakız’dan Çeşme’ye göç edince, ortak yemek kültürlerini Çeşme’ye getirmişler. Çeşme yemeklerinin çeşitliliği, tarihin, göçlerin, rengârenk kültürel mozaiğin bir yansımasıdır.
Çeşme’de; Boşnak mutfağı yaşar, Boşnak mantısı vardır, kıymalı kol böreği ‘burek’ vardır. Arnavut mutfağından biryan, elbasan tava, Arnavut sini böreği, ‘kırlana’ Arnavut hamur işi, Arnavut baklavası vardır. Karacaova mutfağından kabak böreği, sütlü börek vardır. Selanik mutfağından pirinçli börek, asma pidesi, patlıcan tava, tuzlu sütlaç vardır. Giritliler lezzetli güveç yaparlar, oğlak etinden tandır yaparlar; şevketi bostan, arapsaçı, turp otu, radika, sütlüot, ebegümeci, gelincik, labada gibi her türlü ottan yemek yaparlar. Giritli kabak yemeği, çengel dikeni, enginar yemeği, yoğurtlu oğlak, patatesli oğlak, ciğer sarma, mumbar dolması, salyangoz, tatlı börek, çimbita, incir reçeli, turunç tatlısı, kestirmeli tavuk çorbası meşhurdur.
ÇEŞME’DE ÇEKİLEN FİLMLER
İlçe, yarım asrı aşkın bir süredir film yapımcılarının dikkatini üzerinde toplamaktadır. Çeşme’de pek çok film ve dizi çekilmiştir: Karaoğlan’ın Kardeşi Sargan (1969), Kaynanalar (1975), Küskün Çiçek (1979), Ateşdağlı (1985), Adı Vasfiye (1985), Ölüm Yolu (1985), Siyah İnci (1994), Kayıkçı (1998), Herkes Kendi Evinde (2001), Veda (2010), Fatmagül’ün Suçu Ne (2010), Bitmeyen Şarkı (2010), Kızkaçıran (2016), Hayat Sevince Güzel (2016), Yol Arkadaşım (2017), Acı Tatlı Ekşi (2017), Deniz Kabuğu, Kasırga İnsanları...
1980’li yıllarda düzenlenen Çeşme Uluslararası Şarkı Yarışmalarında, dünyaca ünlü şarkıcıların Çeşme’de sahne alması, bu yarışmaların yabancı televizyonlarda yayınlanması Çeşme’yi dünyaya tanıtmıştır.
ALAÇATI SÖRFÜN CENNETİ
Çeşme’nin Alaçatı Mahallesi, Çeşme kadar ünlüdür. Bir asır kadar önce, Alaçatı’da üretilen şarap ihraç edilirmiş. Alaçatı şarabı dünyaca ünlenmiş. Sırf bu nedenle, Alaçatı kiliselerinin en önemli süsleme figürleri hep üzüm salkımları olmuş. 1980'li yıllarda Alaçatı, yaşamını tütün, kavun ve hayvancılıktan sağlardı. Zamanla esnaflık, balıkçılık ve özellikle de turizm çok gelişti.
Alaçatı, Türkiye'nin tek sakız ağacı bahçesine sahiptir. Yörede anason, enginar, soğan ve zeytin boldur. Alaçatı Ot Festivali son derece popülerdir.
Çeşme'nin sınırında yer alan Karadağ, sönmüş bir yanardağdır, zengin termal kaynaklara sahiptir. Alaçatı’nın termal suyu tedavi edici özelliktedir. Değişik oranlarda minerallere sahip termal su ve özel bitkilerin karışımı ile bitki banyoları hazırlanır. Bu banyolar vitamin eksikliğine bağlı kemik, eklem ve iskelet sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde hayli etkilidir.
Çevrede, yağmur sularını taşımaya yarayan küçük dere yatakları bulunur. Alaçatı ovalarından Buca ovası üzerinde inşa edilen Alaçatı İçme Suyu Barajı bölgeye bereket getirmiştir.
