Sevme
Sevgiye dair yüz binlerce tanım yapılmıştır duygu tarihinde. Kimi kendine göre anlatır kimi de hissedileni aktarmanın mümkün olmadığını söyleyerek yaşamaya bakar. Kimi savurganlık düzeyinde getirdiği açılımlarla sevgiyi yalnız denetleme işine koşar kimi ise tadı kaçar diye sevmekle eşleştirilen her davranışa aykırı hareket etme ilkesine tutunur. Temelde içtenlikle eşleştirilen duygu, bu sebeplerden ilişkiler ağında olduğundan ya da duyulduğundan çok farklı boyutlar kazanır hatta bazen unutulur.
Sevginin tanımı ne kadar genişlerse genişlesin, onun için değişmeyen ana kıstas; öncelik ve netliktir. Şüphenin sızdığı ve taraflardan birinin yerini sorgulamaya başladığı her tür ilişkide sevgi, zırh olmaktan çıkarılmalıdır. Zamanın dar ve hızın fazla olduğu bir yüzyılda çoğunluk; sevdiğine tam teslimiyet getirip sevdiğini iddia ettiğine ise zamanı ve hızını öne sürerek geri çekilmeyi normalleştirirken cesaretsizliğin riyakâr yüzü, sevgiye yaslanmamalıdır. Bu hem muhatabı hem de sevginin soylu yanını zedeleyen bir davranış biçimidir.
Sevgi, tutarsızlığı kaldırabilen bir his ve eylem yumağı değildir. Bu yüzden anlamını yitirdiğinde “sevmiyorum” demek, değeri şüpheye gönüllü bırakılmış bir sevgiden daha tutarlı ve insancadır. Sever gibi yapmanın; emek vermeyip, saygısızlığa maruz bırakıp, sorumsuzca hareket etmenin bu düzlemde yeri yoktur. Sevginin masumiyetini ve dokunulmazlığını gözetmeyen bir yaklaşımın, sürdürülmesi gereken bir alışkanlığa hizmet etmek gibi bir yükümlülüğü de olamaz.
İnsan, varoluşsal bağlamda boşluklarla bezelidir. O boşluklar; bazen yeni anlamlarla dolar, bazense anlamlar; o boşluklardan başka boşluklara akıp gider. Hiçbir bağ, sonsuza kadar sürmeye programlı değildir ancak koparırken yapılan sert hamleler, bir vakitler kutsanarak yerleştirilen duyguları inkâra gitmemelidir. Zira sevginin ana dilinde “katlanmak” diye bir eylem yoktur. Vadesi dolan her şeyi zarafetle uğurlamak, zahmet gibi gelmemelidir yine bu yüzden.
Anlamlar, insanların derinliklerinden yansır. Her derinlik, dengini ilk seferde bulmaz. Kişinin fazla geldiği de olur, eksik kaldığı da karşıdakine. Matematiksel bir zemini olmaz sevmenin. Yollar paralel gidebilir, kesişebilir, derken bambaşka yönlere dönebilir. Haksız ve hudutsuz değildir bitişler mutlaka. Ancak sabır emekle, emek değerle artık buluşmuyorsa riya sızmadan yetişmek gerekir. Dürüstlüğün bitmesi, duygunun bitmesinden her koşulda beterdir ve hiçbir son, saygısızlıkla incitilmemelidir.
Gün, sevgiye dair söylenen yığınla söz kadar sitem örneği içerirken plastik ruhların plastik dünyasında yalnızlıklar katlanmaya devam etmektedir. Kaçamayanın da, kaçabilenin de, gönüllü gelenin de üstüne çöken yapaylık dalgasında gövdeler konuşurken duygular yurtsuz kalır. Herkes sevememekten, sevilmemekten muzdariptir ancak sevgiyle karşılaştığında da onu tanıyamayacak hâldedir. Güvensizliğin, umutsuzluğun yerden göğe uzandığı; sadakatsizliğin, vefasızlığın o plastik dünyanın çeperi hâline geldiği bir ortamda çoğunluğun dilinden düşürmediği sevilmeme sitemi, aslında kendinin de en önce maruz bıraktığı histir.
Maneviyatı dışlayıp salt maddeci tutum takınırsa daha çok kabul edileceğine inandığı için sevgiye sırtını dönenler, nefsinin buyrukları her durumda ağır bastığı için güdüleriyle istemekten ruhuyla istemeyi öteleyenler, görünmenin derdine düşmekten görmenin kıymetini göz ardı eden ve onu da zaten görsellikle bir görenler, ne istediğini bilmeyip daima bilir gibi görünenler ve sevgiyi yüreğinde başkent yapıp bu karmaşaya rağmen onunla nefes almak için direnenler arasında tanımların özden fazla odaklanılan konu olmasına da hayret edilmez. İnsanın sürekli konuşup anlatarak meselelerin derinliğini sözle ıskalamayı bir savunma zannetmesi, yeni değildir. Herkes bilir aslında sevginin ne olduğunu da bilmemezlikten geldiği yerde sevginin olmadığını dayatır. En çok yakalanmak istediği şey, en erken kaçtığı olur. Sevginin tanımı derya denizdir, evet. Çoğu da sevgi dilinde geçerlidir. Ancak sevgi, bu yüzyılda tanındığı gibi değildir.
Yorum
Meray hayranlıkla okuyorum…
Meray hayranlıkla okuyorum yazılarını. Kutlarım kalemin kurumasın.
Yeni yorum ekle