Fotografın Anlattığı-4

Eleştirmenler tarafından ‘kameralı ozan’ yakıştırmasını yapılan Duane Michals, kendini güzel bir görüntü elde etmekten çok psikolojik çözümlemeler üzerinde durmaya ve görünmeyen şeylerin fotoğrafını çekmeye adamış, fotoğrafa ‘Öykü Sekansı’ kavramını dahil etmiş, çalışmalarında fotoğrafın kurgusal potansiyelini kullanmıştır. Tek bir anı yakalamak, tek baskın bir görüntünün anlattıkları yerine sekansları sahneleyerek ve görüntüleri metinle yan yana getirerek modern fotoğrafçılığa yeni bir bakış açısı getirmiştir.
Görsel Sanatlar

Fotoğrafın Anlattıkları-4


Cüneyt Gök*

“ Bir fotoğraf ile kelimeler arasındaki ilişkide, fotoğraf bir yorum dilenir ve o yorumu genellikle kelimeler ona sunar. Kanıt olarak çürütülemez güçlülükte, fakat anlam olarak zayıf bir yerde duran fotoğrafa anlamını kelimeler kazandırır. Kendi başlarına hep genelleme düzeyinde kalmaktan öteye gidemeyen kelimelere de özgül sahiciliklerini kazandıran, fotoğrafın çürütülemez olma özelliğidir. Tabii, daha sonra ikisi birlikte çok güçlü bir hale gelirler; böylece, ucu açık bir soru sanki tam bir karşılık bulmuş olur.” (Berger ve Mohr, 1989, s. 84)
Bazı durumlarda John Berger ve Mohr’un da ifade ettiği gibi fotoğraf tek başına yeterli tanımlamayı yaratamayabilir; gördüklerimizi bazen anlamlandıramayabiliriz ve fotoğrafta görülen nesnelerin tanımlanması gerektiğinde sözcükler bu görevi üstlenir.

“Metinlerin amacının görüntüleri açıklamak olduğu veya görüntü öğelerini ve düşüncelerini, kavramlar oluşturacak biçimde yeniden kodlamak olduğu söylenebilir. Dolayısıyla metinler, görüntülerin ‘meta-kod’larıdır. (Flusser, 2009, s.7)

Fotoğraf ile birlikte metin kullanımı farklılıklar içerir. Örneğin fotoğrafa isim vermek izleyiciyi bir aralıktan bakmaya yöneltir. Fotoğrafa verilen isim ana temayı sunabildiği gibi başka bir anlam katmanını da ortaya çıkartabilir. ‘Fotoğraf altı’ yazılar ise daha çok fotoğraftaki olayı tanımlar. Haber fotoğrafında, fotoğrafın doğrudan gösteren olma özelliği okurun haber metnini okumadan önce çoğunlukla bağlama ulaşmasını, bazen de bir anlam çıkarabilmesini sağlar. 5N1K sorularının açıklanmasıyla fotoğraf ve metin ilişkisi bütünlenir. Haber fotoğrafı yaşanan gerçekliği yansıtırken sanat fotoğrafında daha çok sanatçının iç dünyasının yansıtılması beklenir. 

zorbatv.dergi

1-Duane Michals  -‘Things are Queer’(1973)serisi dokuz jelatin gümüş baskıdan oluşuyor.

Fotoğraf Sanatçısı Duane Michals’ın ‘Things are Queer’*adlı çalışması başladığı yere dönen bir fotoğraf serisidir. İlk fotoğraf karesi oldukça normal bir banyoya ait gibi görünürken ikinci kare -Michals’ın ölçeklerle oynamış olmasından dolayı- ‘Alice Harikalar Diyarında' yı çağrıştırır. Zaten Lewis Carroll hayranlığını başka çalışmalarına da yansıtmıştır. Serideki üçüncü fotoğraf ile şeylerin orantısız olduğu doğrulanır. Bu fotoğraf serisi kitap okuyan bir adamın fotoğrafının asılı olduğu bir banyoyla başlayıp yine aynı banyo fotoğrafıyla biten bir döngü sunar. İç içe geçen dairesel bir uzay- zaman bilmecesi içinde fotoğraf izleyicisi ileri gitmek yerine geriye çekilir. Daha yakından, büyütülerek bakıldığında, adamın elindeki kitaptaki metnin Grimm Kardeşlerin bir peri masalı olan ‘Korkunun Ne Olduğunu Öğrenmek İçin Yola Çıkan Gençlerin Hikâyesi' nden- hem de gencin bir devle tanıştığı bölümünden alınmış olduğu görülür.