Alaçatı, Boyalık, Çeşme, Dalyanköy, Çiftlikköy, Ilıca, Ildırı yöresindeki doğal plajlar, sportif aktiviteler için son derece uygundur.
Alaçatı Limanı’nda deniz dalgasızdır. Dünyanın en önemli sörf merkezlerinden birisi olan koyda su berraktır, pırıl pırıldır. Meltem, lodos, poyraz ve gerence, dört ayrı rüzgâr yıl boyunca bölgede dolaşır, durur. Alaçatı'nın en önemli özelliği meltem rüzgârıdır; şiddetli estiği günlerde dahi düzenli dalgalar oluşur. Akıntı da rüzgârla aynı yöndedir. Bu, sörf yapanlara büyük kolaylık sağlar.
SAKIZ REÇELİ, SAKIZ MUHALLEBİSİ
Çeşme’nin sakız ağaçları görülmeye değerdir. Bu ağaçlardan, nefis sakız reçeli ve eşsiz sakız muhallebisi yapılır. Sakız, sofralardaki lezzet özelliğinin yanı sıra, ilaç ve boya üretiminde de kullanılır.
Anneannem Güzin Ergun Sakız Adası doğumluydu. 1912’de Ada Yunan hâkimiyetine geçince ailesiyle Sakız Adası’ndan ayrılıp Çeşme’ye yerleşmişler. Aynı denizin komşusu olduğumuz Sakız Adası’ndaki sakız ağaçlarının güzelliğini hep anlatırdı bana. Eşsiz sakız ağaçları Sakız Adası yanı sıra Çeşme’nin de büyük zenginliğidir.
Anadolu’da sakız, tedavi amaçlı olarak binlerce yıldır kullanılagelmiştir. Kuduza, yılan sokmalarına, mide rahatsızlıklarına, bağırsak ve akciğer hastalıklarına karşı sakızdan çeşitli ilaçlar yapılırmış. 10. yüzyıldan sonra, sakızın ünü, Sakız Adası’nı aşarak yayılmış ve dünyaca meşhur olmuş.
ÇEŞME BADEMİNİN ETLİ YEMEĞİ
Çeşme mikro-klima bir bölge. Bu nedenle ilçede yetişen sebze, meyve çok kaliteli ve lezzetli. Türkiye’de yalnızca iki yerde bulunan anason bitkisi Çeşme’de yetiştirilir ve çok kalitelidir. Dönümünde 30 kilo alınır. Anason ilaç sanayinde kullanılır, bir de rakıya koku verir.
Çeşme’de şeker armudu, ağustos armudu, limon armudu, küçük Çeşme elması yetişir. Çeşme’nin meşhur ürünlerinden biri de incirdir. Midilli, Sakız, Lop, Karabokunya, Yeşil, Bektaşi, Çiçek, Habeş, Pembe olarak isimlendirilen incirler çok lezzetlidir. Çeşme inciri kurutmalık değil, sofralıktır; yaz aylarında sepetlerde satılır.
Çeşme’nin bir diğer önemli meyvesi bademdir. Bademin bir cinsi çağla olarak adlandırılır ve etli yemeği bile yapılır; kuzu etli çağla yemeği denir buna. Ayrıca dişbademi, taşbademi de vardır. Çeşme’nin her tarafında, çeşit çeşit kaliteli üzümler yetiştirilir: Çekirdeksiz, Sultaniye, Kadın Parmağı, Razakı, Çeşme Siyahı, Çavuş, İri Kara, Belli Berilce, Beyaz Misket, Pembe Çekirdeksiz, Kırmızı Çekirdeksiz, Asma Üzümü, Yediveren…
ÇEŞME VE SAKIZ ADASI: AYNI DENİZİN KOMŞULARI
II. Dünya Savaşı sırasında, Alman uçaklarının Sakız Adası’nı bombalaması sonucu Yunan göçmenler Çeşme’ye sığınmış ve Çeşme halkı ekmeğini onlarla bölüşmüş. II. Dünya Savaşı’nda Türkiye’de ekmek karneye bağlanmıştı. Kişi başı çok sınırlı ekmek dağıtılıyordu. Çeşmeliler, bu kısıtlı ekmeği Yunan göçmenlerle paylaşmıştır. Evlerin altındaki depolarda 20-25 Yunan aile misafir ediliyordu. Bir müddet sonra İngilizler Yunan göçmenleri Kıbrıs’a taşımıştı.
