Nardugan Bayramı

Kültürel Miras

Nardugan Bayramı

Ahmet Levent Zeybek

Narduganın öncelikle anlamından bahsetmek lazım. Nar kelimesi Moğolca “güneş” demek. Tugan ya da dugan ise “doğan,doğmuş” anlamına geliyor. Yani Nardugan Güneşin doğuşu ya da güneşin doğumu anlamını taşıyor. Bazı toplumlarda farklı adlarla da bilinmektedir. “Nartuken, Nardava, Nardvan” gibi. Bu doğum bayramı ama İsa’nın değil. Eski Türklerin inancına göre yeraltından gökyüzüne yani orada yaşayan Göktanrısı Ülgen’e kadar uzanan “Hayat Ağacı” denilen çam/Akçam ağacı varmış.  Hayat ağacı olarak nitelendirmeleri ağacın 12 ay boyunca kurumaması ve yeşil olarak kalması aslında. Ve bu ağaç tamda dünyanın ortasında ki hayat dengelensin. Tanrı Ülgen gece-ile gündüzü, ay ile güneşi düzenlermiş. Güneş Türkler için çok kutsal. Her yıl 22 Aralıkta gün ve gece savaşıyor yani aydınlık kazanıyor. Ve günler uzamaya başlıyor. Güneş’in doğuşunu Atalarımız “Çam Bayramı” olarak kutluyorlar. Altına hediyeler koyup, iyi geçirdikleri bir yıl için tanrıya teşekkürlerini sunuyorlar ve dallarına ertesi yıl için tanrıdan isteklerini adak bezlerini bağlıyorlar.  O gece herkes temiz giyinir, evlerde güzel yemekler pişiriliyor, tatlılar yapılıyor, aileler, dostlar bir araya geliyor. Gelemeyenler ziyaret edilyormuş. Şarkılar ve oyunlarla güneşin yeniden doğuşunu kutluyorlar. Eğlenceden halka oluşturulup “koraçum” diyerek şarkılar söylenip halka şeklinde dönülüyor. Koraçum “azalsın” anlamına geliyor. Yani gece azalsın demek isteniyor. Halka olmakta güneşi ve güneşin gelmesini gösteren simge. 4. Bin yıldan beri devam eden bir gelenek. Aslında o gün bütün kötülükler ortadan kalkıyormuş. Kötü huylu yeraltı tanrısı Erlik de iyi huylu hale gelirmiş. Çam-Akçam ağacı Sibirya’da bulunan mezarlarda ölülerin bu ağacın dallarıyla birlikte gömülmüş olması ağacın yeterince kutsal olduğunu ortaya koyuyor aslında.

zorbatv

Evlere bu kutsal ağaçtan alınıp konuluyor.
Peki bu kültür diğer coğrafyalara nasıl geçmiş?

Batıya göç eden Avrupa Hunları vesilesiyle geçiyor. Oradaki insanlar kutlamaya başlıyorlar. Hristiyanlık yayılıp güçlendikçe pagan gelenekleri de yavaş yavaş bu yeni dini inançlarına adapte ediliyor. 325 yılında İznik’te toplanan konsül 25 Aralık gününün onlara “Güneş gibi aydınlatan” peygamberleri İsa’nın doğum günü olarak kabul ediliyor. Böylece’ Nardugan’ Noel olarak kutlanmaya başlıyor. Oysaki İsa Aralıkta doğmadı İncil’e göre Sonbaharda doğdu. X-Mas ya da Christmas 25 Aralıkta kutlanıyor. Onlara göre de “Tanrı’nın gelişi doğumu” gibi kutlanmaya başlıyor. Filistin, Mısırda Akçam ağacı yok ama kutlanıyor. Kültürlerin etkileşimi devam ediyor ve Türklerin gittiği yere kültürlerini götürüp etkileme ve devam ettirmesi önemli bir şey. Batıda ilk kez Çam Bayramı 1605’te Almanya başta olmak üzere kutlanmaya başlıyor ve bütün Avrupa’ya yayılıyor. Barbar olarak hor görülen Kadim ırk Türklerin gelenekleri bağnaz Avrupa toplumları tarafından kabul edilip sahipleniliyor. İran’daki Türklerde ise “ÇİLLE BAYRAMI” olarak büyük bir şenlik olur ve bugüne özel yemekler yapılıp eğlenceler düzenlenir. 
Anadolu’da bizler de ise Bafa Gölü civarında ve Orta Anadolu’da özellikle düğünlere eskiden çam getirilip süslenir ve etrafında oynanırmış. Çam Anadoluda hala çok kutsal. İç Anadolu’da çamın düğünlerde kız ve erkek tarafından birbirine gönderilir ve fallarda çam ağacının evlenmeyi ifade ettiği bilinir.

zorbatv

Ayaz Ata Kimdir?
Türk, Altay ve Orta Asya mitolojisinde “Soğuk Tanrısı” olarak kabul edilen Ayaz Ata çok önemli ve eski bir gelenektir. “Ayaz Han”, “Ak Ayaz” olarak da bilinir. Ay ışığından yaratıldığına inanılır. Özellikle kış ayazında donmak üzere olan çaresiz, kimsesizlere, açlara görünen ve onları koruyan aziz kişidir. Kırmızı paltosunu ve çizmelerini giyerek, beline kemeri ve sakalıyla Ren Geyiği ile hediyeler dağıtır. Diğer insanlar da sevdiği insanlara aynı elbiseleri giyip hediyeler dağıtmaya başladılar. Bir kanıya göre Ayaz Ata Yeraltı tanrısı Erlik bir kanıya göre ise Tanrı Ülgen’in ta kendisidir. Ayaz Ataya hediye dağıtırken torunu “Kar kız” eşlik edermiş.

zorbatv

Geyik Neden Kutsal?
Koruma ve şifalanmaktır. Tanrının hayvanıdır. Mutlu sona erdirendir. Sevgi perisi, ruhların üzerinde dolaştığı ilahi bir ruhtur. Yurdun sınırlarını belirler. Dede Korkut hikayelerinde, Tanrıça Artemis’te, Hacı Bektaşi Veli de , Üç Anadolu efsanesinde Yaşar Kemal’in karşımıza çıkmaktadır.

Dede Korkut’ta Bamsı Beyrek ve Banı Çiçek hikayesinde Geyik doğdukları anda beşik kertmesi yapılan ancak birbirinden haberi olmayan Bamsı Beyrek ve Banı Çiçeği bir araya getirip onları kavuşturandır.

Hacı  Bektaşi’nin geyik suretine bürünmesi tasavvufi mistik anlamına atıftır. Bütün bunlardan dolayı kutsal olduğu için avı yasaktır ve avlamak günahtır. Avlayanların başına kötü olaylar geleceği ifade edilir.
 

Yeni yorum ekle

Düz metin

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.