Michals'ın cinsel tercihini ve çektiği diğer eşcinsel temalı görüntüleri bilmemiz seri hakkında okuma yaparken bir kolaylık sağlar mı? (‘Things are Queer’ isminden dolayı eşcinsel bir alt metin arayabilir ama bulamayabiliriz!) Hikâye anlatıcısı Duane Michals’ın fotoğraf çalışmaları insan durumlarını her yönüyle (kişilik, ego ve kimlik vb.) inceleyen, kendi el yazısı metinler de içeren, çok da büyük olmayan, siyah-beyaz kontrast baskılardan ya da fotoğraf dizilerinden oluşmaktadır. Michals, betimlemenin ve yüzeylerin ötesine geçerek konuyu-göründüğü gibi değil, hissettiği gibi-ortaya koyar. Sekanslarında* bunu genellikle cevabı olmayan, ‘Zen Koan’ı* gibi bir soru sorarak başarır. Bunlar onun gerçekliğine girebilmemiz için yüzeyler dünyasının ötesindeki fikirleri incelemeye zorlayan ‘zor sorular’ dır. ‘Koan’lar sıklıkla paradoksal ya da dilbilimsel açıdan anlamsız görünür. Sanatsal yaratıcılıkta da olduğu kavramsal düşünce ve mantıksal yolu bir kenara bıraktığınızda, uygun bir kavrayışla Koan’ın cevabının zihninizde kendiliğinden belirmesi mümkündür.

 “Fotoğraflarım sorularla ilgili… Cevaplarla ilgili değiller.” - Duane Michals

Eleştirmenler tarafından ‘kameralı ozan’ yakıştırmasını yapılan Michals, kendini güzel bir görüntü elde etmekten çok psikolojik çözümlemeler üzerinde durmaya ve görünmeyen şeylerin fotoğrafını çekmeye adamış, fotoğrafa ‘Öykü Sekansı’ kavramını dahil etmiş, çalışmalarında fotoğrafın kurgusal potansiyelini kullanmıştır. Tek bir anı yakalamak, tek baskın bir görüntünün anlattıkları yerine sekansları sahneleyerek ve görüntüleri metinle yan yana getirerek modern fotoğrafçılığa yeni bir bakış açısı getirmiştir. 
“Fotoğrafçılar göremediklerini fotoğraflama eğiliminde değiller, işte bu yüzden denemeye çalışmalıyız. Aksi takdirde sonsuza kadar daha fazla yüz, daha fazla oda ve daha fazla yer fotoğraflamaya devam edeceğiz.” Duane Michals

Konuya iç görü kazandırmak ya da konunun nasıl göründüğünden çok fotoğrafın nasıl hissettirdiğine odaklanmak gerektiği düşünen Michals, gerçeküstücü ressam René Magritte’ten, kelime oyunları, mantık ve fantezideki yeteneği ile ün kazanmış ‘Alice Harikalar Diyarında’nın yazarı Lewis Carroll’dan ve William Blake’den etkilenmiştir. Bazı eleştirmenler tarafından Henri Cartier-Bresson'un "karar anının" ve sanatta Modernist hareketin savunucusu, fotoğraf ustası Alfred Stieglitz'in mükemmel baskılarının lirik gerçekçiliğine burun kıvıran biri olarak görülmüş, dış gerçekliği aktarmak yerine kendi içine dönük bir bakışla imkânsız ve karmaşık yapılar kurmayı yeğlemiştir.    

zorbatv.dergi

2-Duane Michals- ‘Bu fotoğraf kanıtımdır’.‘This Photograph is My Proof’(1967) El yazması metin içeren jelatin gümüş baskı- Carnegie Sanat Müzesi, Pittsburgh 