Yunan Ege Üniversitesi’nin Midilli Adası’nda ve Sakız Adası’nda fakülteleri bulunmaktadır. Çeşme Dalyan’da ise, Ege Üniversitesi Çeşme Turizm Fakültesi eğitim yapmaktadır. İki ülkenin Ege Üniversiteleri arasında canlı bir akademik bağ kurulabilse ne hoş olurdu. Her ikisi de Ege adını taşıyan Yunan ve Türk üniversiteleri arasında kurulacak dostluk Türk-Yunan dostluğuna da önemli katkı sağlayamaz mı? Öyle ya, aynı denizin komşuları değil miyiz bizler?
Yorum
Tebrik
Bir yazi ancak bu kadar güzel olur.
Teşekkür
Ne güzel bir yazı...Çok teşekkür ederim.
Çeşme Tabloları
Sevgili Murat bu harika yazın için seni kutluyorum. O kadar güzel anlatmışsın ki insanın bir an evvel gidip yaşayası geliyor. Tebrikler😊🙏
Yürüten
Çeşme aşığıyım.. Gönülden vurdunuz beni🙏🏻🤗🤗🤗sizin Çeşmeli olduğunuzu bilmiyordum, ya da unutmuşum. Çeşme bağınızı bilirdim.. 💝💝💝
Murat bey,yürekten…
Murat bey,yürekten kutluyorum.Beni bu sabah Çeyme'ye götürdünüz.Feyha Özsoy tablolarının içinde Çeşmey'i dolaştım,yaşadım.Sakızlı muhallebinin tadı damağımda kokusu burnumda hissettim.Doya doya Çeşmeyi yaşattınız .Teşekkürlerimi,sevgilerimi iletiyorum.
Çeşme ve Feyha Özsoy tabloları.
Çeşme hakkında sunulan öz bilgi ile beraberindeki şahane tablolar için teşekkür ederim. Aydınlandım. Murat Beyin ve Feyha Hanımın emeğine sağlık.
Tebrikler
Bu güzel yazıyı keyifle okurken harika resimleri de büyük bir beğeniyle izledim, her ikinizin de ellerine sağlık, anne ve oğulun aynı sayfada buluşması ne güzel, ellerinize sağlık.
Feyha Özsoy
Ancak bu kadar güzel aktarılır bizim oralar tuvale..
Feyha Özsoy Çeşme tabloları
Yazar Murat Özsoy’u ve Çeşmeli ressamımız Feyha Özsoy’u tebrik ediyorum. Bu güzel yazı ile huzur ve barış kenti Çeşme’yi bu kış ayazında bize taşıyarak içimizi ısıttılar. Ne kadar teşekkür etsek azdır
Çeşmr
Çok güzel ve bilgilendirici bir yazı
Feyha Özsoy'un muhteşem…
Feyha Özsoy'un muhteşem resimleri eşliğinde tadına doyum olmayan Çeşme'yi sizin anlatımınızla okumak ayrıca keyifliydi. Teşekkür ederim.
Çeşme hem resimlerle hem de…
Çeşme hem resimlerle hem de yazıyla ancak bu kadar güzel anlatılır. Çeşme tablolarına ayrı bir tat vermiş.
Çeşmen'in de Avrupa'da yaşayan göçmen vatandaşlarımız için özel bir yeri vardır.Her yaz İtalya Ankona veya Bari'den kalkan Feribotlar göçmenlerin memleket özlemlerini Çeşme Limanına taşır.
