Fotoğraf, teknolojinin eşliğinde ve onu da içine alarak yolculuğuna devam etmektedir. Yaklaşık iki asırdır var olan fotoğraf, günümüz teknolojisi ile yaşamın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Film; siyah-beyaz, renkli film, analogdan dijitale geçilmesi gibi süreçler teknolojinin de etkisi ile fotoğrafta farklı bir gelişim sağlamıştır. Fotoğraf, her yaşadığı değişiklikte kullanıcıları ve üreticileri tarafından ya destek ya da karşı duruş aldı. Siyah-beyaz filmden renkliye geçişte, siyah beyazın verdiği tadın olmadığı söylendi; filmden dijitale geçişte fotoğrafçılığın bu şekilde yapılmayacağını belirten sert eleştiriler yapıldı. Bütün bunlara rağmen fotoğrafçılık, teknoloji ile birlikte gelişimini sürdürmeye devam etmektedir.
Zamanın durdurulması kavramı önemli bir kavramdır. Hızlı bir deklanşör, gözün göremeyeceği bir hareketi yakalayabilir. Zamanın durdurulması, zaman içinde değişen özelliklerin kaydedilmesini de mümkün kılmaktadır. İnsanın doğası, geçmişi tamamen sahne ve sekans olarak hatırlamayı mümkün kılmaktadır. Fotoğraf makinası geçmişi hatırlatmada hafızaya göre daha kalıcı olmaktadır. Fotoğraf ile zaman içinde önem taşıyan anlar dondurulmaktadır. Fotoğrafçının başarısını belirleyen parametrelerden biri deklanşöre basılacak doğru anın bulunup basılmasında yatmaktadır. Life Dergisi’nin fotoğrafçısı Henri Cartier-Bresson bu anı “belirleyici hareket” olarak ifade etmektedir. “Bir eylemin zirveye ulaştığı, tarihin yazıldığı veya fotoğrafı çekilen kişinin yeryüzündeki ifadenin açığa çıktığı andır.”
Fotoğrafta hızdan ve sürekli gelişmeden bahsetmek olağandır. Bugün gelinen noktada yeni bir kavramdan söz edilmeye başlandı: Mobil fotoğrafçılık.11 Haziran 1997’de bilgisayar programcısı Phillipe Kahn’ın, mobil telefonuna bir kamera entegre etmesi ve yeni doğmuş kızının fotoğrafını çekmesi ile alınan görüntü, cep telefonu ile kaydedilen ilk fotoğraf olma özelliği taşımaktadır. Kahn böylelikle fotoğraf göndermek için bir dijital kamera ve cep telefonunu birleştirerek ilkel bir mobil kamerayı yani, “kameralı cep telefonu” nu oluşturmuş oldu.
2000’li yılların başında Sanyo firması, üzerinde kamera olan ilk cep telefonu (SCP 5300) piyasaya sürmüştür. 2007 yılında Dünyaca ünlü Apple firmasının, Iphone cep telefonunun üzerine kamera eklemesi mobil fotoğraf üretimine hız katmıştır. Böylelikle Iphoneography akımının veya bir başka deyişle mobil fotoğrafçılık akımının sinyalleri verilmiş oldu.
2007’de Iphone üzerine eklenen kamera ile başlayan yeni akım, “mobil fotoğrafçılık”, “mobilphotography”, “cellphonephotography”, “ıphoneography olarak çeşitli şekillerde adlandırılmıştır.
Neden mobil fotoğrafçılık? Hareketi, kelime karşılığı olarak da üzerinde tutmaktadır. Kavram olarak mobil olmak deyimi hareketi ve hızı ifade etmektedir. Hareket halinde olmak da hızlı üretimi doğurmaktadır. Günümüz dünyasında, cep telefonu abone sayısının gittikçe arttığı görülmektedir. Fotoğraf makinasına sahip olma avantajını da yanında getirmektedir. Cep telefonları, eskiden sadece haberleşme amaçlı kullanılırken artık telefonun birçok özelliği bu amacı ikinci plana atabilmektedir. En iyi fotoğraf makinesi yanınızda olandır! BTK'nın raporuna göre 2020 yılı sonu itibarıyla Türkiye'deki mobil internet abone sayısı, makineler arası iletişim cihazları da dahil olmak üzere 82 milyon 128 bin 104'e ulaşmış durumdaki bu, yaklaşık yüzde 98,2 yaygınlık oranına ulaşıldığı anlamına gelmektedir. (https://www.haberturk.com/mobil-abone-sayisi-82-8-milyon-oldu-2926766-teknoloji)
Cebimizde taşıdığımız bu gerçekten ‘akıllı’ cihazlar sayesinde cep telefonu fotoğrafçılığı diyebileceğimiz bir görsel olgudan artık bugün tüm yoğunluğuyla bahsetmek mümkün. Bu olgu, herkesin kolaylıkla bir parçası olabileceği bir fotoğrafçılık türü biçiminde gelişmektedir.
