Yaban Kedisi

Yaban Kedisi : “Posttravmatik Stres Bozukluğu” 
Tolga Oskar 

Yönetmen: Trevor Beck Frost, Melissa Lesh
Görüntü Yönetmeni: Trevor Frost
Oynayanlar: Harry Turner, Samantha Zwicker, Dante Cueva Altamirano
Ülke: ABD
Tür:  Belgesel
Süre:  106 Dk.
Vizyon Tarihi: 21 Aralık 2022

Harry Turner, 18 yaşında Afganistan’a gider ve orada savaşın karanlık yüzüyle karşılaşır. Tanık olduğu olaylar, Harry’yi psikolojik yıkıma sürükler. Afganistan’dan bir gazi olarak İngiltere’ye döndüğünde, yirmili yaşlarının henüz başındadır ve artık hayat onun için yaşanılası bir yer değildir. Ailesini, ülkesini, sahip olduğu her şeyi ardında bırakarak dünyanın öbür ucuna, Peru’ya bağlı Amazon Ormanları’na gider. Travma sonrası yaşamdan kaçma çabası olarak gerçekleştirdiği bu eylem, Peru’da Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nde gönüllü olarak çalışan Samantha Zwicker ile tanışmasıyla başka bir boyut kazanır. Samantha’nın Peru’da bulunma sebebi; Amerika’daki akademik kariyerini tamamlamak ve doktora derecesini almak için araştırmalar yapmaktır. Film, Harry ve Samantha’nın nasıl tanıştıklarını ve sevgili olduklarını bize göstermiyor. Zira odak noktası, Harry’nin yaşamdan vazgeçmişken hayvanlarla kurduğu bağ aracılığıyla iyileşme yolculuğu. Harry ve Samantha,  bakıma muhtaç birçok hayvana yardım ederek onları iyileştiriyor ve tekrar doğaya bırakıyorlar.

Yasadışı ağaç kesen insanların elinden kurtardıkları bir Oselo yavrusuyla güçlü bir bağ kuruyorlar. ‘Oselo’ tekir ve leopar karışımı desenleri olan, boyları 130 cm’e kadar ulaşabilen vahşi bir kedi türü. Oselo yavrusuna Khan ismini veriyorlar. Harry ve Samantha’nın amacı; Khan’ı yetişkin bir kedi oluncaya kadar eğitmek ve doğaya bırakmak. Bu süre 18 aya tekabül ediyor. Harry, sürekli Kahn’la vakit geçirmeye başlıyor. Harry, Khan için şöyle diyor; ‘o beni kurtarıyor, ben de onu’.  Onunla oyunlar oynuyor, av yapmayı öğretiyor, hatta birlikte uyuyorlar. Ancak 11 ay sonunda Khan trajik bir şekilde aralarından ayrılıyor. Bu durum Harry’yi çok etkiliyor. Samantha ve Khan’la birlikte geçirdikleri süre boyunca hayatın güzel yanlarının da farkına varan Harry, Khan’ın gidişiyle tekrar umutsuzluğa kapılıyor. Öyle ki, kendine zarar vermeye başlıyor. İntihar etmeyi bile düşünen Harry, Samantha’nın tüm çabalarına rağmen huzur bulamıyor. Öte yandan, Samantha da zor bir çocukluk geçirmiş, alkolik babasından psikolojik ve fiziksel şiddet görmüştür. Ancak zorlu çocukluk yıllarının yarattığı tahribatı bir şekilde aşarak ruh sağlığını korumayı başarmış gibi görünmektedir. Harry, Khan’ın ardından köşesine çekilip tüm dünyayla iletişimi kesmişken yeni bir Oselo yavrusu bulunduğu haberini alırlar. Bu haber Harry ve Samantha için yeni bir umut ışığıdır. İsmini Keanu koyarlar ve Khan’da başaramadıklarını Keanu’da başarmak için kolları sıvarlar. ‘Travma Sonrası Stres Bozukluğu’ yaşayan kişilerde, gelecek duygusunu yitirmişlik, yabancılaşma, uyku problemleri, çabuk sinirlenme ve öfke kontrol zorluğu gibi semptomlar gözlenmektedir. Ve bu sorunun çözümü; çoğu kez ilaç tedavisiyle birlikte yürütülen psikoterapiyle yapılmaktadır. Bunun aksine Harry ve Samantha, çözümü doğa ve hayvan sevgisinde aramaktadırlar. Yeni yavru Oselo, Keanu, vahşi doğada kendi başının çaresine bakacak kadar büyüdüğünde Harry’nin iyileşme yolculuğu da bir anlamda tamamlanacaktır. Tabii bunun Harry’ye fayda mı, yoksa zarar mı sağladığı tartışılır.

‘

Yaban Kedisi’nin sıradan bir doğa belgeseli olmadığı çok açık. Bana kalırsa, büyüme ve iyileşme hikâyesi olmasının yanı sıra bir hayata tutunma belgeseli! Belgesel boyunca Harry’nin inişli çıkışlı duygusal durumlarını takip ediyoruz ve ‘Amacına ulaştığında gerçekten her şey yoluna girecek mi?’ sorusunun cevabını arıyoruz. Bazılarımız Harry’nin vahşi bir kediye karşı anne rolüne bürünmesini ve bu durumu fazlasıyla abarttığını düşünebiliriz. Hatta kendisine yardım etmeye çalışan Samantha’ya karşı acımasız davrandığını da! Bazılarımız da onun yaptıklarını tasvip etmemekle beraber yaşadığı ‘Posttravmatik Stres Bozukluğu’nun etkileri olduğunu düşünebiliriz. Bana kalırsa temel mesele sevgisizlik ve onu alt edebilecek tek şey de, elbette sevgi! 

tolga_oscar@hotmail.com