Elinize emeğinize yüreğinize sağlık.
Tebrikler, başarılarınızın…
Tebrikler, başarılarınızın devamını dilerim.
Feyha Özsoy’un tabloları ile…
Feyha Özsoy’un tabloları ile birlikte çok güzel bir yazı olmuş. Yaşadığımız coğrafyayı üzerinde yaşayan uygarlıklarla birlikte anlamaya çalışırsak, batı uygarlığı diye özendiğimiz olgunun bu topraklarda vücut bulduğunu anlayayacağız ve bu uygarlıklara neden mesafeli bırakıldığımızı sorguladıkça aydınlanacağız.
Murat çok güzel bir makale…
Murat çok güzel bir makale. Çeşme, Alaçatı, sakız adası ve ora yörelerıinin şifalı bitkileri yemekleri hakkında bilmediklerimi öğrendim. TEŞEKKÜRLER
Murat çok güzel bir makale…
Murat çok güzel bir makale. Çeşme, Alaçatı, sakız adası ve ora yörelerıinin şifalı bitkileri yemekleri hakkında bilmediklerimi öğrendim. TEŞEKKÜRLER
Ne kadar güzel ve bilgi dolu…
Ne kadar güzel ve bilgi dolu bir yazı, ellerinize, emeğinize sağlık.. Keyifle okudum... Teşekkürler.
Feyha Özsoy . Çesme tabloları
Harikulade resimler. Kendimi Çesmede sandım. Ve Murat Özsoy guzel anlatımında bizleri tablolarla birlikte Çesmenin guzelliklerinde gezdirdi. Kışın sogugunda içimiz ısındı. Emeginize saglık
Feyha ÖZSOY
Feyha hanımefendi günümüzde yeni yeni oluşan Metaverse zaten yıllar önce yaratıp tarihe yazıyla ve görselleriyle büyük bir miras bırakmış ellerine sağlık Uzaklardan Sevgi ve Selamlar....
Feyha Özsoy - Çeşme tabloları
Resimler ve yazıların içerikleri birbirinden güzel.Anlaşılır bir dille yazılmış.
Sayın Feyha Özsoy’u resimlere hayat vermesinden dolayı,
Sayın Murat Özsoy’u gösterdiği öz verili çalışmasından dolayı kutlarım
Feyha Özsoy - Çeşme tabloları
Çeşme ve civarı sayın Feyha Özsoy'un resimleri ve sayın Murat Özsoy'un yazısı ile çok güzel harmanlanarak anlatılmış.
Her ikisini de kutluyorum.
Feyha hanımın "Çeşme Tabloları "
Feyha hanımın "Çeşme Tabloları" gerek fırça vuruşları gerekse renk seçimleri (canlı güneş sarısı tonlarıyla) açısından Van Gogh'un tablolarını anımsatıyor .. Çeşme'nin güzelliği ve tarihiyle bu harika tablolara ilham kaynağı oluşturmuş olması ne büyük bir şans..
Tebrikler
Öğretici, akıcı ve olurken insana bir an önce yarımadanın her hangi bir noktasına gitme çoşkusu veren çok güzel bir anlatım olmuş.
Sevgili Murat Özsoy, yüreğine, beynine, kalemine sağlık.
Keşke bugün hava çok soğuk olmasaydı ve ben hiç olmazsa bir çay içimi için Ildırı’ya gidebilseydim….
Hem anlatım hem de Feyha…
Hem anlatım hem de Feyha hanımın resimleri muhteşem! Sanki oralarda gezindim:) Teşekkürlee
İyi akşamlar Muratçığım, Ne…
İyi akşamlar Muratçığım,
Ne güzel tablolar.
Ne mavisi denir ona?
Çok güzel bir mavi, anneniz çok seviyor mavinin o tonunu.
Hatırlıyorum da Kültür Bakanlığı Ek Binasında açtığı sergide de tablolarında o mavinin baskınlığını hemen fark etmiştim.