Cep telefonlarının ağırlık ve boyutları ise kullanım kolaylığı açısından büyük avantaj oluşturmaktadır. Mobil fotoğrafçılık içinse her an yanında olan, cepte, çantada taşınan bir aygıt olan cep telefonu, ulaşılabilirlik açısından avantaj teşkil etmektedir.
Fotoğrafçılıkta ve foto muhabirliğinde “anı yakalamak” önemli bir kavramdır. Cep telefonu, bu amaca en iyi hizmet eden yardımcı ekipmanların içinde yer almaktadır. Yakın tarihte “sarı yelekliler” protestolarında halk, gelişmeleri mobil fotoğraflar aracılığı ile ayrıntılı olarak sosyal paylaşım sitelerinden takip etmiştir. “An” cep telefonu kameraları ile servis edilmiştir.
Mobil fotoğraf, birçok çekim ayarı sayesinde fotoğrafçıya kolaylıkla çekim yapma avantajı sağlamaktadır.
“Görünmeden göstermek” alanda fotoğrafçıyı görünmez kılarak hareket ve özgürlük sağlamasında bir avantaj olarak ifade edilebilir. Özellikle kapalı toplumlarda elinde profesyonel fotoğraf makinası olan bir kişi çevredeki insanları tedirgin edebilecekken, cep telefonu aşinalığı yüksek olduğu için mobil fotoğrafçı bu sıkıntıyı yaşamayacaktır. Amatör fotoğrafçıların yanı sıra foto muhabirleri ve profesyonel fotoğrafçılar da cep telefonlarını fotoğraf çekmek için kullanmaktadırlar. Hız gerektiren durumlarda, haberi hızlı bir şekilde görüntülemek için ve en önemlisi de büyük makinaları kullanmanın zor olduğu alanlarda cep telefonu kamerasıyla rahatlıkla fotoğraf çekebilmektir. Sandy kasırgası, 2012 yılında Atlantik Okyanusu’nda oluşan ve kayıtlara geçen en büyük kasırgadır. Photojournalist Benjamin Lowy’nin, Sandy Kasırgası esnasında Iphone 4S ile çektiği fotoğraf, Time dergisinde kapak fotoğrafı olarak kullanılmıştır.
Cep telefonu basit menüleri sayesinde amatör fotoğrafçılara teknik bilgilere boğulmadan fotoğraf çekebilme şansı vermektedir.
Teknolojik olarak gelişen cep telefonu kameraları, megapiksel, yüksek çözünürlük, optik görüntü sabitleme teknolojisi, flash, panorama, gece çekim modu, ağır çekim, hızlı çekim, beyaz dengesi ayarı, enstantene ayarının yapılabilmesi, düşük ışıkta fotoğraf çekebilme kapasitesinin artırılması vb birçok özellik cep telefonlarının son yıllarda daha çok yıldızının parlamasını sağlamıştır.
Son yıllarda mobil telefonlar, uygulama olarak fotoğrafçılara birçok olanak sağlamış durumdadır. Çekilen fotoğraflar çok kısa süre içerisinde düzenlenip photoshop benzeri programlarla üretim aşamalarını geçip istenildiği gibi üzerinde oynama şansını vermektedir. (Leonardo, adobe programları, ıcolorama vb.)
Cep telefonları kameralarının sahip olduğu ve önemli bir unsur da paylaşımdır. GPRS, Wİ-Fi, 3G süreleriyle internete erişim kolaylaşmaktadır. Bu teknolojiler sayesinde sosyal medya ağlarına olan yakınlık ve paylaşmadaki sürenin kısa oluşu sayesinde çekilen fotoğraflar birkaç saniye içerisinde izleyici ile buluşturulmaktadır.
Cep telefonu hafızası sayesinde taşınabilir bellek olarak fotoğraf depolayabilmektedir. Böylelikle cep telefonları sayesinde fotoğraf arşivi oluşması ve taşınması sağlanmaktadır. Google Drive, Dropbox, iCloud gibi depolama alanlarıyla da yedeklemeler yapılarak kapasite artırılmış ve fotoğrafa ulaşımda da kolaylık sağlanmış olmaktadır.
‘Bir resim bin sözcüğe bedeldir’. Görselliğin ön plana çıktığı bir dünyada yaşıyoruz. Cep telefonları fotoğrafçılık konusunda, kendini kanıtlar hale gelmiştir. Anlık özgün fikirlerin küçük ekranlarda fotoğraf biçiminde karşımızda somutlaştığını görebiliriz. Aktif kullanım avantajı ve paylaşım kolaylığı ve pratikliği sayesinde cep telefonları fotoğraf alanında yerini almış ve yükselen trend olarak yeni bir akıma işaret etmektedir.
Yeni yorum ekle