daha önce söylemedim 

Şiir

daha önce söylemedim 

Aynur Türk

gerçeğin bittiği yerde başlayan dünyayı çizerken;
kendince öteki
karşındaki kendisinin kopyası
öldükten sonra bunalıma giren hayali
“ben taklidiyim kendimin”, dedi.
 
yazıyor odasında
bağımsızlığını ilan etmiş görünse de onay makinasını çalıştırıyor.
kaçamıyor.
aşağıdan yukarıya 
her şeye bağlı
başladığı yerde bitiyor 
içerisi dışarısı
kaçıp gitti.
kilitledi.
açılamadı kapı.
bir giriş bir çıkış bir kenar
trajedi değil, 
“komik” dedi, “boşluk”, dedi
doldurulur.
kaçmak, arzu
aramak, bulmak ise;
çarkın içine dolandığında 
parçayı çıkarırken,
mahkum olduğu dünyanın kurgusunda.
”başkaldırı”, dedi.
iki insan arasında üçüncü göze duyulan ihtiyaç trajedi 
devirmek “aslından” çıkamama,
uzaktakine yer açmak hali
otopsi parçalara ayrıldığında, elinden kayan parça mıydı
ölüyü yaşatan
eksikliğinin tamamlama halini iki kelimeye mi indirdi
büktü mü kenarları
kopardı mı belirsizlik anını
yaşananı yok etmek mi
trajedi kurgusunun labirentinde
gözün görmeyi mi reddetmesi
kayan görüntüyü durduramaması mı
öldüren görme
başkaldırı mı
değişim mi 
uyuşmuş otopsi masasında 
parçasıyla yüzleşen kurban
taş kesilince
oyulunca göz
eskisi gibi olamayınca
ses zihninde oyun mu oynar.
yaşayan ve ölünün dinlediği şarkıyı
bulabilirsem dedi içinden
bekleyin
kandıracağım sizi
aynayı bükmüş
ateş sıcak mı
hayaletle birlikteyiz
koleksiyoncu denklemini yan yana getirdiğimizde
zamanın direnmesi
karşılaşma anını ifşa
tepetaklak olunca kahin söylemediğinde
kendine bakar
kendisinin suçlu olduğu anın parçası
otopsi masasında elinden kayar.
yeniden yazılan trajedi komik değildir aslına bakıldığında
felç merkezi gibi değil 
bahsedilecek olan
hareketsiz manzaraya dört kez 
alçakgönüllülükle aşındırırken kurguyu
karşı kurguyu kurar her seferinde
parlatılmış aynamda
geciktirilmiş hayalleri kör
kendisi köksüz
sızar kendisine vicdanıyla ait olamamışlığına
kendince
gördüğüne inanır
baktığımız zaman 
çok ses var, dedi
unutulmuş aynanın parlaklığı gülümser.
en sıradanın kompleksi var gölgenin
hazırlıklı değildir gerçeği aşındırmaya
dikilir önüne gizlenen belirsiz parça
çaba da sıradan kendi haline döner
varolan kasveti gel gitiyle soluruz
bir alta daha gizlenir
iktidarı kendi ağırlığı altında ezilmiş
parazit hasta
aslında aynı ismi vermek isterdim 
yeryüzü haritasına
ancak olmadığın yerde yaşayabilirdim.
uzakta
körleşerek itaat etmek
kayanın yukarıdan aşağı düşüşü
artık komik
yalnızca kayayı yukarı çıkarırken
kurguluyorum 
yaratık olarak dolandığımda size
parçası oluyorum otopsinin
kayıyor elinizden parça
bulamadığınız yer işte orası 
üçüncü göze ihtiyaç duyuyorsunuz 
tanımlamak için aşağıdaki kaya
asılı kaldı kendinin kopyası
 
 
aynurturkk123@gmail.com 
@ayiki_chuck_oyku_dukkani
 

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.