Stanley Kubrick ve Filmleri
Rıza Kocabıyık*
“Belki saçma gelecek ama genç yönetmenlere önereceğim şey ellerine kamera ve film alıp herhangi bir konuda film çekmeleridir.”Stanley Kubrick
Eğer ki sinema dünyasında en sevdiğiniz yönetmen kimdir? diye bir soru ile karşılaşırsam, bu kesinlikle Stanley Kubrick olurdu. Sebebi ise Kubrick’in senaryoyu ele alış biçimi ve görsel yönden etkileyici sahneleridir. Çünkü Kubrick size pastayı hazır olarak vermez. Size malzemelerini verir. Pastayı nasıl yapacağınızı size bırakır. Pek tabi ki tembeller bir diğer deyişle hazırı sevenler onu beğenmeyecektir. Onlar isterler ki filmde herşey baştan sona kadar apaçık sunulsun ve merak edilen hiçbir şey kalmasın. Film bittikten sonra söyleyecekleri ise “çok sıkıcı”, “bir şey anlamadım” gibi sözlerdir. Elbette ki benimde onlar gibi düşündüğüm filmler oldu. Benimde izleyip bu nasıl bir film böyle dediğim çok yapım vardır. Lakin kendime sorarım benim görmediğim ne vardı diye. Sonra film hakkında araştırma yaparım. Ya gerçekten saçmadır ve haklıyımdır, Ya da ben bunu nasıl göremedim deyip filmi birde o gözle izlerim. Ama Kubrick, işte o ikinci dediğimdir hep. Filmlerinde illaki anlatmak istediği bir alt metin vardır. Hatta onun bu konuda kendine ait bir sözü dahi vardır. Ve kesinlikle bu söz bütün filmlerinin özeti gibidir.
Eğer Leonardo, Mona Lisa tablosunun altına şöyle yazsaydı ona nasıl değer verebilirdik ?: "Hanımefendi gülümsüyor çünkü sevgilisinden sakladığı bir sır var" Bu izleyiciyi gerçeğe zincirlerdi ve ben bunun 2001'e (Space Odyssey) olmasını istemiyorum.
Stanley Kubrick 26 Temmuz 1928 yılında New York’ta doğar. Satranç oynamak ve fotoğrafçılık en sevdiği hobileriydi. Babası ona ilk fotoğraf makinasını 13.ncü doğum gününde hediye eder ve hobi olarak başlayan amatör fotoğrafçılık bir anda tutku haline gelir. Çevresinde gördüğü bütün ilginç görsellerin fotoğrafını çeker.Daha 17 yaşında “Look” gibi büyük bir dergiye ilk fotoğrafını satar .Bu onun için büyük bir başarıydı ve kariyeri bu yolda hızla ilerlemeye başlar .Hatta bende, o yaşta çektiği fotoğrafları gördüğümde ağzım açık kalmıştı. Çektiği fotoğraflara baktığımda çevresini çok iyi gözlemleyen, ne anlatmak istediğini bilen biri vardı. Açılara ve fotoğraf makinası ayarlarına hakim genç bir yetenek görmüştüm. İşte sinemaya merakı da fotoğrafçılıkta ki bu başarısından sonra başlar.
Zafer Yolları (1956)
Fear and Desire (1953) ,Killer’s Kiss (1955), The Killing (1956) bu ilk dönem filmlerini sayarsak toplamda bütün hayatı boyunca onüç film çekmiştir. Ama onun gerçek anlamda ünlenmesini sağlayan ilk film olarak 1957 yılında çektiği ve başrolünde Kirk Douglas’ın olduğu Paths of Glory (Zafer Yolları) filmidir. Bunda Kirk Douglas’ın rolü de büyüktür.
Filmin son derece ilginç ve farklı bir konusu var. I. Dünya Savaşında Fransız general Broulard, Almanların son derece güçlü bir savunma yaptıkları Ant tepesini ele geçirmek istemektedir. General Mireau ise bu kararın intiharla eş anlamlı olmasını bilmesine rağmen kendi itibarını yükseltmek için adamlarını ölüme gönderir. Albay Dax’ın komutasında ki Fransız güçlerinin ilk saldırısı başarısız olunca,bir grup asker siperleri terketmeyi redderler. Yenilgi karşısında çaresiz kalan Mireau topçu birliklerine kendi askerlerine ateş açmasını isteyecek kadar ileri gider. Ama sonra ceza tüm askerler yerine emre uymayan birlik içinden kura ile seçilen 3 askere idam cezası verilerek diğerlerine ibret olması sağlanmak istenir.
