Cazın Güçlü Divaları : ELLA FITZGERALD, BILLIE HOLIDAY, SARAH VAUGHAN

Gösteri Sanatları

Cazın Güçlü Divaları : ELLA FITZGERALD, BILLIE HOLIDAY, SARAH VAUGHAN


Şenay Ocak

zorbatv


Diva kavramı İtalyanca’da tanrıça anlamına gelir. Müzikte kullanıldığında çok yetenekli kadın sanatçılara verilen isimlerdir. Dünyanın önemli müzik türlerinden biri olan cazda diva kavramı ise yalnızca yeteneği sembolize etmemiş, kadının gücünü de sembolize etmiştir.

Caz, 1900’lerin başından beri ‘’Broadway Müzikalleri’’ şarkılarıyla siyahi insanların halk müziği olarak kabul edilen blues müziğin sentezinden oluşan bir türdür. Burada esas olgular doğaçlama, özgünlük, eşitlik, bunu müzikte karşılayan birlik beraberlik ve müziği yorumlama şeklidir. Dolayısıyla her ne kadar bir müzik türü olarak Amerika’da doğmuş gibi görünse de günümüzde tüm bu özellikleriyle pek çok coğrafyayı, insanı, rengi, dili, kültürü caz içinde barındırır. 

Diva kavramının ilk kullanıldığı dönem ise ‘’mainstream jazz’’ dönemi olarak adlandırılan cazın müzikal şarkıların doğaçlamasına yer verilen, ilk doğduğu zamanlara denk gelir. Avrupa klasik müziğinin yaygın olduğu dönemden çıkarak, farklı armonik yapıya, farklı bir bakış açısına, doğaçlama yapılmasındaki özgürlüğe geçiş her ne kadar sancılı bir ırkçılık tartışmasını beraberinde getirmiş olsa da,  akım dünyanın dört bir yanında ‘’swing dönemi’’ rüzgarlarını estirmiştir.

Siyahiler müzikte özgürleşmek adına pek çok caz dönemine imza atarken, aynı zamanda eşitlik savunularının muhattabı cinsiyette de kendini göstermiştir. Cazın kadın müzisyenleri orkestra şefi, piyanist, vokal olarak erkek grupları içinde öne çıkan ve bunu da zorlu şartlarda başardıklarını gösteren hayat hikayelerine sahiptir. Sayıları çokça olan kadın caz müzisyenlerden cazın divaları olarak adlandırılan güçlü şarkıcılar Ella Fitzgerald, Sarah Vaughan, Billie Holiday’den kalemim yettiğince bahsedeceğim sizlere. Çünkü aslında yazılması gereken pek çok şey var diva olarak bahsedeceğim tarafların dışında.

Öncelikle Ella Fitzgerald ‘’first lady’’ lakabıyla anılan, tüm dünyaya scat adı verilen anlamsız hecelerden oluşan emprovizasyonları sevdiren caz şarkıcısıdır. Halen tüm caz müzisyenlerine vokal ya da müzisyene ilham olan pek çok doğaçlaması vardır. Ella hayatında pek çok başarıya imza atıp hala çok tanınsa da o aslında, sokaklarda yaşamış, pek çok işte ağır koşullara maruz kalmış, kendini girdiği bir yarışmada yeniden var ederek teselli bulmuş bir isimdir. Ailesindeki taciz vakaları, kız kardeşiyle olan ayakta durma çabaları, en sonunda kendini bulduğu sokak yaşamı onun müzik aşkıyla son bulmuş; tüm hayatını şarkı söyleyerek baştan yaratmıştır. Pek çok erkekle çalışan, orkestraları yöneten, onlarla günler boyunca süren seyahat ve turnelere çıkan Ella, bir kadın olarak yaşamını, gücünü adanmış olduğu sanatla birleştirmiş, yenilgi tanımamıştır.

zorbatv

Sarah Vaughan ise geleneksel bir ailenin içinde büyümüş, kilise korosundan sonra çıkmak istediği müzikal yolculuk ile  ailesiyle uzlaşmakta zorlanmıştır. Kendini pek çok alanda ispatlamak zorunda kalması, caz ile ilgili işlerinde titizliği nedeniyle erkek müzisyenlerle olan münakaşaları ve muhtemelen dominant tavırlarının getirmiş olduğu tarzından dolayı ona da sassy lakabı verilmiştir. Zor olan hayatının en sevdiği yanı olan müziği de ince eleyip sık dokumak, ona huzur yerine onulmaz bir huzursuzluk vermiş, yaşlılık dönemini akciğer kanseri ile mücadele ederek geçirmiştir.

Billie Holiday ise asla güzelliği solmayan, başında kocaman çiçeklerle anılan bir diva… Onun geçmişindeki kadınlığına yapılmış saldırılar, çocukluğuna batırılmış dikenler var.. Billie’nin lakabı gece hayatına olan sevgisi ve eğlence düşkünlüğünden ötürü Lady Daydir. Hatta caz müzisyeni olmadan önce genelevde çalışmıştır. Küçükken dinlediği plaklarda bulduğu, henüz batırılmamış hayallerinde yaşattığı pembe rüyaları sahnede de bulmuştur. Billie Holiday bir kadın olmasından ziyade bir aktivist olarak haksızlığa uğrayan kişilerin elinden tutmuştur. Siyahi ve kadın haklarının savunulması, açlık ve sefalet ile mücadele eden çocukların bakımı ile ilgilenme, hayvan hakları destekçisi olarak  kazandığı parayı yardımlar için de büyük ölçüde harcamıştır. 

Tüm bu isimlere bakıldığında onlar yalnızca kendileriyle var olmamış, aynı zamanda hayatlarında umut olacakları yeni yollar da bulup, umuda ışık olmuşladır.

Onların hayatına kısa bir göz attığımızda bile, bir diva olmak için sade ve sadece ses, müzikal yetenek ve bunun beslediği materyallerin yetmediğini açıkça görüyoruz. Bir diva olmak için, yürek ile aklın buluşması kucaklaşması, güç olgusunun sevgiden kaynaklanması ve cesaretin bunu desteklemesi gerektiğini, dünyanın insanoğluna karşı yaptığı haksızlığa şiddetle cevap vermeden sesini sözünü müzikle, sanatla anlatması gerektiğini ve bir kadının her şeyi yapacağına, en dipten en yukarılara olan inancına, bir tanrıça olarak sahip çıkmak gerektiğini görüyoruz… Tıpkı cazda kadın müzisyenlerin ve Ella, Sarah ve Billie’nin divalığının    bunları bize yaşatıp ,şarkılarda da sürdürdüğü gibi…
 

Yorum

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.