Tablolar flu boyanmış.
Tam netlik yok.
Realizm akımı değil.
İşte o fluluk tabloya ibir gizem yüklüyor.
Tabloyu izleyen kişi net olmayan yerleri kendi hayal dünyası ile tamamlayacak.
Dolayısı ile tablo ile özdeşleşecek.
Tesadüf ettikçe resim sergilerini gezerim.
TRT 2'de "Bir resim bir hikaye" propramını ilgi ile izliyorum.
Orada konu olan resmin yorumunu dikkatle dinliyorum.
Gelelim senin denemene.
Yine neredeyse bir solukta okudum.
Okudukça gözümün önünde ve düşümde Çeşme'yi, Alaçatı'yı, iIldırı'yı ve de o bir köşeye saklanmış gibi, gözlerden ırak, sakin, bana sanki antik çağdaki sakinleri şimdi zamanımızda aynı yerde oturuyor, yaşamaya devam ediyormuş gibi gelen Eritrai antik kenti insanlarını düşledim.
Çeşme, Sakız adasının otları, yemekleri, Kalesi, kervansarayı...
Ne de güzel bir bir anlatmışsın.
Selam ve sevgilerimle
Çeşme: Efsane Güzel
Çok sevdiğim şirin ilçemiz Çeşme için, çok değerli ressam teyzemiz sevgili Feyha Özsoy’un muhteşem Çeşme tabloları ile süslenen ve değerli arkadaşım Murat Özsoy’un ilçenin geçmişini ve günümüzü anlattığı olağanüstü yazısı her zaman okunacak ve başvurulacak bir kalıcı eser olmuş. Ellerine ve emeklerine sağlık. Çok teşekkür ediyoruz
Çeşme Tabloları ve Doğası
Değerĺi Murat, resim uzmanı değilim, ama Feyha Özsoy'un tabloları her yönüyle hoşuna gidiyor insanın... Emeğine sağlık... Bu güzellikleri izlemek keyif veriyor; senin bölgeyle ilgili yazdıkların da bir başka güzellik... Anne-oğul,birlikte emeklerinize sağĺıķ...Arda...
Ünsal
Sevgili Murat, kalemin ve fırçanın gücü bu olsa gerek, annenin muhteşem renkleri içinde yazını okurken oralara gittim. Sokaklarında gezinmek, deniz kenarında çay içmek ve hatta oralarda yaşamak özlemi duydum. Senin ve annenin yüreklerinize sağlık, sevgilerimle.
Memleketim: "Öyle böyle güzel"
"Memleketiim memleketiim" diyor Büyük Şair, ülkesine olan özlemini dile getirirken... Memleket, kendimizi güvende, evimizde hissettiğimiz korunaklı, sıcak bir yerdir; eski balıkçıların "küçük limanı"dır, ana kucağıdır.
Murat Özsoy da bize şiirsel betimlemeleriyle Ege'nin bu "öyle böyle güzel" ilçesinin tarihini, etnografyasını, faunasını, florasını, gastronomisini, turizmini ve pek çok zenginliğini, annesi ressam Feyha Özsoy'un tabloları eşliğinde tanıtmış. Bana da Ildırı Köyü'nün/Erythrai antik kentinin eşsiz gün batımı, Ege'nin karşı kıyılarına, barışa, dostluğa yelken açtırmıştı yıllar evvel...
Anne ve Oğul'a beni bir kez daha duygu yüklü yolculuğa çıkardıkları için sonsuz teşekkürler; ne mutlu ellerinde kalem, fırça olanlara...
Çesme:Efsane Güzel
Murat'cığım,kalemine sağlık,sevgili annenin güzel tabloları ve senin şahane yazınla Çeşme'yi gezdim,bilmediklerimi öğrendim,cok teşekkürler,sevgiler
Teşekkür
Sevgili Murat, kalemine , saygıdeğer annenin resimlerine hayran olmamak mümkün değil. Varolun.
Yeni yorum ekle