Michals’ın ‘Bu fotoğraf kanıtımdır’ çalışması ‘fotografik imgeler’ ile yazı arasında yeni bir ilişki kurmuştur. Böylelikle görüntü ile metin arasındaki savaş yerine ikisi birlikte belli bir anlamı destekler ya da yeni yan anlamlar üretilmeyi sağlar hale gelir. Bazen metinlerin içinde yer alan dokunaklı kelimeler fotoğraf anlatısının alanını genişletir.
Kadın adama sarılmış... İkisi de bir odada, yatağın üzerinde oturuyor ve objektife doğru bakıp gülümsüyorlar. Fotoğrafın üzerindeki başlıkta "Bu fotoğraf kanıtımdır" yazıyor! Altında ise: "Öğleden sonraydı, halen ikimizin arasındaki şeyler iyiyken bana sarıldı ve biz çok mutluyduk. Öyle olmuştu, beni gerçekten sevdi. Siz kendinize bakın!" yazmaktadır.
Bu çalışmada bir yazı olmasa daha farklı okumalar yapılabilir. Peki ‘metin’ bizi hangi gerçekliğe götürüyor? Fotoğrafın altındaki cümleler basit bir biçimde fotoğrafın çekildiği zaman diliminde, henüz yaşanmamış ayrılığın görünmeyen hayal kırıklığını mı anlatıyor? 

Her fotoğraf çekildiği andan itibaren geçmişe ait olur; onu şimdiki zamana taşımanın hiçbir yolu yoktur. Duane Michals, genel olarak zamanı anlatının temel unsuru olarak kullanır. Bu çalışmada metin ve fotoğraf, izleyiciyi iki farklı zaman dilimine götürüyor: İlk olarak fotoğraf çekildiği anda var olan mutluluklarına şahit olmamızı sağlayan bir gösterge olarak geçmiş bir zaman dilimine- ikinci olarak ise metinde kullanılan -dili geçmiş ve -mişli geçmiş zamanın hikayesinden dolayı artık birbirlerini sevmedikleri ya da ilişkilerinin bitmiş olduğunu düşündüren, metnin yazıldığı daha yakın bir geçmişe… ‘bu fotoğraf neyin kanıtıdır?’. Çok da soru sormaya gerek kalmadan basit bir biçimde kabul edeceğimiz bir zamanlar yaşanmış güzel bir ilişkinin mi? Yoksa Michals bizi kolay kolay çıkamayacağımız bir ‘koan’ı n içine mi atıyor? 
*Queer, genellikle belirli bir topluluktaki cinsel kimliği belirtmek için bir şemsiye terim olarak kullanılır. Bir ‘queer’ topluluğu, kendilerini lezbiyen, gey, biseksüel, transgender vb. olarak tanımlayan insanlardan oluşabilir.

*Sekans (Sinema Terimi); mekân, olay zaman veya hikâye bütünlüğü içindeki planların oluşturduğu bölüm.
 *Koan, Zen Budizmi' nde mantıklı düşünceyle cevaplanması mümkün olmayan, yalnız sezgilerle anlaşılabilen hikâye, diyalog ya da sorulara verilen addır.

Kaynakça
John Berger- Jean Mohr. ‘Anlatmanın Başka Bir Biçimi’. Türkçesi: Osman Akınhay. Agora Kitaplığı. İstanbul (2007)
‘Bir Fotoğraf Felsefesine Doğru’. Vilem Flusser. Çev: İhsan Derman. Haylabaz Kitap, İstanbul (2009)
https://artblart.com/tag/duane-michals-chance-meeting/
‘Photography the Whole Story’. General Editor Juliet Hacking- Foreword by David Campany. Thames and Hudson (2012)

Görseller
Görsel-1-https://maxestrella.com/news/steidl-books-publishes-things-are-queer-a-retrospective-of-duane-michals-photography/
Görsel 2- https://collection.cmoa.org/objects/83a3b886-95ca-4456-8e68-946ebdaba2cc


 

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.