Bence Kubrick bu filmde şunu çok iyi özetlemiştir. Bir generalin gözünde kaybedilen her asker sadece sayıdır. Bu arada ilginç bir not da paylaşayım. Film sonunda şarkı söyleyen Alman kız daha sonra Stanley Kubrick ile evleniyor.
Ve filmden bir replik:
“ - Şu hamam böceğini görüyor musun? Yarın sabah biz ölmüş olacağız ama o yaşayacak. Benim karım ve çocuğuma benden daha yakın olacak. Ben hiç olacağım ve o yaşayacak”.
Spartacus (1960)
1959 yılında çekimlerine başlanan filmin ilk yönetmeni Anthony Maan’dır. Lakin filmin hem başrol oyuncusu hem de yapımcısı olan Kirk Douglas ile Yönetmen Maan’ın arası açılmıştı. Bunun en önemli nedeni ise Douglas’ın filmi kendi istediği gibi çekilmek istemesi. Bu da filmin yönetilmesini engelliyordu Maan açısından. Douglas filmin çekimlerinin başlamısından iki hafta sonra yönetmen Anthony Maan’ı kovar. Maan için herşey kötü gitmemiş bir sene sonra çektiği “El Cid” filmi ile büyük üne kavuşmuştur. Gel gelelim Kirk Douglas hemen yönetmen arayışına girer ve daha önce “Zafer Yolları” filminde birlikte çalıştığı Stanley Kubrick’e bu filmde yönetmenlik teklif eder. Kubrick teklifi kabul eder.
Spartacus, Stanley Kubrick’in Kirk Douglas’la olan ikinci ve son filmidir. Burada Yönetmen Anthony Maan’ın başına gelenler Kubrick içinde sorun olmaya başlamıştır. Her ne kadar filmin yönetmeni Kubrick olsa da Kirk Douglas ondan daha ünlü ve tabi ki filmin yapımcısıydı. Bu nedenle film çekiminde birçok şeye karışması Kubrick’in sevdiği bir şey değildi. Herşeye rağmen filmin çekimleri başka bir yönetmene ihtiyaç duyulmadan bitirildi. Lakin bu filmden sonra Kubrick Hollywood defterini kapattı ve İngiltere’ye taşındı. Kariyerine artık burada devam etti ve iyide yaptı. Artık yönetmenlikten senaryoya kadar filmle ilgili her şeyi kendisi kontrol etmeye başladı. Bu da filmlerine bir özgünlük kazandırdı.
Filmin başrolünde aynı zamanda Spartaküs’ü canlandıran Kirk Douglas var. Diğer önemli oyuncuları ise Tony Curtis ve Peter Ustinov. Film M.Ö. 73 yılında Antik Roma’da kölelerin isyanına önderlik eden Trakyalı köle gladyatör Spartaküs’ün özgürlük mücadelesini anlatıyor. Film görsel açıdan şahane lakin bu film Kubrick’ten ziyade Kirk Douglas’ın izlerini taşıyor. Esas Kubrick’i İngiltere’de çekmeye başladığı filmlerden sonra görmeye başlayacağız. Bu da tabiki gelecek yazımızda.
Bu film 1961 Oscar ödül töreninden dört ödül ile döner. Bunlar:
• En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar Ödülü, 1961
• En İyi Görüntü Yönetmeni Oscar Ödülü, 1961
• En İyi Sanat Yönetmeni Oscar Ödülü, 1961
• En İyi Kostüm Tasarımı Oscar Ödülü, 1961
• En İyi Film Altın Küre Ödülü, 1961
Stanley Kubrick’in iki filmiyle yazıya giriş yaptık gelecek ay bir sonraki iki filmi ile onu tanımaya devam edeceğiz.
Yeni yorum ekle